İhracatta neden daha iyi fiyat performansı gösteremiyoruz?
Birkaç hafta önceki bir yazımda,
- 2024 yılında 174,2 milyon tonluk mal ihracatı gerçekleştirdiğimizi,
- Kilogram başına fiyatımızın 1,50 dolar olduğunu,
- 2001’de 41 milyon ton mal ihraç etmişken, bugün 174,2 milyon tona ulaştığımızı ve bunun çok büyük bir yükseliş olduğunu,
- Birim fiyatlarımızın 2015’e kadar ciddi yükseliş gösterdiğini ancak son 9-10 yıldır yatay seyrettiğini,
- Pek çok sektör ve üründeki birim fiyatlarımızın rakip ülkelerin altında olduğunu detaylarıyla açıklamaya çalışmıştım.
İhracat fiyatlarımızda neden daha iyi bir performans gösteremediğimiz konusunu ise başka bir yazıya bırakmıştım.
Diğer ülkelere sattığımız malların fiyatlarını neden artıramadığımıza yönelik sıralanabilecek çok sayıda faktör var. Ama bence beş tanesi, sorunun büyük kısmını açıklar.
Birincisi, bizim bu konuda motivasyonumuzun zayıf olması. Katma değerli ihracat, aşağı yukarı 20 yıldır bu ülkede en yüksek makamlar tarafından dile getiriliyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı, Ekonomi Bakanlığı dönemlerinde ve son yıllarda Ticaret Bakanlığı tarafından markalaşma adına dünyanın en gelişmiş, en cömert teşvikleri veriliyor. Yine Sanayi Bakanlığı tarafından yüksek teknolojili üretimi desteklemek için verilen yatırım teşvikleri var. Ancak iş dünyasının çok büyük bir bölümünde bu yönde bilinç, istek, aksiyon zayıf.
İkincisi firmalarımızın çok büyük bölümü için rekabet, maliyet minimizasyonu ile düşük fiyatlı satış demek. Oysa fiyat, rekabetin belirleyicilerinden sadece biri. Tasarım, kalite, satış sonrası hizmetler, ihtiyaca uygunluk, geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik gibi çevresel faktörler, ölçek büyüklüğü, teknolojik üstünlükler gibi rekabet gücünü belirleyen pek çok faktör var.
Üçüncüsü, firmalarımızın ölçek yetersizliği. İmalat sanayi için konuşalım; Türkiye genelinde, girişim başına düşen çalışan sayısı sadece 11. İmalar sanayi sektörlerimiz de yapılan üretimin değeri 650-700 milyar dolar, firma başına yıllık üretim değeri 1,5 milyon dolar civarında. Toplam 460 bin olan imalat sanayi girişimlerinin 400 bini mikro-ölçekli ve bunların ortalama yıllık üretim değeri 114 bin dolar.
Dördüncüsü, enflasyon başta olmak üzere, firmalar için geleceği öngörebilmeyi zorlaştıran faktörler. Gündemin sürekli ve sıklıkla değiştiği, mevzuat değişikliklerini takip etmenin ayrı bir uzmanlık alanına dönüştüğü, fiyat istikrarını bozan sayısız gelişmenin olduğu bir ortamda firmalarımızdan günü kurtarmaları dışında bir şeyler yapmalarını beklemek zor.
Beşincisi, firmalarımızın sektörel dağılımındaki bozukluk ve teknoloji kapasitelerindeki yetersizlik. Daha önce de yazmıştım. Türkiye sanayiindeki her 100 firmanın 20’si tekstil ve hazır giyim imalatında, 15’i gıdada, 15’i fabrikasyon metal imalatında, 10’u mobilya imalatında ise burada kat’i ve hızlı bir dönüşüme ihtiyaç var demektir. Diğer yandan, bu dağılımdaki bozukluğun da etkisiyle, imalat sanayimizde yüksek ve orta-yüksek teknolojili ürünlerin payında son yıllarda artış olsa da, hala düşük ve orta-düşük teknolojili üretimin toplamdaki payı son derece yüksek.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.