Bayram sonrası siyaset dansı

Mete BELOVACIKLI
Mete BELOVACIKLI İZ DÜŞÜMÜ

Biraz uzun olacak ama aktarmak durumundayım…

Yeniarayış’ta Onur Tuğrul Karabıçak şöyle yazdı:

“… Erdoğan sadece seçim kaybetme kaygısıyla (rekabet hissiyle) İmamoğlu’nu hapse atmadı, hapse atmayı seçtiği an önünde kısıtlayıcı güçlerin yokluğuyla ilgiliydi: Dış ilişkilerde hareket alanı, ekonomi, halkın tepkisi, muhalefetin yöntem bulma kabiliyeti Erdoğan’ın önündeki potansiyel kısıtlayıcı güçlerdi. Bu güçler mart ayının ikinci yarısında kısıtlayıcı değillerdi; AB ve ABD’nin Rusya, Suriye ve göç meselelerinde dönemlik olarak Erdoğan’la iş tutmaları, piyasalardaki kontrol, İmamoğlu’nun Erdoğan’ın network’üyle ilişkilenmesi gibi faktörler durumu mümkün kıldı. Erdoğan belli ki halkın kısıtlayıcı bir güce dönüşmesini beklemiyordu, halk kısıtlayıcı bir güce dönüştükten sonra, yani 26 Mart’tan sonra Erdoğan’ın toplumsal kontrol araçlarını artırdığını ve CHP’nin elit siyasetine bir süre izin verdiğini gördük.

…Erdoğan hegemonik otoriterliğe yeni geçmiyor; Erdoğan toplumsal iktidarı fethetmek suretiyle nüfuzunu her gün genişletiyor ve biz çoğunlukla o hareketleri gündem dağıtma stratejisi olarak kategorize edip atlıyoruz. İtiraz etmek istediğimizde de seküler-muhafazakâr tartışması üzerinden itiraz ediyoruz, bu da müdahaleleri meşrulaştırıyor.”

Hal böyle olunca iki ana tartışma konusuna da bu açıdan bakmak gerekiyor sanırım.

Konulardan biri MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bayram öncesi yaptığı açıklamadaki vurguları.  Bahçeli, o açıklamada "Darbeler anayasası tek edilmeli" dedi ve siyasi partiler kanunu ve seçim sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. MHP lideri, çalışmaların bayram sonrası başlamasını istediklerini de sözlerine ekledi.

Hatırlayacaksınız Bahçeli, 4 Mayıs 2021'de de 2023'ü kastederek "Cumhuriyet'in 100. yılında 100 maddelik anayasa değişikliği" önerisini gündeme getirmişti.

Yani gündemimizde artık Anayasa, Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası ve doğal olarak TBMM İç Tüzüğü değişiklikleri de olacak.

Böyle olunca da Kürt siyasetinin resmen parlamenter sistem içinde yer almasını sağlamak ve bunun anayasal zeminini oluşturmak çabaları temel gündem maddeleri haline dönüşmüş olacak.

Peki ama bu durumda ana muhalefet partisi ne yapacak? Bu soru da yukarıda değindiğim iki ana gündem maddesinin ikincisi… Birinci maddeyle de yakından ilişkili…

Şöyle ki…

BBC Türkçe’nin haberine göre, Kılıçdaroğlu'na yakın bazı isimler CHP'ye yönelik yargı baskısının arkasında "anayasa pazarlığı" yattığına inanıyor.

Yine aynı haberde bu görüşü savunan bir milletvekili, "Açılan davalardan, şaibelerden kurtulmak için, mevcut parti yönetimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la anayasa pazarlığına oturacak. Anayasa gizli oyla kabul ediliyor. Oylamada 15-20 milletvekili gidip anayasaya destek verecek" iddiasını dile getiriyor.

Bu durumda yukarıdaki cümlelerin “iddia” olduğunu bir kez daha hatırlatıp yüzümüzü CHP içindeki hesaplaşmaya çevirmemiz gerekiyor. Ancak önce bir araştırmayı da hatırlamak gerekiyor. Prof. Özer Sencar, sosyal medyadan “Metropoll, Türkiye’nin Nabzı-Mayıs 2025” araştırmasından bir rakam paylaştı. Soru: “Erdoğan ve Özel’in yeniden görüşerek siyasetteki gerginliği düşürmesi gerektiğini düşünüyor musunuz?”

Yanıtlar ise şöyle:

Evet: %69,9

Hayır: %25,9

O zaman bizim önümüzdeki soru da şu; ana muhalefet partisi yönetimi tıpkı 31 Mart seçimlerinden sonra yaptığı gibi, arkasına bu rakamları alarak bir anayasa pazarlığına girer ve üzerindeki yargı baskısından kurtulmayı dener mi?

Tabii bu durumda bir başka soru da şu; iktidar istediği sonucu alıncaya kadar bu baskıyı devam ettirir mi?

Başa döner, Karabıçak’ın değerlendirmesindeki cümleleri hatırlarsak, bu süreç ve yöntem “Erdoğan’ın önündeki potansiyel kısıtlayıcı güçleri” bertaraf etmek için kullanacağı bir araca döner mi?

Önümüzdeki günlerde neler yaşayacağımızın şifreleri sanki bu sorularda saklı…

 

YENİDEN NORMALLEŞME

Erdoğan ve Özel'in yeniden görüşerek siyasetteki gerginliği düşürmesi gerektiğini düşünüyor musunuz? 

Evet- %69,9

Hayır- %25,9

Fikrimyok/Cevap yok- %4,2

14 Mayıs 2023 Milletvekili seçiminde oy verilen partiye göre dağılım (%)

 

Evet

Hayır

Fikrimyok/Cevap yok

AK Parti

69,5

26

4,5

CHP

66,5

28,1

5,4

MHP

86,4

12,7

0,9

İYİ Parti

55,3

43,6

1,1

DEM Parti

76,1

22,6

1,3

Diğer parti

67,9

30,6

1,5

ORTALAMA

69,9

25,9

4,2

 

KAYNAK: METROPOLL TÜRKİYE'NİN NABZI MAYIS 2025

 

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Suriye notları (2) 26 Mayıs 2025
Suriye notları… 21 Nisan 2025