Harvard ve Boğaziçi rektörleri aynı kaderi paylaştı

Ussal ŞAHBAZ
Ussal ŞAHBAZ Global İşler

Harvard Üniversitesi rektörü Claudine Gay yılbaşının ertesi günü görevinden istifa etmek zorunda kaldı.    Bir yılbaşı günü atanıp, neredeyse aynı süre görevde kalıp, bir gün ansızın görevinden alınan Boğaziçi Üniversitesi eski rektörü Melih Bulu ile aynı kaderi paylaştı. Her ikisi de üniversite içi (ve dışı) şekillenen politik baskı ile karşılaşırken, iki rektörün ortak noktalarından biri de  bu süreçte ortaya atılan haklarındaki “intihal” iddialarıydı.

İntihal (İngilizcesi plagiarism), “bir kişinin eserinde başka kişilerin ifade, buluş veya düşüncelerini kaynak göstermeksizin kendisine aitmiş gibi kullanması” şeklinde tanımlanıyor.

Boğaziçi için de Türkiye’nin Harvard’ı diyebiliriz. Türkiye’de intihalin maalesef ABD’den çok daha yaygın olduğunu, 9 Aralık 2022 tarihli “Sahte tez yazımı sektörüne yapay zeka darbesi” başlıklı yazıma referans vererek hatırlatalım ve gelin ABD’de son günlerde yaşanan gelişmelerin politik ve teknolojik boyutlarını tartışalım.

Ama bunun için önce Bill Ackman’ı tanımamız gerekiyor. Ackman, ABD’nin en önemli hedge fon yatırımcılarından. Bu iş nasıl yapılır merak ediyorsanız “Billions” dizisini izlemenizi öneririm. Aktivist hedge fon yöneticileri, iyi yönetilmeyen halka açık bir şirket buldukları zaman, şirketin hisselerinin yeterli bir miktarını satın alıp kendilerini zorla yönetim kuruluna sokarlar. Sonra yönetim kurulunu karıştırıp CEO’yu istifaya zorlar ve yönetime kendi adamlarını getirirler. Ardından da şirketi daha kârlı hale getirip, hisselerini değeri artınca satıp, para kazanırlar.

Bill Ackman, benzer bir senaryoyu ABD’deki Harvard, University of Pennsylvania (UPenn) ve MIT üniversitelerinde oynatmak istedi ve dünyaca ünlü bu üç üniversitenin rektörlerini istifaya zorladı. Gerekçesi ise bu rektörlerin üniversitelerinde İsrail karşıtı söylem ve gösterilere müsamaha göstermeleriydi. Ackman, şirketlerin aksine üniversiteden hisse alamayacağı için iki yola başvurdu. İlk olarak, bu üniversitelere bağış yapan Yahudi zenginleri bağışlarını kesmeye davet edip finansal kaynakları üzerinde baskı kurdu. İkincisi, bir Twitter trolüne dönüşerek her gün rektörler hakkında farklı iddialar ortaya atmaya başladı. Harvard rektörü Claudine Gay ise intihal iddiaları ortaya çıkınca hemen istifa etti.

Nara Oxman, Bill Ackman’ın karısı. İsrailli. Eskiden MIT’de hocaydı. Ackman ile evlenince (Ackman’ın ikinci evliliği) işi bırakıp yanına New York’a yerleşmiş.  Geçen hafta, Harvard rektörü istifa ettikten sonra ABD’li medya kuruluşu Business Insider, Oxman’ın MIT’de hoca olduğu döneme ait intihal iddialarını ortaya attı. Oxman, kendisinin de bir süre sonra kabul ettiği üzere, makalelerinde Wikipedia’dan aldığı metinleri referans vermeden kullanmış. Anlaşılan o ki, eski Harvard rektörü “intikam soğuk yenen bir yemektir” lafını gerçeğe dönüştürmüş. Bill Ackman, tahmin edebileceğiniz üzere delirdi. Önce Business Insider’a, sonra da bu yayının sahibi olan Alman Axel Springer grubuna saldırdı (Axel Springer, Bild Gazetesi’nin de sahibi ve bir dönem Doğan Grubu'na ait şirketleri satın alma ihtimalleri vardı). Kavga hâlâ devam ediyor.

Geçenlerde kaybettiğimiz büyük devlet adamı Henry Kissenger’ın bir sözü var: “Üniversitelerde menfaatler çok küçük olduğu için hocalar akrep gibi birbirini sokar”. Geçen hafta New York Times, ChatGPT’nin sahibi OpenAI şirketine ABD’de telif davası açtı. New York Times’ın iddiası ChatGPT’nin yapay zekâ büyük dil modeli eğitilirken bu gazetede yayımlanan metinlerin kullanılması ama kimsenin telif ücreti ödememesi. Sunulan deliller arasında, “ChatGPT’ye New York Times gibi cevap ver” diye sorulduğunda bu gazeteden “intihal” metinlerle cevap verdiğine dair örnekler bulunuyor. OpenAI da diyor ki, siz birkaç yazı okuyup, kafanızda sentezleyip, yeni bir yazı yazdığınızda “intihal” mi yapmış oluyorsunuz? Öyle olsa hiçbir yazar işini yapamazdı. Buna telif hukukunda “adil kullanım” deniyor. Amerikan yargısı neyin adil kullanım neyin intihal olduğunu belirleyecek. Biz de göreceğiz.

Bu arada New Yorker dergisi, istifa eden Harvard rektörünün eserlerinden intihal yaptığı iddia edilen hocayı Amerikan taşrasında çalıştığı küçük üniversitede bulmuş. Hoca da "bu tam intihal sayılmaz çünkü makalesinin omurgasını benim yazdıklarım oluşturmuyor" demiş. Bugün uyguladığımız telif kuralları aslında matbaa bulunduktan sonra konmuştu. Bugün dijital araçlar sayesinde metinlerin hem üretilme hem de yayımlanma hızı o kadar arttı ki, aynı kuralları uyguladığınız zaman çıkmaza giriyorsunuz. Bakalım bu kurallar ne zaman ve ne yönde değişecek. O zamana kadar gıcık olduğunuz bir şirket yöneticisini “Twitter mahkemesi”nde yargılatmanın en kolay yolu nasıl cinsel taciz suçlaması ise gıcık olduğunuz bir üniversite yöneticisini “Twitter mahkemesi”nde yargılatmanın yolu da intihal iddiası.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar