İmarlı arsa ticareti yaparak ‘dolar efsanesini’ resmen toprağa gömdü

Sinop Ayancıklı Rafet Orhan ve kuzeni Cihan Demirel, 1999’da Küçükçekmece’de kurdukları ‘Yeşil Vadi Arsa Ofisi’ ile arsa ticaretinde marka olmayı başardı. Genellikle Trakya’da arsa satışı yapan Yeşil Vadi Arsa Ofisi, Ege, Akdeniz, Karadeniz ve Güneydoğu’da da şubeleşerek arsa satışına başlamak için hazırlık yapıyor. Rafet Orhan, Cihan Demirel ve ailenin ikinci kuşağı Nurgül Orhan Uysal, Aslı Orhan Demiral ve Ömer Faruk Demirel ile sohbet ediyoruz. Rafet Orhan, 10 yıldır imarsız (hisseli) arsa satışı yapmadıklarını belirtiyor ve “Her arsayı önce kendimiz satın alıp sonra satışa çıkıyoruz. İkinci el garantisi veriyoruz, müşterimiz ne zaman satmak isterse bize de teklif edebiliyor ve piyasa değeri ne ise 45 gün içinde ödemek koşuluyla geri alma garantimiz var” diyor. En çok da bu kadar uzun yıllar sürebilen ‘arsa ticaretinde sermaye ya da kaynağın nasıl oluştuğunu’ merak ediyorum. Elbette başarının temelinde bir girişimcilik öyküsü var ama yine de bu tür firmalarda ‘ana kaynak ya da kaldıraç’ çok önemli. Rafet Orhan hiç tereddüt etmeden 23 yıldır büyüyen ticaretinin ‘inovatif formülünü’ açıklıyor: “Bizim formülümüz basit. Biz arsanın en iyi yatırım aracı olduğuna inandık ve yola çıktık. Bilinen emlakçılar gibi ‘komisyonculuğa’ talip olmadık. Kaynağı, kredi olarak aldık. Ancak bizim ‘kredi ticaret’ ilişkimiz farklı. Biz Katılım Bankalarından döviz kredisi alıp arsaya yatırdık. Çünkü arsanın değerinin daima dövizden daha fazla yükseleceğine inandık. Bunu da ticaretimizle kanıtlamış olduk. Arsanın bütün yatırım araçlarından daha çok kazandırdığına dair sözlerin de şehir efsanesi olmadığını resmen kanıtlamış olduk.”

İstanbul’a 1972’de geldim, esnaf da işçi de oldum

Rafet Orhan, 1972’de Ayancık’ta ilkokulu bitirdikten sonra Sefaköy’de lokanta işleten ağabeyinin yanına geldiğini, askerlikten sonra da Bakırköy’de Derby Fabrikasında yemekhane satın alma müdürü olarak çalıştığını belirtiyor. Rafet Orhan, 1994-1999 arasında da kendi lokantasını işletmiş ama yaşadığı bir sağlık sorunu nedeniyle doktorlar ‘ayakta uzun süre durmaması gerektiğini’ söyleyince lokantasını kapatmak zorunda kalmış. Rafet Orhan şöyle özetliyor öyküsünü: “O zaman aklıma ilk gelen emlakçılık yapmaktı ama annem emlakçılık yapmama karşı çıktı. Bir şekilde onu ikna ettim. Teyzemin oğlu Cihan, Ülker’de çalışıyordu, işi iyiydi ve bir yerli otomobili bile vardı. Onu da gel ortak olalım 5 sene sonra ikimiz de Mercedes’e bineriz diye ortaklığa ikna ettim. E5 Karayolu kenarında iki katlı bir binada yer tutup sadece arsa satışı için işe başladık ve dev bir branda astık. Bir süre sonra o binayı da krediyle satın almak kısmet oldu. Sonra binayı yeniledik 7 katlı merkez binamızı yaptık. 23 yılda 30 bine yakın müşteri portföyümüz oluştu, 50 bine yakın da arsa satışı yapmışız. Son 10 yıldır arsaları kendimiz satın alıp sonra satıyoruz. 10 yıldır 1 metrekare bile hisseli arsa satmadık, hep imarlı arsa sattık. Son 5 senedir inşaat da yapıyoruz. Şu anda Şarköy’de 78 denize sıfır villa, Kırklareli’nde 69 bungalov ev yapıyoruz.”

Soldan sağa: Ömer Faruk Demirel, Cihan Demirel, Rafet Orhan, Nurgül Orhan Uysal, Aslı Orhan Demiral

Tarıma yatırım yapmak isteyene arazi de satacağız

Yeşil Vadi Arsa Ofisi Genel Koordinatörü Nurgül Orhan Uysal, büyük ihtimalle bu yılı 320 arsa satışı ve 140 milyon lira ciro ile tamamlayacaklarını, arsa büyüklüklerinin ortalama 500 metrekare olduğunu belirtiyor. Pazarlama Müdürü Aslı Orhan Demiral ise yakın zamanda tarım arazisi ticaretine başlayacaklarını anlatıyor. Ülke genelinde şubeleşme kararı aldıklarını şu anda 30 kişi olan ekibi de büyüteceklerini söylüyor. Satış Müdürü Ömer Faruk Demirel ise dijital dönüşüme odaklandıklarını anlatıyor. Demirel, “e-arsa, eve tapu teslimi gibi yenilikler için hukuki altyapı da hazırlanıyor. Yakında tapu devirleri noterlerce yapılacak. Ayrıca biz sattığımız arsaların ‘metaverse evrenindeki tapularını’ da müşterimize teslim etmeyi hedefliyoruz” diyor.

Vatandaşın konut ve kira krizini sosyal konut ve kooperatif çözer

Orta direğin konut ve kira krizini çözmek için sosyal devlet, büyük ölçekli bir sosyal konut projesi geliştirdi ve 13 Eylül’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 250 bin konutluk olduğu söylenen projenin detaylarını açıklayacak. Kamunun arsa üretmesi ve inşaat maliyetinin önemli kısmını üstlenmesi dar gelirli vatandaşlarımızın ‘kira gibi taksit ödeyerek konut sahibi olmasını’ sağlayacak. Ancak her yıl büyük ölçeklerde uygun fiyatlı konut üretiminin sürdürülebilir olmasını sağlayacak bir diğer formül de ‘kooperatif’ projelerin canlandırılması olabilir. Geçmişte yaşanan başarısızlık nedeniyle bu defter tamamen kapatılmış olsa da günümüzde başarılı örneklere rastlıyoruz. İstanbul Havalimanı çevresinde oluşan konut ihtiyacının karşılanması için 2017’de hava yolu çalışanlarının kurduğu Hava Kent Yapı Kooperatifi 144 konutluk Taşoluk-1 projesini tamamlayıp hak sahiplerine temsil etti. Kooperatif Başkanı Erkut Çavuş, şu bilgileri aktarıyor: “Taşoluk-2 ve Tuzla Aydınlı projelerimiz devam ediyor. Sancaktepe Samandıra bölgesi için proje geliştiriyoruz. Arnavutköy’de çalışmalarımız başladı. Çok büyük talep alıyoruz. Sonraki hedefimiz Hava Kent’i farklı illere taşımak. Biz sosyal konutu, markalı konut statüsünde üretiyoruz. Yapı kooperatifçiliği, vatandaşlarımızın üretim maliyetine konut sahibi olabilmelerini sağlıyor. Aracı komisyonlarına ve ekstra maliyetlere maruz kalınmıyor. Şu anda bizim projelerimizde 100 metrekare bir evin maliyeti, arsa bedeli dahil 1.5-2 milyon lira civarında.”