Enflasyonda komediden rekora  

Osman ULAGAY
Osman ULAGAY DÜNYA GÖZÜ

Dolmabahçe’den Taksime doğru çıkarken yokuşun sol tarafında kalan eski apartmanların birçoğunda, bir cephesi caddeye, diğer cephesi ise adalara kadar uzanan muhteşem manzaraya bakan daireler vardır. Rahmetli annemin uzaktan akrabası iki bekar kızkardeş, yaşlı babalarını da yanlarına alıp Ayazpaşa’da böyle bir daireye taşınınca annemi evlerine davet ederler. İki kadreş annemi kapıda karşılayıp manzaralı balkona aldıktan sonra dairenin arka bölümüne doğru koşarak tekerlekli sandalyede oturan yaşlı babalarını bir şenlik havası içinde annemin yanına getirirler ve “işte Adalar’a geldik babacağım” diyerek dans etmeye başlarlar.

Kızlar anneme ikram edecekleri yiyecekleri getirmek üzere mutfağa  gidince yaşlı adam yıllardır tanıdığı anneme doğru eğilir ve usulca şunları söyler: “Şermin kızım görüyorsun bizim kızların halini, her gün beni yatak odamdan salona doğru koşturup ‘bak Adalar’a geldik babacığım’ diye kandırdıklarını zannediyorlar,  ben de hevesleri kırılmasın diye sesimi çıkartmıyorum”, der.

Enflasyonla aşk-nefret ilişkimiz

Girizgahı biraz uzattım galiba ama şu anda ülkemizdeki enflasyon yangını konusunda yetkililerce yapılan açıklamaları dinlerken, enflasyonun altında ezilen halkı oyalamak için sahnelenen büyük komediyi izlerken çocukken dinlediğim bu hikayeyi hatırladım ister istemez. Sanırım halkımız da, esnafımız da, iş sahiplermiz de enflasyonla mücadele adı altında yapılan market baskınlarının, ceza tehditlerinin, KDV indirimlerinin ucuz birer kandırmacadan ibaret olduğunun çok iyi farkında ama bir yandan da herkes durumdan vazife çıkartarak kendisini kurtarmaya çalışıyor.

Geçen yıl 6 Ekim’de bu köşede yer alan yazımda da belirttiğim gibi, Türkiye  50 yıldan beri kronik yüksek enflasyonla yaşamaya alışmış olan bir ülke. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) ilk iktidar döneminde yıllık enflasyonu tek haneli rakamlara indirmeyi başardığı, paramızdaki sıfırların atıldığı bir gerçek ama bu dönem ne yazık ki çok kısa sürdü. Sıfırlar atıldıktan 18 yıl sonra bugün hala milyonlarla, milyarlarla konuşmaktan kurtulamayan bir alay insan var ülkemizde.

Enflasyonla mücadele nasıl yapılır?

Aslında biz toplum olarak enflasyonun sağlıklı bir ekonominin baş düşmanı olduğunu hala anlayabilmiş değiliz. Bugün dünyada enflasyon kaygısı artarken gelişmiş ülkelerde yıllık enflasyon yüzde 5’i geçince telaş başliyor, yüzde 7 enflasyon panik yaratıyor, bizde ise yıllık enflasyonu yüzde 70’in altında tutmak neredeyse marifet sayılacak.

Türkiye’de her şeyin 1. patronu Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğu için ekonominin 2. patronu konumunda bulunan ve eğlenceli bir performans sergileyen Sayın Nebati’nin enflasyon tahminlerinin ciddiye alınacak nitelikte olmadığı da çoktan anlaşıldı zaten. 

Bugünün dünyasında başta ABD olmak üzere pek çok ülke enflasyonun önünü kesmek için para politikasını sıkılaştırmayı ve faizleri yükseltmeyi gündemine alırken biz her fırsatta ekonomist olduğunu iddia eden Sayın Cumhurbaşkanı’nın “faiz düşecek” talimatına uymak zorunda olan bir merkez bankasıyla faiz indirme macerasına giriştik. Böylece dolara karşı en çok değer kaybeden para haline gelen Türk Lirası’nın değer kaybının daha da derinleşmesine  ve enflasyonun tırmanmasına  ortam hazırladık.

Dünyanın alay konusu olduk

Son açıklanan yıllık enflasyon verileri Türkiye’nin 20 yıllık enflasyon rekorunu kırarak dünyanın dikkatini çekmesine yol açarken Merkez Bankası’nın politika faizinin enflasyonun 47 puan altında kalması Türkiye’de oynanan komediyi bir kez daha gözler önüne serdi. Bloomberg dergisinin verilerine göre Avrupa Birliği ülkeleriyle diğer birçok ülkede merkez bankalarının gösterge faizi enflasyonun en fazla %8 altında, Rusya’da ise %10,8 üstünde.      

Türkiye’de iş dünyasının bir bölümünün desteklediği enflasyon lobisinin gücüyle Sayın Erdoğan’ın kendine özgü faiz teorisi birleşince biz bir daha enflasyona teslim olduk ve dünyadan iyice koptuk. Şimdi gelinen noktada ise enflasyon yüzde 70’e doğru giderken biz marketlere baskın yaparak yeni rekorlar kırmaya devam ediyoruz.                                 

                                    

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar