İki bin konutluk ‘Japon mahallesi’ için İstanbul-Tokyo arasında mekik dokuyor

Mustafa Kemal ÇOLAK
Mustafa Kemal ÇOLAK Kökler ve Kanatlar

Deprem teknolojilerine dayalı sistemler geliştiren, nitelikli yeni nesil beton ürünleri üreten ve ihraç eden Alacalı İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ali Karahan, deprem felaketini, 6 Şubat sabahı Uluslararası Beton Birliği’nin Türkiye Delegesi olarak bulunduğu Kazakistan Almatı’da öğrendi. Dünyanın deprem alandaki otorite isimleriyle gün boyu televizyon ekranlarından gelişmeleri takip etti, 4 gün sürecek sempozyumun birinci gününde, Japon ve ABD’li uzmanlarla birlikte ilk uçakla İstanbul’a döndü.

Dünya devi Kurosawa Construction ile ortaklığı bulunan, Ala-Sawa teknolojisiyle Japonya’ya yeni nesil beton ürünleri ihraç eden Alacalı İnşaat’ın yönetim katı, birkaç gün hummalı bir proje hazırlığına ev sahipliği yaptı. Ali Karahan ve ekibi, Almatı’dan gelen Dünya Hazır Beton Birliği uzmanları ile birlikte deprem bölgesine yönelik konut projesi üzerinde çalıştılar. Üç farklı sistem gündemdeydi, hız avantajı dolayısıyla birinde karar kılındı. Ali Karahan, hazırladıkları konut projesini ilk olarak Japonya Büyükelçisi Kazuhiro Suzuki’den aldığı randevuyla kendisine takdim etti.

.

Nitelikli kiriş, kolon ihraç ediyor

Yıllardır Japonya’ya depreme dayanıklı prekast (yeni nesil beton) ihracatı yapan Alacalı İnşaat’ın hazırladığı projenin ayrıntılarını aşağıda görebileceksiniz. Kısaca ifade etmek gerekirse, deprem bölgesinde 125 binada toplam 2 bin daireden oluşan bir Japon mahallesi inşa etmek istiyor Alacalı İnşaat. 9 büyüklüğündeki depreme dayanıklı, 250 yıl güvenceli Japon Ala-Sawa sistemiyle kurulacak yerleşimle, deprem teknolojisinde ülkemizde bir seviye oluşturulması planlanıyor.

Tekrar Karahan’ın iş gündemine dönersek; Türkiye ve Türk insanına sevgisi ile bilinen Japon Büyükelçi Suzuki’nin desteğinde önemli kurum ve kuruluşlardan alınan randevularla Ali Karahan, hızlı bir Japonya programı yaptı. Japonya’da ülkemize yönelik yardım kampanyasının başlatılmasına katkı sunacak, hazırladıkları konut projesinin teknik altyapısı için ülkenin dev şirketleriyle temaslarda bulunacak, yanı sıra finansman için kamu kuruluşlarıyla görüşmeler gerçekleştirecekti.

Japonya ziyaretini geçen 21 Şubat’ta gerçekleştirdi. Bir hafta ülkede, Tokyo ve ada şehri Hokkaido’da temaslarda bulundu. Japonya Altyapı Bakanlığı (MLIT), Japon Bank for International Corporation (JBIC) ile görüştü. Ardından ortağı Kurosawa’nın en üst düzey yöneticilerine, Starts Construction yönetimine projesiyle ilgili ayrıntılı bilgiler sundu.

Ali Karahan, Japonya’da bulunduğu süre içerisinde Kurosawa Construction sahibi, Ala-Sawa sistemini bulan Ryohei Kurosawa ile yönetim kurulu üyesi Kei Hirai  ile biraraya geldi. Yanı sıra ülkede en çok izolatörlü bina yapan şirket olarak bilinen Starts Construction kurucu ortağı Hirotaka Sekido ve ekibiyle görüşmeler gerçekleştirdi.

Proje için arazi arayışı var

27 Şubat günü Japonya’dan olumlu izlenimler ve beklentilerle döndü Ali Karahan. Öncelikle Türkiye’nin ezeli ve ebedi dostu Japonya’da Starts Construction kurucu ortağı Hirotaka Sekido tarafından başlatılan maddi yardım kampanyası çığ gibi büyüyordu. Devlet ve özel sektör kuruluşlarının ilgisinden çok memnun kalmış, şimdi Türkiye’de devlet kurumlarıyla, STK’larla ve özel sektör temsilcileriyle temasa geçecekti.

“Japonya dönüşü, ülkemizden çok sayıda yetkili ile temas ettim. Projeyi aktardım, Japonya’dan edindiğim olumlu yaklaşımları sundum. Ülkemizden bürokratik altyapı ve yer desteği beklentileri var. Tüm gayretim, sosyal ve tarihi bir hizmet olarak gördüğüm bu projenin bir an evvel yaşam bulması. Japon deprem teknolojisinin yüksek kalitesi hem bir moral, hem de bir seviye göstergesi olacak” diyen Ali Karahan’ın, ikinci Japonya seyahati yarın başlayacak ve 5 gün sürecek.

10 katlı binanın kaba inşaatı bir haftada sürüyor

Alacalı İnşaat’ın geliştirdiği proje her biri 110 metrekare tabana oturacak 165 bağımsız yapıdan ve bu yapıların içindeki 2 bin daireden oluşuyor. Ala-Sawa teknolojisi, binanın dikeyde temele, yatayda kirişe çelik ürünlerle bağlanması yöntemine dayanıyor. Yani bina üretilirken, kirişlere çelik halat konuluyor. Başlıklar bırakılıyor, bina kiriş ve kolonlar tüm bölümler çelik halatlarla, birbirine bağlanıyor.

En az 50 ayrı noktada kalite kontrolü yapılıyor. Sistemle, dev yapılar tamamen çelik halatlarla çevrilmiş adeta tek bir kolon haline dönüştürülmüş oluyor. 9 büyüklüğündeki depreme dayanıklı, 250 yıl güvenceli bir yapı geliştiriliyor. Ala-Sawa teknolojisi ile ilgili bilgi veren Ali Karahan, sistemin en büyük avantajlarından birinin zamanı hızlı kullanmakta yattığını ifade etti. Karahan, “10 katlı bir binanın tüm karkas yapısını, tüm kaba inşaatını bir haftada bitirebiliyoruz” diyor.

Proje, Alacalı için tamamen sosyal sorumluluk adımıdır

Alacalı İnşaat, Japonya’nın en büyük inşaat gruplarıyla ortaklık ve iş birliği yürütüyor. Kurosawa Construction, Sumitomo Mitsui ve Splice Sleeve Group’un lisanslarıyla, Tekirdağ’daki tesislerinde yeni nesil beton üretiyor ve Japonya’ya ihraç ediyor. Son üç yıldır ülkede toplam büyüklüğü 1 milyon metrekareyi bulan 5 lojistik depo inşa etmiş. Önümüzdeki haziran ayında da 1.1 milyon metrekarelik bir depo inşaatına daha başlıyor.

Singapur ve Malezya’dan da gelen teklifleri değerlendiren Alacalı İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ali Karahan, “Biz istiyoruz ki ülkemize de Japon teknolojisini getirelim. Alacalı’nın 2024 sonuna kadar tüm üretimi satılmış durumda. Biz ülkemiz için geliştirdiğimiz bu projeyi tamamen sosyal sorumluluk olarak görüyoruz. Deprem teknolojisinde bir seviye oluştursun istiyoruz” diyor.

Japon teknolojili ilk bina Van’da inşa edildi

Ali Karahan’a, sözünü ettiği teknolojiyle Türkiye’de konut yapılıp yapılmadığını soruyorum. Geçmişte, bu teknolojiyle konut talebinin Van’dan geldiğini söylüyor. 2005’te toplam 14 daireden oluşan 7 katlı bir aile apartmanı inşa ettiklerini söyleyen Ali Karahan, “Nitekim, 2011’deki Van depreminden sapasağlam çıktı bina” diyor. Japon teknolojisine dayanan Türkiye’deki ilk örnek olan söz konusu binaya ilişkin, yazarımız ve genel koordinatörümüz Vahap Munyar’ın 20 Mart 2020 tarihli ayrıntılı bir yazısının bulunduğunu belirtmeliyim.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar