Dış talep gücünü koruyor, iç talep zayıflıyor, hissedilen enflasyon artıyor

Erhan ASLANOĞLU
Erhan ASLANOĞLU Ekonomi ve Piyasalar

Dün büyümeye ilişkin, Şubat ayına ait üç önemli veri yayınlandı; sanayi üretimi, ciro endeksleri ve perakende satış endeksleri. Aslında Şubat ayı sonunda başlayan Rusya-Ukrayna savaşı bu yılın tamamına ait büyüme beklentilerini büyük oranda değiştirdi. Yine de veriler gidişatla ilgili önemli sinyaller içeriyor.

Sanayi üretiminden başlayalım. Sanayi üretiminin yıllık büyümesi beklentileri aşarak yüzde 13,3 geldi. Reel kesim güven endeksi ya da PMI gibi veriler daha düşük bir büyümeye işaret ediyordu. Verilerin detayına baktığımızda, farkın daha çok dış kaynaklı olduğu ortaya çıkıyor. Bildiğimiz gibi pandemi sürecinde büyümenin lokomotifi sanayi ağırlıklı ihracat oldu. Şubat ayı sanayi üretimi rakamları bunun devam ettiğini gösteriyor. İlk iki aylık ihracat artışı yıllık bazda yüzde 21’in üzerinde gerçekleşmişti. Şubat ayı artışı yüzde 25’den fazla oldu. 2021 yılında ihracat yüzde 32 artmıştı. Yavaşlama var ama hala güçlü bir ihracat ve bunun büyümeye katkısı söz konusu. İhracatın yüzde 94’ü imalat sanayi, yüzde 2’ye yakını madencilik ürünlerini kapsıyor. Yani ihracatın yüzde 96’sı sanayi ürünlerinden oluşuyor. Yalnız geçen yıla göre değişen önemli bir fark bulunuyor. İthalat ihracattan çok daha güçlü artıyor ve mevcut yapıda dış talep ağırlıklı büyümenin sürdürülebilirliğini zorlaştırıyor. Bu yılın Ocak- Şubat dönemimde ihracat yüzde 21 artarken ithalat yüzde 49, dış açık yüzde 183 daha fazla artış gerçekleştirdi.

Sabit fiyatlarla hesaplanan Şubat ayı perakende satış endekslerine baktığımızda, aylık artışın yüzde 0,5, yıllık artışın yüzde 6,2 olduğunu görüyoruz. Yıllık artış hızı geçen yılın yaz aylarından bu yana sürekli geriliyor. Perakende satışları daha çok iç talebin göstergesi olarak alabiliriz. Gıda’da hem aylık hem yıllık bazda sırasıyla yüzde 0,8 ve 0,6 gerileme görüyoruz. Gıda’da yaşanan enflasyonun talepte bir gerilemeye yol açtığını söylemek mümkün görünüyor. Posta ve internet üzerinden alışverişin yüzde 20,7 arttığı görülüyor. Yani perakende satışlarda online alışverişin payı gittikçe artıyor. Tekstil, giyim, ayakkabının yıllık yüzde 31 artması, pandemide ötelenen talebin devreye girmesi ve stoklanabilen ürünler olmaları nedeniyle enflasyon artışının bir sonucu olabilir. Genel olarak gıda dışı sektörlerin yıllık artış hızının yüzde 12,6 olması da enflasyon beklentilerinin bir yansıması gibi görünüyor.

Son olarak, ciro endekslerine baktığımızda yıllık artışın yüzde 105,4’e geldiğini görüyoruz. Bir önceki ay oran yüzde 91,7 idi. Şubat ayında yıllık TÜFE yüzde 54 olarak gerçekleşti. 2021 yılı büyümesi yüzde 11 oldu. Brüt satış hasılası olarak görebileceğimiz ciro endekslerindeki artışın büyüme ve enflasyonun toplamından bu kadar yüksek olması iki olasılığı gündeme getiriyor. Birincisi kur etkisiyle yurt dışı satışlardan elde edilen cironun son dönemde çok artması, ikincisi ise bir sepetten hesaplanan TÜFE’nin ortalama enflasyonu iyi ölçememesi. Elbette bu cirolarda ara malı satan sanayi sektörünün yüksek ÜFE değerinin de etkisi var.

Enflasyon ile ilgili ölçüm sorununun bu endekslere ciddi yansıdığı kanaatindeyiz. Çünkü ciro endekslerinde hizmet sektörleri var ve bunlar ağırlıklı iç piyasaya satılan ürünler. Konaklama ve ulaştırma sektörleri kısmen kur etkisini yansıtabilir ama genel olarak hizmet ciro endeksinin yüzde 119 artması enflasyon etkisini yansıtıyor. Konaklama ve yiyecek sektöründe yıllık ciro artışı yüzde 161, ulaştırma ve depolamada yüzde 154, gayrimenkulde yüzde 160’ı bulmuş durumda.

Özetle, son veriler dış talep ağırlıklı büyümenin toplamdaki payının arttığını gösteriyor. Sanayi üretimi, ilk çeyrek büyümesinin yüzde 7 üzerinde gelebileceğine işaret ediyor. İhracat ağırlıklı gelmeye devam eden bu büyümenin sürdürülebilirliği hızla artan dış açık nedeniyle zorlaşıyor. Bu zorluğun bir başka nedeni de Rusya –Ukrayna savaşı sonrası Euro Bölgesi’nin zaman içerisinde resesyona girme ihtimalinin yükselmesidir. Yılın ikinci yarısında ihracatta yavaşlama ihtimali artıyor. Perakende satış büyümesindeki yavaşlama ve önceden gelen otomobil satışları, tüketici güven endeksi gibi verilerin seyri iç talepte yavaşlama sinyallerini arttırıyor. Cari değerlerle hesaplanan ciro endekslerinin artış hızı ise hissettiğimiz enflasyonun yüksekliğini dolaylı yoldan net bir şekilde gösteriyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
TL değerli mi? 28 Şubat 2024