Bundan sonra ne olacak…

Hasan ARDIÇ
Hasan ARDIÇ Dünyada Ekonomi

Bu soruyu her alanda ve her zaman sormak olanaklı…

Bu yazının kapsamı; perakende sektöründe bundan sonra ne olacak değerlendirmesi…

Birçok defalar bu değerlendirmeyi yapmaya çalıştım. O değerlendirmeler, o günlerin koşullarındaki veriler çerçevesindeki öngörüler, değerlendirmeler olarak kabul edilmeli… Doğrudur, yanlıştır ya da beğenirsiniz, beğenmezsiniz, katılırsınız veya katılmazsınız…

Şimdiki değerlendirmelerimiz de güncellenmiş veriler doğrultusundaki öngörüler, beklentilerin ortaya konmasıdır.

Ancak ve hemen yeniden hatırlamakta yarar var; bu değerlendirme kapsamındaki görüşler sadece öngörülerdir, verilerden yapılan çıkarsamalardır ve tabii hata marjı vardır. Herhangi bir yönlendirme olmadığı gibi fal bakma şeklinde de algılanmamalıdır.

Perakende sektörünün önemli üçlüsü, ya da eşkenar üçgen örneğimin üniteleri açılarından konuya bakalım.

Tüketiciler (Müşteriler) açısından bakınca;

COVID-19 her ne kadar bitti, bitiyor dense de hayatın gerçekleri içinde durumun sanıldığı kadar olumlu olmadığı hem tıp akademisyenleri tarafından ısrarla söylenmekte, hem de son kullanıcı da dediğimiz perakende müşterileri tarafından, yani herkesçe bilinmektedir.

Bu durumda, esasen alınması gereken önlemlerden vaz geçmek olmamalıdır. Yani; perakende sektöründe ciro artışlarını reel anlamda beklemek olmaz. Evet, cirolarda artış olacaktır, ama bu artış enflasyon kaynaklı fiyat artışlarından dolayıdır.

Fiyat artışları, hayat pahalılığı, geçim sıkıntıları gibi tamamının yüksek enflasyon baskısı altındaki ekonominin gereklerine ve sonuçlarına çıkan alışveriş kuralları yeniden belirlenecektir. Belirleyecek olan da tüketicilerdir.

Tüketiciler, bundan böyle ve bir süre daha, ki bu kısa bir süre olmayacaktır, en yüksek düzeyde rasyonellikte alışveriş yapacaklardır. Sayıca son derece az olan yüksek gelir profilindeki tüketiciler, bir süre daha bu kısıtlamalara girmeyeceklerdir. Yapılacak rasyonel perakende alışverişlerinde iki ana etken öncelikli olacaktır. Gerekli ihtiyaç ürünlerinin (Gıda, temizlik malzemesi gibi) satın alınması ve fiyat duyarlı alışveriş şartına tam uyum…

Gıda enflasyonundaki yüksek artışlar, maliyet enflasyonu baskısı, yakıt fiyatlarının artış oranlarının da yüksek artışları neticesinde yaşamak için gerekli olan beslenme-gıda ürünlerinin fiyatlarının artışı bu öngörüleri maalesef desteklemektedir.

Perakendeciler (AVM’ler, Mağazalar) açısından bakınca;

Fiyat duyarlı alışveriş yapma zorunluluğu ortamında, perakendecilerin beklentilerinin pozitif anlamda artması, enflasyon artışı harici, beklenmemelidir. Zaten böyle bir beklenti de piyasalarda görülmemektedir.

Perakendeci de artık kendi açısından çok daha rasyonel olmak mecburiyetindedir. Özellikle maliyet enflasyonu ortamında, artan girdi maliyetlerinde bazı önlemler alma zorunluluğu alenidir. Bu tasarrufları bir taraftan giderlerini azaltma yönünde yaparken diğer taraftan yapabiliyorsa kâr marjından indirimlerle yapmak gereklidir. Tabii böyle bir kâr marjı kaldıysa…

Mağaza kapatmak, AVM kapatmak gibi en keskin ve radikal çözüm arayışlarından ziyade, eldeki kaynakların işletme giderlerinden yapılabilir tasarrufları yapma çözümleri üzerinde konsantre olmak daha yararlı ve doğru bir yaklaşım olacaktır.

On-Line sipariş, adrese teslim satış, kredi kartı ödemeli satış, promosyonlu ve indirimli satış opsiyonlarının tamamı ve daha fazlası tüketiciye sunulmalıdır. Bu kaçınılmaz bir ticaret tarzı olarak gelişecektir.

Tedarikçiler açısından bakınca;

E-Ticaret konusu aynı perakendeci tarafta olduğu kadar, burada da son derece geçerli olacaktır.

Maliyet enflasyonu baskısı altında, özellikle kur artışları ve yakıt fiyatlarındaki artışlara direnmek, ürünü satış noktasına ulaştırmak, lojistikle beraber tedarikçiler açısından gerçekten çok güç olmaktadır ve bu koşullar altında bu zorluk giderek çoğalacaktır.

Tedarikçi taraftan başlayan ve tüketiciye kadar çalışan süreçlerdeki ortak ana sorun; satışa sunulan malın tekrar satışa sunulabilmesi için yerine konabilmesindeki maliyet endişeleri zorlamaları…

Durum yukarıdaki koşullarda olduğu müddetçe, perakende sektörü bir süre daha zor günler yaşamaya devam edecektir. Bunu öngörmek, esasen hiç de zor olmadığı gibi, herkesçe de bilinmekte ve dillendirilmektedir.

Yapılması öngörülenler;

- Gerçekçi olmakta ısrarla devam edilecektir.

- Fiyat duyarlı alışverişin her açıdan tüm gereklerine uyulacaktır.

- Azami ölçüde tasarruf yapılmasına bir süre daha devam edilecektir.

- Müşteri kayıpları olacaktır ki bunu en azda tutmak başarı olarak kabul edilecektir.

- Sektörün içinde yer alan her birimin mutlak anlayışla ortak çözümlere olumlu yaklaşması daha da şart olarak kabul edilecek, herkes bu anlamda üzerine düşeni yapacaktır. Kira indirimi ise kira indirimi, düşük fiyatsa olabildiğince düşük fiyat vb gibi…

Tabii bütün bunları tespit etmek, yazmak-çizmek-söylemek son derece olanaklı, hattâ son derece de kolay, uygulamak ise bir o kadar zordur. Bütün bu zorlukları sektörün her tarafında uzun yıllar boyunca deneyimlemiş bir profesyonel olarak elbette biliyorum.

Ama bu günlerde bu hususlarda duyarlı olmak, çözüm getirmek de aynı derecede bilinmesi gereken öncelikler…

Perakende sektörü;

Her bakımdan; cirosu, yarattığı istihdam hacmi vb hususlarla ülke ekonomisi içinde son derece önemli yer tutan bir reel sektör. Perakende sektörü herkes, hepimiz için, hepimizin mutlaka bir şekilde teması olan bir temel yapı… Kayıtlı ekonominin temel taşlarından…

Devlet teşvikleri;

Bu nedenle, ekonomide ne derece ağır sorunlar yaşansa da, sektörün bir şekilde Devlet teşvikleri ile de desteklenmesini gerektirmektedir. Bu; her şeyin Devletten beklenmesi olarak algılanmamalı, ancak mutlaka olumlu bir yaklaşımla değerlendirilmelidir.

Sektör dernekleri;

Sektör içinde sayıları neredeyse her geçen gün artan sektör derneklerinin de ortak bir çözüm anlayışında bir araya daha kısa frekanslarda gelmeleri ve çözüm üretmeleri, destek vermeleri şarttır. Çok zor olmaması gereken bu hususun realizasyonu bugüne kadar istenen ölçülerde olamamış, neredeyse başlatılan her bir süreçte ikinci adım atılamamıştır.

Basınla ilişkiler;

Son derece doğru, açık ve net olmalı ve özellikle sektör içinde yapılan yenilikler ve gelişmeler, bunların tüketici istekleri doğrultusunda olduğu anlatılmalı, yani basınla olumlu bir ilişki sürdürülmelidir.

Bankalarla ilişkiler;

Perakende sektörünün finansman açısından karşılaşabileceği her nevi zorluk, oluşacak her hangi bir sıkıntı, mutlaka banka ilişkilerinden hareketle tüketici kredilerine kadar en yaygın biçimde ve süratle geniş bir etkileşim ağı oluşturacaktır. Bankaların sektörle olumlu ve yapıcı bir finansman ilişkisi kurmasının her iki tarafa da faydası olur. Yüksek enflasyon, düşük faiz yapılanmasında en kazançlı çıkan kurumlar finans kuruluşları, özellikle bankalardır. Bankacılıkta bu dönemlerde yüksek kârlılık olur. Bu bakımdan perakende sektörünün gereği ölçülerde desteklenmesi için uygun fonlama olanakları vardır. Bu fonların karşılıklı çalıştırılması ekonomiye ve sektöre yararlı olacaktır. (İstihdam hacminde daralmanın önüne geçilmesi, yeni gerekli yatırımların kontrollü olarak yapılması gibi…)

Çekim Noktası;

Sektörün satış noktaları; AVM’ler, mağazalar, hattâ stantları bile müşteri için birer çekim noktası olmak durumundadır artık. Bu AVM’ler için ücretsiz otopark, ulaşım servisi vb gibi olabilir. İndirimler ve promosyonlar, bunların doğru ve zamanında duyurulması çekim noktası olmanın sadece birkaç özelliğidir.

Güvenli, sağlıklı, hijyen koşulları altında alışveriş;

Artık sadece perakende sektörünün değil hayatın içindeki tüm birimlerin bu koşullarda çalışma zorunluluğu vardır. Bu net ve açık, bir o kadar da mecburidir.

Müşteri memnuniyeti;

Müşteri memnuniyeti sağlanması, ürün iadesi, fiyat politikaları, promosyon ve indirimli satış süreçleri ve benzeri pazarlama ve satış gerekleri çağımızda son derece önemli idi. Halâ da öyle. Ama şimdi daha da çok önemli.

Perakende sektöründe bugünün kural koyucusu müşteriler, yani nihai kullanıcılar, tüketicilerdir.

Dolayısıyla belirlenecek ticarî davranış biçimlerinin müşteri odaklı olmaları gereklidir, öyle de yapılması hem öngörülmekte, hem de önerilmektedir.

Özetle;

Bundan sonra ne olacak sorusunun perakende sektörü açısından olası öngörüleri, değerlendirilmesi en azından eldeki güncel veriler ve gelişmeler doğrultusunda bu gün bu şekildedir. Yakın vadedeki değerlendirmelerin çerçevesi, kapsamı böyle görünmektedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Muhalefet 13 Kasım 2023
Ortadaki Doğu 23 Ekim 2023
Ekonomide 29 Ekim 18 Ekim 2023
… Bundan sonra ? 28 Ağustos 2023
KKM, gelişmeler 25 Ağustos 2023