ABD, Avrupa'yı terkederken...

Zeynep GÜRCANLI
Zeynep GÜRCANLI Yedi Düvel

Yerküre hızla İkinci Dünya Savaşı öncesindeki koşullara geri dönüyor.
- ABD'deki yeni Trump yönetimi ülkeyi hızla içe kapatıyor; Başkan Trump, yanına aldığı dolar milyarderi Elon Musk'la birlikte ABD devlet sistemini kendi dünya görüşü çerçevesinde şekillendirmeye öncelik vermiş durumda. Trump'ın bir diğer önceliği ise, ABD'yi yeniden açık ara küresel üretim lideri haline getirmek. Bunun için ihtiyaç duyulan doğal kaynakların ABD'ye akışı ise ya açık tehditle (Gröndland örneğinde olduğu gibi), ya mevcut savaşlar kullanılarak (Trump'ın "Ukrayna, 500 milyar dolarlık değerli ve az bulunur madeni ABD'ye versin" çıkışı gibi) sağlanmaya çalışılıyor.


- NATO'ya salvo; İkinci Dünya Savaşı'nın ardından kurulan "kural bazlı sistem", bizzat bu sistemi kuran ABD'nin yeni yöneticileri tarafından yok ediliyor. Trump yönetimi Kanada ya da Meksika'ya yeni vergiler koymaktan bahsediyor. ABD'nin demir çelik ithalatı için yeni vergiler icat ediliyor.
Daha da ötesi, Trump yönetimi İkinci Dünya Savaşı'nın ardından kurulan küresel düzenin en kritik kurumu olan NATO'yu işlevsiz hale getiriyor. ABD Başkanı, NATO üyelerinin bütçelerinin yüzde 5'ini savunmaya ayırmaları için baskı yapmaya başladı bile. Oysa NATO, "kollektif güvenlik" vizyonuyla, üye ülkelerin savunma bütçelerini güvenliği paylaşarak azaltmalarını sağlayan bir kurum olarak kurulmuştu. Tasarruf edilen savunma bütçesi sayesinde İkinci Dünya Savaşı'nın yıktığı Avrupa kıtası yeniden inşa edilebilmiş, Avrupa'da ABD'nin değerlerini paylaşan ülkelerle "müttefikler" oluşturulmuştu.


ABD, şimdi o "müttefikleri" de değiştirmenin peşine düşmüş görünüyor; Başkan Yardımcısı Vance'in Münih Güvenlik Konferansı'ndaki Avrupa aşırı sağına "selam" niteliğindeki konuşması bunun somut örneği.
- Trump, Avrupalı müttefiklerini değil, Rusya'yı muhatap alıyor. Seçim kampanyasında "Ukrayna savaşını 24 saatte bitireceğini" vaadeden ABD'nin yeni Başkanı, bunun için ilk adımları atmaya başladı.


Ancak sorun şu ki Trump'ın Ukrayna'da barış için ortaya attığı unsurlar Rus Lider Putin'in talepleriyle bire bir örtüşüyor; Rusya Ukrayna'da ele geçirdiği (Kırım dahil) tüm toprakları koruyacak, Ukrayna NATO üyesi olmayacak, Rusya G-8'e geri dönecek, Rusya'ya yönelik ABD yaptırımları kalkacak.
Trump-Putin görüşmesi için ise Suudi Arabistan'ın ev sahipliği konuşulmaya başlandı bile. Ukrayna'nın ele alınacağı bu görüşmeye, Ukrayna davetli değil. Devrin değiştiğinin somut göstergesi; Biden dönemindeki "uluslararası Ukrayna barış görüşmelerine" de Rusya davet edilmiyordu.


Soru şu: Trump'ın, Avrupalı müttefiklerini küstürmek pahasına, Putin'i çok memnun edecek koşullarda barış masasına oturmasının karşılığında Rusya'dan beklentisi ne olabilir?

Sahi, Trump'ın Ukrayna'dan istediği o değerli madenlerin büyük bölümü halihazırda Rusya'nın işgal ettiği Donbass bölgesinde değil miydi? 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Nükleer güce hücum! 10 Mart 2025