Hibrit santral yatırımları ve yerli ekipman ilişkisi

Mehmet KARA
Mehmet KARA ENERJİ GÜNDEMİ

2013 yılından itibaren fotovoltaik güneş paneli üretimine yönelik girişimlerin sayısı arttı. Bugün Türkiye’de Avrupa’nın en büyükleri arasında yer alan panel üretim tesisleri var. Bunlara güneş panelinin en önemli ve en pahalı girdisi durumundaki güneş hücresi üretim tesisleri de eklendi.               

Benzeri şekilde, rüzgar enerji santrali kurulumunda ihtiyaç duyulan ekipmanların üretimine yönelik gelişmeler de yaşandı. Türbin kulesi ile türbin kanadı üreten tesisler kuruldu. Hatta bu tesislerden bazıları ihracat yapar konuma geldi.               

Dünyada silisyun ingot (yani kütük) aşamasından panel aşamasına, güneş paneli üretim sürecinin baştan sona gerçekleştirebilen tesis sayısı sınırlıdır.              

Enerji üretim yatırımlarında son zamanlarda en çok dikkat çeken konu başlıklarından biri hibrit santraller. Birden fazla kaynakla aynı yerde elektrik üretimi yapılabilen tesislerden söz ediyoruz. Örneğin rüzgar santraline güneş santrali ilave etmek, hidroelektrik ve jeotermal santrali sahalarına güneş ya da rüzgar santralleri kurmak…           

Hibrit santraller birçok açıdan önem taşıyor. Mevcut santrallerin hem kapasitesini hem de verimini arttırabiliyor. Ayrıca sadece rüzgar eserken çalışabilen RES’lerle, sadece gün ışığında çalışabilen GES’leri bir araya getirip daha uzun süre kesintisiz elektrik üretimi yapabilen tesisler elde edilebiliyor. Özellikle elektrik üretirken ciddi enerji harcanan jeotermal santrallerin iç tüketim ihtiyacını yine kendi sahasına dikilecek rüzgar türbini ya da kurulacak güneş santralinden karşılayarak verimlerini yükseltmek de ülkenin dışa bağımlılıktan kurtulmasına hizmet edecek çözümlerin başında geliyor.       

Şimdi gelelim söyleyeceklerimize.             

Hibrit santral yatırımları da sıfırdan santral yatırımları gibi ülkenin elektrik üretim gücünü arttıracak. Dolayısıyla yenilenebilir ve yerli kaynakların ağırlığı daha da artacak.              

Bu yatırımların desteklenmesi gerekir değil mi? Elbette. Ve destekleniyor. Ancak buradan elde edilecek faydanın ciddi bir bölümünü döviz olarak yurt dışına ödemek zorunda kalacağımız kesin. Çünkü hibrit santraller kurulurken kullanılacak güneş enerjisi ekipmanlarında yerlilik yeterince teşvik edilmiyor. Aslında bir destek var. Ancak teknolojideki ilerlemeyi dikkate almıyor. Kullanılacak ekipmanlardaki yerlilik oranını, mevcut santralde daha önce kullanılmış yerlilik oranı ile sınırlandırıyor. Oysa Türkiye’de güneş hücresi de üretilmeye başlanmışken, yerli aksam destekleme fonundan yararlanabilmek için istenen yerlilik oranını daha yüksek tutmak gerekir. Söz konusu oranı güneş hücresini dikkate almadan belirlemek, bu alanda teknoloji geliştiren, ekipman üreten, patent alan, markaya yatırım yapan girişimcilere haksızlık sayılmaz mı? Yani hibrit mevzuatı kapsamında yapılacak onca yeni yatırıma rağmen, kullanılması düşünülen yerlilik kriteri Türkiye’de enerji ekipmanı üretimi alanında oluşan altyapıyı daha doğmadan boğabilir. Bu konuda mevzuatı gözden geçirmekte büyük yarar olduğunu düşünüyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar