Mayısta yıllık Yİ-ÜFE yüzde 56, TÜFE yüzde 43

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Üretici fiyatlarındaki yıllık artış oranı çok hızlı bir şekilde gerileyecek. Bu durum perakende sektörü açısından bir baskı unsuruna dönüşebilir: "Bakın üretici enflasyonu düştü, siz de buna ayak uydurun."

Önümüzdeki dönemin en kafa karıştıran konusu enflasyonun seyriyle ilgili tartışmalar olacak. Hatta bu kafa karışıklığı ve tartışmalar başladı bile...

Bir tarafta “Bakın enflasyon düşüyor” diyenler...

Diğer tarafta “Enflasyon düşüyorsa nasıl oluyor da fiyatlar artmaya devam ediyor” diyenler...

Nasrettin Hoca’nın “Sen de haklısın, sen de haklısın” demesi gibi iki taraf da haklı sayılır, ama bir tarafın haklılığını daha ağır basıyor.

“Enflasyon düşüyor, üstelik önümüzdeki aylarda çok daha hızlı bir şekilde düşecek” diyenin başı ağrımaz. Ama burada küçük bir ayrıntı var; “Enflasyon düşüyor” diyenler, yıllık artış oranının düştüğü kastediyor, fiyatların değil. Yani aslında burada kelime oyunu var.

Vatandaş ise enflasyonun gerilediği yönündeki iddiaları haklı olarak “Fiyatların gerilemesi” olarak okuyor ya da okumak istiyor.

Konunun tarafı çok. İktidar “Enflasyonu düşürdük” demeye, muhalefet bunun gerçek olmadığını dile getirmeye, vatandaşın bir kısmı “Gerçekten de enflasyon düştü” diye söylenene koşulsuz inanmaya, bir kısmı ise “Ben cebimden çıkan paraya bakarım” yaklaşımını sergilemeye devam edecek.

Yani bu pilav daha çok su kaldırır!

Düşecek olan ne ve nasıl düşecek?

Yıllık enflasyon oranının çok hızlı düşeceği aylar öncesinden görülüyordu ve bu konuya köşemde neredeyse iki buçuk ay önce 26 Eylül’de dikkat çekmiştim. O günkü yazımın başlığı şöyleydi:

“Yıllık enflasyon beş ayda 40-45 puan düşebilir”

O yazımda tüketici fiyatlarında yaşanması muhtemel seyri ele almış ve böyle bir düşüş öngörmüştüm. Nitekim o çerçevede bir gidişat var.

Yurtiçi üretici fiyatlarındaki düşüş ise çok daha belirgin olacak.

Kasım sonundan mayıs sonuna kadar geçecek altı ayda tüketici fiyatları 40 puan kadar gerileme gösterirken, üretici fiyatlarındaki gerileme 80 puanı bulacak. Evet, yanlış değil, 80 puanı!

26 Eylül’deki yazıyı kaleme aldığımda henüz ağustos sonu verileri belliydi ama gidişat da ortadaydı.

Hesap çok basitti zaten, yüksek oranların çıkıp yerlerine düşük oranların girmesiyle son on iki ayın birikimli artışı aşağı gidecekti. Bu kadar!

Nitekim bu gerçekleşmeye başladı. Her ne kadar tüketici fiyatlarında kasımda pek kayda değer bir dönüş söz konusu değilse de üretici fiyatlarındaki yıllık artışta büyük bir düşüş var. Yıllık orandaki düşüş üretici fiyatlarında çok belirgin bir şekilde devam edecek. Çünkü yıllık hesaptan çıkacak önceki artışlar çok ama çok yüksek. Dün de yazdım; Yİ-ÜFE geçen yıl aralıkta yüzde 19 gibi inanılmaz bir artış göstermişti. Bu yılki artışlar ise ocakta yüzde 10.45, şubatta yüzde 7.22, martta yüzde 9.19, nisanda yüzde 7.67, mayısta yüzde 8.76 olmuştu.

Aralıktan itibaren yüzde 3’lük artışlar yaşanacağını varsaysak mayıstaki yıllık artış yüzde 56’ya inecek. Yani kasım sonundaki yüzde 136’ya göre tam 80 puanlık bir düşüş. Hele hele ekime göre bakarsak düşüş 100 puanı da aşacak.

Aylık yüzde 3 tahminini yukarı ya da aşağı doğru değiştirebilecek en temel etken döviz kurunun ve başta ham petrol olmak üzere emtia fiyatlarının seyri.

Tüketici fiyatlarında ise kasım sonunda yüzde 84 olan yıllık artış oranı, izleyen dönemde aylık yüzde 3’lük artış varsayımına göre mayısta yüzde 43’e inecek.

Perakendeci üstündeki baskılar artacak

Yurtiçi üretici fiyat endeksinin neyi ifade ettiği bazen karıştırılıyor. Yİ-ÜFE, üretici kesimin maruz kaldığı fiyat artışını değil, üretici kesimin yaptığı zammın oranını gösteren bir endeks.

Hani bazen “Bizim üreticilerimiz maliyetleri bu kadar arttığı halde bu zammı tüketiciye nasıl yansıtmıyor” diye yaklaşılıyor ya, bu tümüyle yanlış bir değerlendirme. Üretici zammını yapıyor ve biz bunu Yİ-ÜFE’deki artışta görüyoruz.

Ancak üretici fiyatlarındaki artışın tüketici fiyatlarına aynı oranda yansıması gerekmiyor, bu olmaz da zaten.

Üretici endeksinde hizmet fiyatları yok, tüketicide var. Üretici endeksi vergisiz fiyatları gösteriyor, tüketici endeksi vergili fiyatları.

Endeks kapsamları farklı, ağırlıklar farklı...

Dolayısıyla iki endeksin artış oranının farklı olması normal.

Ama önümüzdeki dönemde perakendeci kesimi yeni bir baskı bekliyor.

Söylenecek olan şu: “Bakın toptan fiyatlardaki artış nasıl düştü, sıra sizde, hadi siz de perakendeciler olarak zam yapmayı bırakın!”

İstediğiniz kadar anlatmaya çalışın, geçmişin büyük bir tortusu var, diye... Üretici zam yapmaya devam ediyor; fiyatlar değil, artış hızı düşüyor, zammı nasıl sona erdirelim, diye...

Perakendeye yönelik baskı başka bir şekilde patlak verdi zaten. Önümüzdeki dönem bu daha da tırmanabilir.

Fiyatların yıllık artış hızındaki düşüşün, fiyatların düşmesi olmadığını anlamadığımız sürece de bu tartışmalar bitmez.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar