Kripto varlıklarda satış: 2017 vs 2022

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi

2017 yılında kripto varlık ayı piyasasında takip ettiğimiz tek dinamik kripto varlıkların kendisiydi. Ağırlıklı olarak spekülatif işlemler gerçekleşiyor ve klasik finans dünyası değerlemelerinin çalışmadığı bir ortamda herkes Bitcoin ve diğer kripto varlıklar için bir denge fiyat seviyesi arıyordu.

O günden bu güne kripto evreni ciddi bir büyüme ve genişleme döneminden geçti. Merkeziyetsiz finans , hedge fonlar, NFT varlıklar, NFT’lerin de dahil olacağı şekilde kripto varlıkların teminat olarak kullanılması ile oluşan borçlanma piyasaları vs derken kripto dünyası özünde olmasa bile şeklen standart finans piyasasının yapısına dönüştü. Bu gelişmeler önce olumlu karşılandı (ben de olumlu karşılayan gruptayım). Zira basit bir spekülasyon aracı olarak öne çıkan kripto varlıklar yavaş yavaş kurumsal yatırımcıların para aloke ettiği, teminat piyasalarında bir işleve sahip olan varlıklar haline dönüşmeye başlamıştı. Ancak elbette işlemlerde ağırlık teknoloji meraklısı gençlerden kurumsal yatırımcılara ve fonlara kaymaya başlayınca önce diğer piyasalarla olan korelasyon yükseldi. Kripto varlıklar yüksek riskli bir yatırım aracı olarak algılandığı için Nasdaq ile beraber hareket etmeye başladı. Nasdaq hisseleri faiz artışına daha hassas olduğu için de Fed adımlarından daha sert etkilendi ve bu etkiyi daha şiddetli bir şekilde kripto varlıklarda da görmeye başladık. Ancak bu korelasyonun yükselen enflasyona rağmen devam etmesi enflasyona karşı koruma aracı olarak lanse edilen Bitcoin’e yönelik soru işaretleri yarattı. Özellikle Bitcoin’in adını telaffuz ediyorum zira binlerce kripto varlığın önemli kısmı hiç bir işe yaramazken işe yarayanların bir kısmı da farklı özellikler barındırıyor.

 Sert faiz artışları ve geride bıraktığımız haziran ayında başlayan bilanço küçültmesine rağmen altın 1800 dolar üzerinde tutunmayı başarırken Bitcoin’in çok ciddi anlamada değer yitirmesi yatırım için  önemli hikayelerinden bir tanesinin devreden çıkmasına neden oldu. Daha önceki yazılarımda neden Bitcoin’in merkez bankası rezervlerinde yer almaması gerektiğini paylaşmıştım. Fiyat hareketi ve daha önemlisi volatilitesi görüşümü destekliyor. Ancak buraya kadar olanlar sıradan bir piyasa hikayesi. Kriptolarda asıl sorun bu kez satışların temelinde Bitcoin’in enflasyon karşısında yarattığı hayal kırıklığı veya Ethereum’un bir türlü gerçekleşmeyen PoW’dan PoS’e geçişi değil. Asıl sorun kripto spesifik fonların ve stabilparaların  işleyişlerinin sorgulaması ve şüpheye açık yapıları. 2008 kredi krizi basit bir aşırı kaldıraç ve kredi krizi değildi. Her ne kadar gerçek sorumluların çok azı ceza almış olsa da aslında profesyonel sahtekarlıkların ürün ve yüksek getiri adı altında yapıldığı bir krizdi. Şimdi benzer bir durumu kripto dünyasında görüyoruz. Aşırı kaldıraç, karşılığı olup olmadığı belli olmayan varlıklar, teminatsız açılan krediler, reel dünyada karşılığı olmayan getiri oranları,  herhangi bir sermaye piyasa kurulunun asla izin vermeyeceği ancak boşluklardan faydalanarak çıkartılan ürünler...

Tek bir taşın yani bir fonun, stabilparanın veya brokerin batması ile beraber tüm dominoların düşmeye başladığını görüyoruz. Geleneksel finans piyasalarından farklı olarak bir merkez bankası yani kriz anında likidite sağlayıcı olmadığı için varlık fiyatları olması gereken fiyatın altına düşse bile piyasa stabilize olmuyor. Dahası stabilize olmak bir yana bu düşüş sağlıklı kurumların sermaye yapısını da bozarak yeni satışları tetikliyor. Maalesef piyasadaki riski net bir şekilde okumak mümkün değil. Elbette alım tavsiyeleri geliyordur, 2000 dolardan ucuz olan Ethereum şimdi 1000 dolarda neden alınmasın ki? Alınmaması gerek çünkü 2000 dolar olduğunda var olduğunu düşündüğümüz yapının aslında sağlam olmadığını görüyoruz. Kripto varlıklar için bu seviyeler dip olabilir ancak yine de likidasyonun bittiğin söylemek mümkün değil.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ABD ve Çin 05 Nisan 2024
Kısık ateş 22 Mart 2024
Fed ve Piyasa 19 Ocak 2024
Enflasyon gerilerken 17 Kasım 2023