Belediyelerdeki Sayıştay denetimlerinde sıklıkla tespit edilen usulsüzlükler

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Ahmet ARSLAN 

Denetçi, CPA, MBA

Belediyelerin 2020 yılına ilişkin mali işlem ve hesaplarına ilişkin Sayıştay denetim raporları geçen hafta yayınlandı.

İlk olarak belirtmek gerekir ki, her ne kadar Sayıştay’ın denetim raporlarının kamu idarelerinde meydana gelen tüm usulsüz işlemleri ve kamu zararlarını gösterdiği zannedilse de denetim raporları kamu idaresinin hesap ve mali işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygunluğunu tespit etmek, mali rapor ve tablolarının kamu idaresinin tüm faaliyet ve işlemlerinin sonucunu doğru ve güvenilir olarak yansıttığına ilişkin görüş vermek ve mali yönetim ve iç kontrol sistemlerini değerlendirmek amacıyla düzenlenmektedir. Kamu zararları ise kamuoyuna açıklanmayan ve sadece sorumlularına bildirilen sorgu ve yargılamaya esas raporlarda yer almaktadır. Söz konusu raporlardaki hususlar ancak Sayıştay dairelerinde hükme bağlandığında kamuoyuna açıklanmaktadır.

Her bir belediyeye ilişkin Sayıştay denetimlerinde farklı farklı hususlar eleştiri konusu yapılmakla birlikte hemen hemen tüm belediyelerdeki mali işlemlerde sıklıkla eleştiri konusu yapılan işlemleri aşağıdaki şekilde başlıklar halinde irdeleyebiliriz.

  1. Belediye taşınmazlarının ecrimisil karşılığında kullandırılması

Belediye ait bina, arazi, arsa vb. taşınmazlar ancak 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre ihale yapılması suretiyle gerçek veya tüzel kişilere bedel karşılığında kullandırılabilir.

İhaleden kaçınmak amacıyla bu tür taşınmazların ecrimisil şeklinde bedel alınmak suretiyle belli kişilere kullandırılması yasal olarak mümkün değildir.

  1. Belediye taşınmazlarının dernek ve vakıflara bedelsiz kullandırılması, tahsis edilmesi

5018 sayılı Kanun’a göre kamu taşınmazları sadece kamu idarelerine tahsis edilebilir. 5393 sayılı Kanun’a göre de kamu yararına çalışan dernek veya vergi muafiyeti tanınmış vakıf dahi olsa herhangi bir dernek veya vakıfa belediye taşınmazlarının bedelsiz kullandırılması veya tahsis edilmesi yasal olarak mümkün değildir.

  1. Borçlanma sınırının aşılması

Belediyelerin cari yıl toplam borç stoku tutarı bir önceki yılın bütçe gelirleri tutarının yeniden değerleme oranıyla arttırılan tutarını aşamaz. Bu tutar büyükşehir belediyelerinde 1.5 kat olarak dikkate alınır.

  1. Gelir kalemlerinde tahsilat/tahakkuk oranlarının düşük olması

Belediyelerde tahakkuk eden ve zamanında tahsil edilmeyen vergi ve benzeri alacakların icra yoluyla (cebren) tahsili yoluna yerel baskıların da etkisiyle pek gidilmemektedir. 

  1. İşçilerin yıllık ücretli izinlerinin kanuna uygun olarak kullandırılmaması

İşçilerin yıllık izinleri kendileri açısından bir hak olduğu için kullanılmayan izinlerin ücretleri işçinin emekli olması veya işten ayrılması halinde kendisine ödenmektedir. Bazı kamu idarelerinde işçiler yıllık izinlerini düzenli olarak kullanmasına rağmen işçi sanki hiç izin kullanmamış gibi işlem yapılmakta ve dolayısıyla birikmiş izin ücretleri kendisine ödenmektedir.

Bu durumun yaygınlık kazanması üzerine Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri Genelgesinde de bu tür mali külfetlere mahal verilmemesi için işçilerin izinlerinin zorunlu olarak kullandırılacağı belirtilmiştir.

  1. Taşınır veya taşınmaz malların gerçek miktar ve değerleriyle muhasebe kayıtlarına alınmaması

Bazı belediyelerde mevcut olan taşınır veya taşınmazların envanter işlemleri yapılmamakta veya söz konusu varlıklar miktar ve gerçek değerlerinden farklı şekilde muhasebe kayıtlarında yer almaktadır. Söz konusu varlıkların nasıl kayıt altına alınacağı ilgili mevzuatında oldukça ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.

  1. Özel Kalem Müdürlüğü’ne yapılan atamaların memuriyete sınavsız girişin bir aracı olarak kullanılması

Özel kalem müdürlüğü istisnai memuriyet yani sınavsız (KPSS) olarak atama yapılan kadrolar arasında yer almaktadır. Bazı belediyelerde bu kadroya atanan kişiler bu kadroda çok kısa bir süre çalıştırıldıktan veya çalışılmış gibi gösterildikten sonra memuriyet kadrolarına atanmakta ve dolayısıyla 657 sayılı Kanuna göre memuriyet imkanını bu yolla elde etmektedir. Özel kalem müdürlüğüne atanan kişinin daha sonra memuriyete atanmasında yasal bir engel bulunmamakla birlikte bu uygulamanın kötüye kullanılması yaptırım gerektirir.  

  1. Personel Giderlerinin Belediye Kanunu’nda belirtilen üst sınırı aşması

Belediye Kanunu’na göre belediyelerin cari yıl personel giderleri bir önceki yıl bütçe gelirlerinin yeniden değerleme oranıyla arttırılan tutarının %30’u aşamaz. Söz konusu sınırın aşılması nedeniyle meydana gelen kamu zararı belediye başkanına tazmin ettirilir. Öte yandan, belediyelerin belediye şirketi personeli dahil toplam personel giderleri bütçe gelirlerinin %40’ını aşamaz. Bu oran büyükşehir belediyelerinde %30 olarak uygulanır. 

  1. Temel İhale Usulü ile yapılması gereken bazı alımların pazarlık usulü ile yapılması

Kamu ihale mevzuatına göre temel (asıl) ihale usulü herkesin teklif verebildiği açık ihale usulüdür. Sadece idare tarafından davet edilen isteklilerin teklif verebildiği pazarlık usulü ise ancak belli şartlarda, örneğin mücbir sebepler veya öngörülemeyen nedenlerle ihalenin ivedi (acil) olarak yapılması gerektiği hallerde kullanılabilir. Mevzuatın söz konusu hükmüne rağmen bazı belediyeler ve diğer kamu idareleri açık ihale usulüyle yapılması gereken alımları ya açık ihale usulünün gerektirdiği prosedürlerden kaçınmak veya başka nedenlerle pazarlık usulüyle yapma yoluna gitmektedir. 

  1. Doğrudan temin yoluyla yapılan alımların ilgili ödeneklerin %10’unu aşması

Doğrudan temin bir ihale usulü olmadığı için bu yöntemin kötüye kullanılmaması için kamu ihale mevzuatında bir takım sınırlamalar getirilmiştir. Doğrudan temin yoluyla bir seferde yapılacak alımla ilgili parasal bir sınır bulunduğu gibi doğrudan teminle yapılan alımların kümülatif tutarı ilgili mal, hizmet ve yapım işlerine ilişkin ödeneklerin %10’unu aşamayacağına ilişkin düzenleme de bulunmaktadır. 

  1. 11.

    İndirilemeyecek KDV’nin indirim konusu yapılması

Bir kamu idaresi olan belediyeler kural olarak KDV mükellefi olmadıklarından satın aldıkları mal ve hizmetlere ilişkin KDV’yi indirim konusu yapamaz, yani İndirilecek KDV Hesabını kullanamaz. Bununla birlikte, belediye bünyesinde iktisadi işletme oluşması halinde bu işletmenin mal ve hizmet alımlarına ilişkin KDV indirim konusu yapılabilir. 

  1. Tahakkuk ettirilmesi gereken gelirlerin tahakkuk ettirilmemesi

Belediyelerin gelirleri genel olarak Belediye Gelirleri Kanunu ile Emlak Vergisi Kanunu’nda düzenlenmiş olmakla birlikte özel mevzuatta da belediyelere gelir imkânı sağlayan bir takım düzenlemeler (altyapı tesisleri geçiş ücreti, otopark ücreti, asansör bakım ücreti payı, maden payı vb.) bulunmaktadır.

Belediyelerin söz konusu özel mevzuatı da inceleyerek gelir imkanları kapasitesini kullanmaları gerekmektedir. 

  1. Diğer Yanlışlıklar

Belediyelere ilişkin denetim raporlarında yukarıda belirtilen hususlar dışında eleştirilen hususlar bulunmakla birlikte bu işlemler daha çok belediyenin iç işlemlerine (amortisman, tahsis ve kira kayıtları, hurda kayıtları, yanlış muhasebe kaydı vb.) bulunmaktadır.

Bununla birlikte, belediyelerin söz konusu raporlarda eleştirilen işlemleri dikkate almaları şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından önemlidir.

Sonuç

Sayıştay denetim raporlarında yer alan hususlar kamu idarelerindeki birçok usulsüz işlemi göstermesi bakımından önemli olmakla birlikte söz konusu raporlarda kamu idarelerindeki tüm usulsüz işlemler yer almamaktadır. Öte yandan, Sayıştay denetimlerinde sadece mali nitelikteki işlemler incelenmekte ve raporlarda eleştiri konusu yapılmaktadır. 

Bununla birlikte, belediyeler ve diğer kamu idarelerinin söz konusu raporlardaki hususları dikkate almaları ve yanlış işlemlerini düzeltme yönünde irade göstermeleri önem arz etmektedir.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Kontrolün kontrolü 04 Haziran 2025