ABD-Kanada-Meksika Serbest Ticaret Anlaşması
Son dönemde dikkatler, ABD, Kanada ve Meksika arasındaki ticari ilişkilere yönelik yetkililerin söylemlerine odaklanmış durumda. Tartışmalar özellikle USMCA üzerinden ilerliyor. USMCA ile ilgili beklentileri daha iyi anlamak için anlaşmanın kısa geçmişini hatırlamakta fayda var.
Küreselleşmenin hız kazandığı 20. yüzyılın son çeyreği, ülkeler arasındaki ticarette de önemli bir değişime sahne oldu. Bu değişimle birlikte bölgesel ekonomik entegrasyonların önemi giderek arttı. Bu süreçte, Kuzey Amerika’da ABD ile Kanada arasında 1989 yılında bir serbest ticaret anlaşması yürürlüğe girdi. Meksika'nın ekonomik liberalleşme sürecinin hızlanmasıyla üç ülke arasında bir anlaşma zemini oluştu. 1991 yılında başlayan resmi müzakereler sonucunda ABD, Kanada ve Meksika arasında Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) 1 Ocak 1994 tarihinde yürürlüğe girdi.
NAFTA’nın temel amacı, taraf ülkeler arasında malların, hizmetlerin ve yatırımların serbestçe dolaşımını sağlamak, ticaret engellerini ortadan kaldırmak ve bölgesel rekabet gücünü artırmaktı. Ayrıca, kuzey-güney eksenli ekonomik farklılıkların azaltılması, Meksika’nın sanayileşme sürecinin hızlandırılması ve ABD ile Kanada arasındaki üretim ağlarının daha derinlemesine entegre edilmesi de hedeflenmekteydi. NAFTA'nın uygulanması, kısa vadede Meksika'nın ihracatının artması ve doğrudan yabancı yatırımların bu ülkeye yönelmesi ile sonuçlandı. Öte yandan, anlaşma ABD’de imalat sektöründeki istihdam kayıpları ve Kanada’da tarım sektörüne yönelik baskılar nedeniyle ciddi eleştirilere hedef oldu.
Bu kapsamda, “Önce Amerika” politikasını izleyen ABD Başkanı Trump’ın 2016 yılında başlayan birinci başkanlık dönemiyle birlikte NAFTA anlaşması, ABD’nin dış ticarette haksızlığa uğradığı iddiasıyla yeniden müzakereye açıldı. Yapılan köklü değişikliklerin ardından yenilenmiş anlaşma, 1 Temmuz 2020 tarihinde ABD-Meksika-Kanada Anlaşması (USMCA) ismiyle yürürlüğe girdi. İçerik açısından en kritik güncelleme otomotiv sektörüyle ilgiliydi. USMCA kapsamında otomobillerin gümrüksüz ticareti için araçların en az yüzde 75’inin Kuzey Amerika menşeli parçalarla üretilmesi şartı getirildi. NAFTA’da bu oran yüzde 62,5 idi. Ayrıca, otomotiv işçilerinin en az yüzde 40’ının saatte minimum 16 dolar kazandığı tesislerde çalıştırılması zorunluluğu getirildi. Tarım sektöründe Kanada, ABD’ye süt ürünleri pazarını kısmen açma konusunda taviz verdi. Fikri mülkiyet hakları alanında kapsam genişletilerek telif hakkı süresi 70 yıla çıkarıldı. Anlaşmaya ayrıca yeni bir dijital ticaret bölümü eklenerek e-ticaret, çevrimiçi tüketicinin korunması ve kaynak kodu paylaşımının sınırlandırılması gibi konular düzenlendi.
2020 yılında varılan anlaşmaya rağmen, ABD Başkanı Trump’ın ikinci başkanlık döneminde USMCA bir kez daha hedef tahtasına konmuş durumda. Trump, 2025 yılı başında Kanada ve Meksika’dan ithal edilen tüm ürünlere yüzde 25 tarife uygulanacağını duyurdu. 6 Mart 2025’te otomotiv sektörüne yönelik tarifeler 2 Nisan 2025’e kadar ertelendi. 23 Nisan 2025’te ise 30 günlük ek bir erteleme daha yapıldı. Sonrasında Beyaz Saray, otomotiv tedarik zincirinin entegrasyonunu dikkate alarak Kanada ve Meksika’dan ithal edilen araç ve parçalara özel muafiyetler tanıdı.
Mevcut durumda yüzde 25’lik tarife şimdilik yalnızca USMCA kapsamı dışında kalan ürünlere uygulanıyor. Ancak kalıcı bir çözüm henüz bulunmuş değil. Tarife tehdidi hala devam ediyor. Bu tehdidin gerçeğe dönüşmesi durumunda Kuzey Amerika'nın entegre otomotiv tedarik zinciri yüzde 25’lik tarifelerden ciddi şekilde etkilenebilir. Kanada ve Meksika’dan ithal edilen araç ve parçalar, USMCA'nın yüzde 75 bölgesel içerik kuralına uysa bile maliyet artışıyla karşılaşabilir. Brookings Enstitüsü tarafından yapılan bir analizde, tarifelerin ABD tüketicilerine yıllık 20 milyar dolar ek maliyet getirebileceği, Kanada ve Meksika ekonomilerinin ise yüzde 1-2 seviyesinde daralmasına neden olabileceği vurgulanıyor. Kanada ve Meksika, tarifelerin USMCA’ya aykırı olduğunu savunarak Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) şikâyet sinyalleri verdi. Ayrıca, misilleme tarifeleri de olasılıklar arasında. Kanada, ABD’ye karşı tarım ve enerji gibi seçili ürünlerde misilleme tarifeleri planladığını açıklamıştı. Meksika da benzer adımları atabileceğinin işaretlerini vermişti.
1994 yılında NAFTA ile başlayan ve 2020 yılında USMCA ile devam eden Kuzey Amerika’daki serbest ticaret serüveni, ABD Başkanı Trump dönemindeki korumacı eğilimlerle yeniden şekilleniyor. Yeni dönemdeki tarife tehditleri, bölgesel entegrasyonun ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Kanada ve Meksika ekonomileri için ABD ile ticaret büyük önem taşıyor. 2024 yılı itibarıyla Kanada, ABD’ye gerçekleştirdiği 435 milyar dolarlık ihracattan 161 milyar dolar dış ticaret fazlası sağladı. Kanada’nın toplam ihracatı içinde ABD’nin payı yüzde 77 seviyesinde bulunuyor. Meksika ise 2024 yılında ABD’ye toplam 472 milyar dolar ihracat gerçekleştirirken, ABD’nin Meksika’ya ihracatı 256 milyar dolar oldu. Meksika, toplam ihracatının yüzde 80’ini ABD’ye gerçekleştiriyor. Bu verilere bakıldığında, Kanada ve Meksika’nın müzakere masasında ellerinin çok güçlü olmadığı aşikâr. Ancak her iki ülke de 2020 yılından önemli bir ders aldı. Gelecekte USMCA’nın sürdürülebilirliği, anlaşmanın yapılması planlanan gözden geçirme sürecindeki gelişmelerle yakından ilişkili olacak. Küresel tedarik zincirlerinde coğrafi mesafenin kısalma eğiliminde olduğu bir dönemde, Kuzey Amerika’nın bu üç büyük ekonomisi arasındaki ticari ilişkiler dünya ticareti açısından da belirleyici olmaya devam edecek.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.