Dört put

Burak DALGIN
Burak DALGIN Dünya Penceresi

Şirketler 2025 bütçelerini hazırlıyor. Bu çalışmalarda zihnimizi yanıltan ve doğruya ulaşmamızı engelleyen faktörlere dikkat etmemiz şart. ‘Bilgi güçtür’ sözünün sahibi, modern bilimsel yöntemin öncülerinden Francis Bacon’ın ‘dört put’u üzerinden konuşalım.

İngiliz filozof, bilim insanı, avukat, devlet adamı ve yazar olan Francis Bacon (1561-1626) dört ‘put’tan (düşünsel yanılsama) bahseder: kabile, mağara, çarşı ve tiyatro.

Kabile putları. İnsanın doğasından kaynaklanan algı hataları ve yanlış genellemeleri ifade eder. Zira, dünyayı duygusal ve sınırlı bir bakış açısıyla görme eğilimindeyiz. Mesela sevdiğimiz bir kişinin başarılı olduğunu düşünürüz veya beklentilerimize uygun olan verileri/ örnekleri hemen benimseriz. 

Bütçe dönemlerinde, geçmişte başarılı olan stratejilerin gelecekte de aynı şekilde başarılı olacağını varsayabiliriz. Halbuki piyasa dinamikleri değişmiş olabilir.  ‘Müşteriler X ister’ gibi genelgeçer varsayımlar yapabiliriz. Halbuki bunu söyleyenler sadece bizim dokunduğumuz müşteriler olabilir. Bu putu aşmak için varsayımlarımızı sıfırdan ele almakta ve sezgilerimizi veri analizi ile test etmemizde yarar var.

Mağara putları. Bireylerin kişisel deneyimlerinden kaynaklanan önyargılardır. Belki de iş dünyasında en sık rastladığımız put budur. 

Yöneticilerin geçmiş başarıları (‘bunu hep bu şekilde yapmıştık’) veya formasyonları (satış kökenlilerin üretime, finans kökenlilerin teknolojiye bakışı) yenilikçi fikirleri tıkıyabilir veya kaynakların değişen şartlara uyumlu şekilde dağıtılmasını zorlaştırablir. Bu putu aşmanın yolu, ekiplerde farklı perspektife sahip kişilerin bulunmasını sağlamak (kozmetik atamalar değil!) ve açık iletişimi tesis etmektir.

Çarşı putları. Dilin yanlış veya belirsiz kullanımıyla ilgili önyargıları temsil eder. Şahsen beni en sinirlendiren ‘put’ budur desem yanlış olmaz. Zira içeriği tam bilinmeden veya herkes tarafından aynı şekilde anlaşılmadan kullanılan ‘cool’ kelimelerin, terimlerin, jargonların iletişimi nasıl zehirlediğine defalarca tanık oldum. Vizyon, inovasyon, paydaş odaklılık, dönüşüm gibi kelimelerin her toplantıda havada uçuşması ama icraata dönmemesinin esas sebebinin bu olduğunu düşünüyorum.

Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un iletişim konusundaki net yaklaşımı bu putu aşmak için ilham verebilir: Her toplantı öncesinde altı sayfalık bir metin yazılması, toplantının tüm katılımcılarının önce hep birlikte sunulan metni okuması ve müzakereye ancak bundan sonra başlaması, boş lafı ve yanlış anlaşılmayı azaltır.

Tiyatro putları. Geleneksel düşünce sistemleri ve otoriteye körü körüne bağlılıkla ilgilidir. Bacon’a göre, insanların otoriteye, eski doktrinlere veya popüler felsefi sistemlere aşırı güvenmesi, doğru bilgiye ulaşmalarını engeller. Bu yanılsamalar, bir tiyatro oyunu gibi yanlış bir gerçeklik sunar.

Yöneticiler tarafından statüko genelde güvenli liman olarak algılanır. Ancak şartların hızla değiştiği, rakiplerin hareket ettiği bir ortamda statüko aslında en riskli seçimdir. Zira konfor alanının sunduğu tatlı rehavet, aslında donmakta olanların üstüne çöken tatlı bir ölüm uykusudur. Bu yüzden, bütçe yaparken statükoya meydan okuyarak yenilikçi fikirleri ve değişimi teşvik etmenizi öneriyorum.

Tüm şirketlerimize yenilikçi ve başarılı bir bütçe dönemi diliyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dikkat Asimetri Var! 03 Aralık 2024
Internet öldü mü? 26 Kasım 2024
Başarısızlığa övgü 19 Kasım 2024
Yanıltıcı doğruluk 12 Kasım 2024
Karar kalitesi 22 Ekim 2024
Seçenek mimarisi 01 Ekim 2024
Kırmızı kraliçe 24 Eylül 2024
Yenilik nasıl yayılır? 17 Eylül 2024