Gümrük işlemlerinde yapay zekâ kullanımı

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

REMZİ AKÇİN
SERBEST KÜRSÜ

Son günlerde gümrük işlemlerinde yapay zekâ kullanımı, yapay zekâ kullanılarak eşyanın tarifesinin tespit edilmesi hatta yapay zekâ ile gümrük beyannamesi doldurulması gündemde yer alıyor. Yapay zekâ uygulamasının daha başında olduğumuz, bu konuda önümüzde hayal edemeyeceğimiz gelişmelerin olacağı da üzerinde hepimizin hemfikir olduğu bir konu. Elbette geleceği hiçbirimiz göremeyiz ama bugünkü koşullarda gümrük işlemlerinde yapay zekâdan yararlanılması konusunun masaya yatırılmasında fayda var. Hatta şu soruyu sormak için erken mi bilmiyoruz ama “Yapay zekâ gümrük müşavirliğini bitirecek mi?” sorusunun tartışılmasında da fayda var.

Her şeyden önce, bir olguyu tartışmak için öncelikle onun ne olduğunu veya o olgunun neyi ifade ettiğini ortaya koymak gerekir. Bir olgu için herkesin ortak paydada birleşmesi gerekir ki, aynı dili konuşmak ve anlaşabilmek mümkün olsun. O nedenle, “akıl”, “zekâ” ve “yapay zekâ” kavramlarının ne anlama geldiğini açıklamakla konuya başlamak daha yararlı olacaktır.

 

Akıl, zekâ

Akıl, felsefi anlamda kavram oluşturma ve bunlara göre hükmetme kapasitesidir. Diğer bir deyişle bir durumu bütüncül olarak anlama, kavrama, hükme varma kapasitesidir. Akıl, kelime ve kavramların anlamlarını bilme yeteneği de diyebiliriz.

Zekâ ise zihnin öğrenme, öğrenilenden yararlanabilme, yeni durumlara uyabilme ve yeni çözüm yolları bulabilme yeteneğidir. Yani, zihnin birçok yeteneğinin uyumlu çalışması sonucu ortaya çıkan bir yetenekler birleşimidir. Zihnin algılama, bellek, düşünme, akıl yürütme, öğrenme gibi birçok işlevini içerir.

Peki, akıl ile zekâ arasında ne fark var? Öncelikle akıl somut olarak ölçülemez. Akıllı bir insan doğru ve yanlışı, yalan ve gerçeği ayırt edebilme yetisine sahiptir. Yaş ilerledikçe, olgunlaştıkça, akıl da gelişir. Akıllı kişi, doğru olanı seçen ve doğru olanı yapan kişidir.

Zekâ ise beynin algılama hızıdır. Zekâ etik bir anlam taşımaz, IQ testi ile ölçülebilir ve her insanda eşit bulunmaz.

Bu durumda, zekânın daha teknik, aklın ise daha etik bir boyutu olduğunu söyleyebiliriz. Zekâ; bir olayı önce anlama, ilişkileri kavrama, yargıda bulunma, daha sonra açıklayarak çözme yeteneğidir. Bir besteci müzik eserini aklıyla değil, zekâsıyla yaratır. Aynı besteci, en basit

matematik denklemini çözemeyebilir. Burada devreye zekânın, algı ve hafıza yeteneğine göre farklılık göstermesi giriyor. Zeki insan çözüm üretebilir, akıllı insan ise ürettiğini olumlu yönde uygulama kabiliyetine sahiptir.*

 

Yapay zekâ

Yapay zekâ, doğal zekânın aksine makineler tarafından uygulanan zekâ çeşididir. Yapay zekâ, insan zekâsını taklit eden ve insan benzeri görevleri gerçekleştirebilen bilgisayar sistemleri veya yazılımlarıdır. Temelde, makinelerin öğrenme, problem çözme, anlama, konuşma, görsel tanıma gibi bilişsel yeteneklere sahip olmasını amaçlar.

Makineler bilgi saklama kapasitesi ve unutmama konularında insandan üstündür. Ancak, muhakeme, bilgiyi kullanma, algılama ve sorun çözme konusunda ise insan beyni devreye girer. Yapay zekâ, bilgi saklama yeteneği ile insan zekâsının taklit etme yeteneğinin bileşimidir diyebiliriz. Bu durumda, doğal olarak klasik makine fonksiyonuna öğrenme yeteneğinin eklenmesi gerekir. Böylece yapay zekâ;

- Verilerden öğrenebilir (makine öğrenimi),

- Mantık yürütebilir,

- Karar verebilir,

- Doğal dili anlayabilir ve konuşabilir,

- Görüntüleri tanıyabilir.

Yapay zekânın daha başında olduğumuz dikkate alındığında, ne kadar gelişeceği nereye evrileceği henüz bilinememektedir. İşte bu durum, yapay zekânın aynı zamanda tehlikeli bir sonuca doğru gittiği endişesini de doğurmaktadır.

 

Gümrük işlemlerinde yapay zekâ kullanımı

Gümrük işlemlerinde yapay zekâ kullanımı, iş yükünü ve hataları azaltmak, işlemleri hızlandırmak ve güvenliği artırmak amacıyla kullanılıyor. Bu amaçlar doğrultusunda şu tür işlerde yapay zekâ kullanımı giderek artıyor;

- Gümrük beyannamesi doldurma,

- Beyanda bulunmak için kullanılan belgelerin okunması, içeriklerinin (fatura, konşimento, menşe şahadetnamesi vb.) dijital ortama aktarılması,

- Belgelerden eşyanın gümrük tarife istatistik pozisyonunun (GTİP) tespit edilmesi,

- Hazırlanan taslak beyannamenin kontrol edilerek ceza riskinin minimize edilmesi,

- Belgelerin ve içeriklerinin tercüme edilmesi.

 

Hangi riskleri barındırıyor?

OCR, basılı belgeleri dijital görüntü dosyalarına dönüştüren bir teknolojidir. Belgede bulunan her bir karakteri tanımlayarak dijital ortama dönüştürür. Önceden sadece metni tanıyan kelime bazlı OCR teknolojisi, artık farklı dillerde, el yazısı ve çeşitli formatlardaki belgeleri daha doğru okuyabilecek düzeyde gelişti. Artık okunan belgeler, doğal dil işleme teknikleriyle anlamlandırılıyor. Böylece sadece kelimeler değil, cümlenin anlamı, bağlamı da analiz edilerek doğru kategori ve işlem belirleniyor.

Bu şekilde okunan belgelerin içeriği, insan aklıyla birebir örtüşmeyebilir. Kontrol edilmeyen dijital bilgiler hatalı işlem yapılmasına sebep olabilir.

Makine eliyle yapılan tercümeler hâlâ yeterli düzeye erişmiş değil. Özellikle eş anlamlı olan veya deyim niteliğindeki ifadelerde tercüme hatası yapılabilmektedir.

Belgede yer alan isimler baz alınarak yapılan tarife tespiti tek başına yeterli değildir. Çoğu zaman eşyanın ticari ismi kadar içleğindeki bileşenler ve kullanım yeri tarife belirlenmesinde önemlidir. Salt bu yöntemle yapılan tarife tespiti sonucunda ağır cezalarla karşılaşma riski bulunur.

Bir bütün olarak değerlendirildiğinde, gümrük işlemlerinde yapay zekânın kullanılması iş yükünün azalmasına ve işlemlerin hızlandırılmasında önemli bir katkı sağlayacaktır. Bununla birlikte, buna güvenilmesi halinde ağır cezalarla karşılaşılması olasılığı da yüksektir.

 

Tehlikeleri

Yukarda da belirttiğimiz gibi yapay zekâ, sürekli öğrenme esasına göre çalışmaktadır. Doğal olarak yapay zekâya tanıtılan her belge ve bilgi, en azından yazılımı yapan kişiye teslim edilmiş demektir. Aynı zamanda öğrenilen bir bilgi olduğu için daha sonraki tüm kullanıcıların bu bilgiye dolaylı da olsa erişimi mümkün hale gelir. Bu nedenle, yapay zekânın ez büyük tehlikesi veri gizliliği tehlikesidir.

Yine yukarda da belirttiğimiz gibi yapay zekâ, bir yandan işlemleri hızlandırırken diğer yandan iş yükünü azaltmaktadır. Bu da doğal olarak insanların yapacağı bazı işlerin yapay zekâ tarafından yapıldığı anlamına gelir. Daha yakın dönemde senaryo yazarları yapay zekânın işlerini ellerinden aldığı için Hollywood’da eylem yapmışlardı. Bu durum yapay zekânın kullanıldığı her sektör için geçerli.

*https://www.milliyet.com.tr/molatik/diger/akil-ve-zekâ-arasindaki-fark-nedir-90428

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Kontrolün kontrolü 04 Haziran 2025