Fed faiz indirim beklentisinin ötelenmesi ihracatçı için ne ifade ediyor?

Murat ÖZSOY
Murat ÖZSOY Püf Noktası

2024 yılına girmek üzere olduğumuz dönemde, çok değil bundan yaklaşık dört ay öncesinde; ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) politika adımları ile devamında dolar ve Euro için beklenen baz senaryo şöyleydi: Faiz indirimlerinde ilk adım Fed’den gelir, Fed ilk adımı ilk çeyrek sonuna doğru atar, ardından ECB adımı yılın ikinci çeyreğinde gelir, Fed yıl genelinde beş hatta altı defa faiz indirime gider, 2024 yılı genelinde güçlü dolar teması pek hakim olmaz. Böyle düşünmeyenler de vardı elbette. Ancak genele yaygın küresel açıdan ana baz senaryo bu yöndeydi ve fiyatlamalar bu şekilde yapılıyordu.

Fakat zor oyunu bozdu. Baz senaryo giderek değişmeye başladı. En son geçtiğimiz hafta içerisinde de artık iyiden iyiye bu baz senaryo değişti. Artık Fed’in bırakın bir ya da iki tane faiz indirime gitmesini, belki de hiç indirim yapmayacağı konusu fiyatlanmaya başlandı.

Neydi oyunu bozan? Jeopolitik riskler mi? Hayır değil. Jeopolitik riskler artık günümüz makroekonomik görünüm okumasında hep olmaya devam edecek. Herhangi bir varlık fiyatındaki bozulmayı jeopolitik risklere bağlamak, benim jenerasyonun ilk ve orta öğretim yılları zamanlarında “Akdeniz iklimi nasıldır?” diye sorulduğunda “Yazlar kurak ve sıcak kışlar ılık ve yağışlı” ezber cevabını vermek gibi sığ ve yetersiz kalıyor. Artık dünyanın her yerinde ne yazık ki siyasi ve askeri tansiyon yüksek. Barışçıl görünüm azalıyor. Jeopolitik riskler hep var. Oyunu bozan, ABD yıllık manşet enflasyon oranının yüzde 3’ün altına bir türlü inememesi oldu. En çok bu yılın başında yaklaşıldı yüzde 3 altında bir enflasyona. Beklentiler 2.9 olmasıydı. Ama olmadı. Nihayetinde, ABD Mart ayı tüketici enflasyonu beklentilerin de üzerinde açıklandı. Yıllık bazda tüketici enflasyonu yüzde 3.5’a yükseldi.

Küresel piyasalardaki baz senaryo artık daha gerçekçi. Artık temenni edilen değil, reel bir beklenti hakim. Artık daha gerçekçi olan bu yeni baz senaryo diyor ki; ECB faiz indirimi konusunda ilk adımı atar, bu adım 6 Haziran ya da 18 Temmuz tarihlerinden bir tanesinde gelebilir. Fed en fazla iki faiz indirimine gider. İlk indirim adımı 18 Eylül ya da 7 Kasım tarihli toplantılarda gelir. Hatta Fed hiç faiz indirimine gitmezse buna da şaşırmamak lazım.

Peki, ihracatçı bu yeni senaryoyu nasıl okumalı?

Euro/dolar paritesi açısından baktığımda yılın ikinci yarısı başlarında 1.045 seviyelerine kadar gerileme görebiliriz. Burası önemli gördüğüm bir destek seviyesi. Daha da aşağıya sarkması halinde paritenin 1.04 seviyelerini de görme ihtimali kuvvetlenir. Ancak bu kadar güçlü bir doların ABD tarafından da tercih edileceğini pek sanmıyorum. Yani bu sarkmayı görürsek çok kalıcı olmayacaktır. Ağırlıklı olarak ihracat ile iştigal eden reel sektör firmaları yılın ikinci yarısında 1.04 seviyelerine gerileyecek, yılın sonuna geldiğimiz dönemlerde, hatta son üç aylık dönemde yeniden kendisini toparlayacak bir pariteye göre kendilerini ayarlamalılar.

Operasyonel olarak bu ne anlama geliyor?

Hammadde alım ve üretim yoğunluğunu yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde yap. Özellikle yılın son çeyreğine hazırlan. Stok planlamanı buna göre yap. Bu esnada ihracat pazarlarını belirle. Yılın son çeyreğinde ise ihracat pazarlama ve satış aktivitelerine tam güç ver.

Stratejimizi daha genişletelim...

ECB tarafından gelecek bu faiz indirim adımları sonrasında özellikle Euro Bölgesi ana ekonomilerinde çarkların dönmesi de hızlanacak. IMF’in son raporuna bakacak olursak Almanya, Fransa ve İtalya’nın 2024 yılı büyüme tahminleri sırasıyla yüzde 0.2; 0.7 ; 0.7 iken 2025 yılına ilişkin büyüme tahminlerinin 1.3; 1.4; 0.7 olduğunu gördük. Euro Bölgesi için 2025 yılı büyüme beklentisi yüzde 1.5 ile 2024 yılı büyüme beklentisi olan yüzde 0.8’in üzerinde. Euro Bölgesi için beklentiler özellikle 2025 yılı için pozitif yönde. 2024 yılı son çeyreğine iyi hazırlanan ve bu dönemde pazarlama satış faaliyetlerini doğru yöneterek sonuç alan ve yurtdışı pazarlardaki müşterilerine mal satmak konusunda süreklilik sağlayan reel sektör firmaları 2025 yılını da şimdiden kurtarır.

Şunu unutmamak lazım. Nasıl ki dünyada her şey hızla değişiyorsa ekonomik görünüm ve makro ekonomik politika değişimleri de hızlı oluyor. Küresel piyasaları ve makroekonomik öncü göstergeleri okuyabilmek çok önemli. Anlattığım bu baz senaryo şu anda hakim olan görünüm ancak elbette değişimler söz konusu olabilir. İhracat yoğun çalışan firmalar artık ajandalarındaki önemli gün ve tarihler kısmına FED ve ECB’nin faiz kararı toplantı tarihlerini de not etmeli.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar