Enflasyon nasıl düşürülür?

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI

Enflasyonla mücadele, ABD ve AB’de sürüyor. Son açıklanan veriler başarıya doğru gidildiğini göstermekte. ABD, 1950 yılından sonra en yüksek enflasyon oranını 1981 yılının Ocak ayında yüzde 11,82’yle yaşadı. Son kırk yılda gördüğü en yüksek enflasyon oranını da Haziran 2022’de yüzde 9,1’le gördü. ABD’de 2022 yılı yıllık enflasyon oranı her ne kadar yüzde 8 olsa da Aralık ayında oran yüzde 6,45’e kadar geriledi.

Bu düşüş, Fed Başkanı Jerome Powell’ın bu ayın başlarında enflasyonun düşmeye devam edeceğini düşünmek için birçok iyi neden olduğunu söylemesine imkân verdi. Washington DC Ekonomi Kulübü'nde konuşan Powell, "Enflasyonun düşme süreci başladı" dedi.

Fed Başkanı, bu iyimser bakış açısına rağmen enflasyon oranının, Fed'in %2'lik hedefinin çok üstünde olduğunu düşünmekte. Fed’i memnun etmeyen oran çekirdek enflasyon oranının (core inflation rate) yüzde 5,7 düzeylerinde seyretmesi. Piyasalar enflasyon oranındaki düşüşten memnun. Bundan dolayı, yakın dönemde Fed’in politika faiz oranını düşüreceğini düşünmekteler. Ancak Fed’den bu konuda destek henüz gelmedi, hatta faiz oranlarının yönünün hâlâ yukarı olması gerektiğini düşünen Fed komite üyeleri var.

Kimin haklı olduğu üç sektöre bağlıdır; mallar, konut ile gıda ve enerji hariç diğer hizmetler. Enflasyon, ölçme yöntemi ve makroekonomik zemini yansıtan farklı güçlerle karşı karşıya. Örneğin düşük faiz oranları, hükümet teşvikleri ve pandemi dönemi alışkanlıklarındaki değişim sonrası adeta körüklenen tüketici harcamaları, bloke olmuş tedarik zincirleriyle birlikte otomobil ve mobilya gibi mamul mallar için fiyatlar hızlı artmıştı. Nitekim temel mal fiyatları (gıda ve alkolsüz içecekler) Şubat 2022'de bir önceki yıla göre yüzde 12,3 artarken, Aralık 2022'de bir önceki yıla göre sadece yüzde 2,1 yükseldi. Bu mallar, ABD’de TÜFE'nin yaklaşık yüzde 22'sini ve kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksinin yüzde 23'ünü temsil etmekte.

2023’e girerken artık bu tür dalgalanmaların çoğu en aza indirgendi. Tedarik zinciri büyük ölçüde düzeldi; tüketici talebi, mallardan hizmetlere doğru kaydı. Temel mal fiyatları, Aralık ayına kadar yıl içinde sadece yüzde 2,1 arttı ve TÜFE'nin yüzde 6,5'lik artışına 0,5 puan katkıda bulundu. ABD enflasyonundaki ilginç bir nokta da faiz oranları ve uzaktan çalışma nedeniyle artan konut talebi. Aralık'taki yüzde 5,7'lik çekirdek TÜFE enflasyonunun yarısı konut fiyatlarından kaynaklandı. Fed Başkanı Powell'a göre konut fiyatlarındaki artışın sonuna gelindi.

Enflasyona kaynaklık eden faktörlerden birisi olan ücretler, özellikle özel sektörde yükseliş eğilimini şimdilik devam ettirmekte; saatlik ücret, 2018 ve 2019'daki ortalama yüzde 3,3'lük orana kıyasla, Ocak ayına kadar olan üç ayda yıllık yüzde 4,6 arttı.

Enflasyonun yıl sonuna kadar Fed'in hedefine geri dönmesini bekleyen Amerikalı ekonomistler, genellikle, yüksek faiz oranlarının harcamaları kısması; azalan kârların firmaları işçi çıkarmaya itmesi ve işsizliğin Ocak ayında 53 yılın en düşük seviyesine ulaşması nedeniyle, sürecin durgunluğa doğru gideceğinden korkmakta. Doğrusu şimdilik bu savı destekleyen güçlü bir baskı görülmemekte.

Özetle, Fed yüzde 2’lik enflasyon hedefine kilitlendi, bunun için politika faiz oranını yükseltti ve nihayetinde istediğini de aldı.

ABD’deki enflasyonun gelişimi üzerine bir analiz yaptım. Dikkat ederseniz hiç Başkan Biden demedim. Başkan Powell dedim. Hiç müjde paketi demedim.

Bunun tek bir nedeni var. ABD’de yönetim sürecinde her kurum ve o kurumun başındaki kişi yetkilerini kullanıyor, bunu da ödünsüz yapıyor. Çünkü o koltuğun hakkını veriyorsa oturuyor. Örneğin Fed Başkanı Powell’ı Trump atamıştı, Biden geldikten sonra görevini sürdürdü. Biden bununla da yetinmedi, Powell’ın görev süresini yeniden uzattı.

Okuma Önerisi: Ömer Faruk Çolak, Atilla Gökçe, Enflasyon Hedeflemesi, Kuram ve Türki̇ye Uygulaması.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
TCMB çıplak 20 Mart 2024
İktisatçılar korosu 28 Şubat 2024
Demokrasi ve Ekonomi 17 Ocak 2024