Moldova neden dünyanın gündeminde?

Burak ÖNDER
Burak ÖNDER İhracatçının Penceresi

Moldova yaklaşık 3,5 milyon nüfusuyla Avrupa’nın en küçük ülkelerinden biri. Tarih boyunca pek çok işgale maruz kalmış, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra da 1991 yılında bağımsızlığını kazanmış. Yapısal, ekonomik ve siyasi birçok sorunu var. Bugün Kıta Avrupası’nın en fakir ülkesi diyebiliriz. Fakat son zamanlarda dünyanın ve özellikle Avrupa’nın gözü Moldova’nın üzerinde… Peki, küçük ve bir yönüyle düşük gelir grubunda bulunan Moldova’yı dünyanın gündemine taşıyan neden ne?           

Rusya-Ukrayna savaşı her ne kadar bölgesel bir savaş olarak gözükse de bir yönüyle tüm dünyayı etkisi altına almış bir savaş. Bu savaşın Kıta Avrupa’sındaki tezahürü farklı olsa da Kanada’dan Kuzey Kore’ye Almanya’dan Nijer’e tüm dünyada etkilerini göstermekte. Moldova üç milyonluk küçük bir ülke olmasına rağmen içinde tek taraflı bağımsızlığını ilan eden ve De facto Cumhuriyet olan Transdinyester bölgesi ve yine Moldova’ya ait olan Gagavuzya Özerk Bölgesibulunmakta.

Yani Moldova siyasal anlamda  derin fay hatların olduğu bir ülke. Geçtiğimiz haftalarda bu iki bölgenin liderleri mealen söyleyecek olursak Rusya’dan kendilerini Moldova’ya karşı korumasını istediler. Moldova’nın Rusya yerine Avrupa Birliği’ne yaklaştığını, Moldova’nın kendi üzerlerindeki baskıyı artırdığını ve bu durumun gerek kendileri gerekse Rusya için tehdit olduğunu beyan ettiler.

Fransa’nın stratejik atakları var 

Evet, şu andaki Moldova Hükümeti Avrupa yanlısı ve AB’ye üyelik sürecindeler. Moldova da bu tehlikeyi gördüğünden Avrupa ve özellikle Fransa’yla gerek siyasi gerekse askeri ilişkilerini geliştirme gayretinde. Bu nedenle de Fransa ile askeri ve ekonomik anlaşmalar imzaladı.          

Tüm bu süreçleri daha iyi kavrayabilmek için şu denklemi görmemiz gerekir. AB içinde Fransa ve Almanya arasındaki liderlik mücadelesini geçen hafta yazmıştım. Fransa Cumhurbaşkanı Emenuel Macron’un son çıkışları için kimileri AB içindeki liderlik yarışı olarak görürken kimileri de Macron’un amacının Fransa tarihine adını yazdırmak olduğunu düşünüyor. Sonuçta Fransa, son zamanlardaki söylemleriyle tabiri caizse Rusya’ya meydan okuyor. Bunun yanında da tarihte Rusya’ya yakın olan Moldova ve Ermenistan gibi ülkelerle yakınlaşarak güvenlik ve ekonomik alanlarda anlaşmalar imzalıyor.     

Fransa ve Moldova yakınlaşması 

Moldova’nın AB’ye yakınlaşması ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Ukrayna’yı desteklemesiyle Kişinev- Moskova ilişkileri daha da kötüleşti.          

Gagauz Özerk Yeri Başkanı Yevgeniya Gutsul’un Rusya’yı ziyaret ettiği zamanlarda Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u ziyaret etti.        

Fransa bu süreçte Moldova ile ekonomik ve savunma konularında çeşitli anlaşmalara imza attı. Macron, Fransa Savunma Bakanlığı’nın Moldova’nın başkenti Kişinev’de askeri temsilcilik açacağını ve Fransızların Moldova askerlerinin eğitimini sağlayacağını söyledi. Macron ayrıca, Moldova Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, egemenliğine ve güvenliğine verdiği desteği de dile getirdi.                

Ez cümle; Moldova bir yandan Avrupa’yla yakınlaşırken Moldova içindeki iki grup bu sürece karşı çıkıyor. Diğer yandan da Transdinyester’deki patlama ve iki grubun açıkça Rusya’dan destek istemeleri olası bir savaşın fragmanları gibi. Önümüzdeki süreç ne getirir bunu bugünden görmek zor. Gelin biz Moldova’ya ve ikili ticari ilişkilerimize bir bakalım.               

Moldova Dış Ticareti 

2023 verilerine göre Moldova’nın ihracatı bir önceki yıla göre %6,5 azalarak 4 milyar dolar, ithalatıysa bir önceki yıla göre %5,9 azalarak 8.6 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. Toplam dış ticaret hacmi yaklaşık 12.6 milyar dolara ulaşırken, dış ticaret açığının 4.6 milyar dolara yükselmiş olduğunu görüyoruz. Tarımın Moldova ekonomisi ve ihracatı için önemine değinmiştik.         

Moldova ihracatının yaklaşık %45’ini tarım ürünleri ihracatı oluşturuyor. Dış ticaret verilerinde göze çarpan diğer bir husus ise ithalatında ve ihracatında komşu ve çevre ülkelerin aldığı pay.          

Moldova’nın en fazla ihracat yaptığı ülkeler sırasıyla; Romanya, Ukrayna, İtalya, Türkiye, Almanya, Rusya, Bulgaristan, Polonya, Çekya ve Belarus.          

Moldova’nın ihracat kalemlerine bakacak olursak; mineral yağlar ve yakıtlar, elektrikli makine ve cihazlar, hububat, yağlı tohum ve meyveler, saman ve kaba yem, hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağlar, meyveler ve sert kabuklu meyveler, meşrubat, alkollü içkiler ve sirke, örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarını sıralayabiliriz.       

Moldova’nın ithalat ortakları olarak sırasıyla; Romanya, Rusya, Çin, Ukrayna, Türkiye, Almanya, İtalya, Polonya, Hindistan ve Macaristan’ı sayabiliriz.      

En fazla ithalat yaptığı ürün kalemleriyse; mineral yakıtlar, yağlar, elektrikli makina ve cihazlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, motorlu kara taşıtları, plastikler ve mamulleri, eczacılık ürünleri, ağaç ve ahşap eşya, odun kömürü, demir ve çeliktir.

Diğer taraftan Rusya da Fransa ile Afrika’da bulunan eski sömürgeleri üzerinden mücadele ediyor. Afrika’da son zamanlarda yaşanan birçok olay bu ilişkilerle yorumlanıyor.

TRANSDİNYESTER RUSYA KONTROLÜNDE 

Bazı uzmanlar Moldova içindeki özerk yapıların son haftalardaki çıkışlarının arkasında da bu mücadele silsilesinin olduğunu söylüyor. Yakın gelecekte isimlerini daha çok duyma ihtimalimiz olan Transdinyester ve Gagavuzya Özerk Bölgesi’ne kısaca bir bakalım. Transdinyester ismi Rumence’de ‘’Dinyester Nehrinin Ötesi’’ anlamına geliyormuş. Ukrayna ve Moldova sınırında olan Transdinyester’in nüfusunun yaklaşık 500 bin olduğu tahmin ediliyor. Kendi meclisi, ordusu, polisi olan Transdinyester’i BM üyesi hiçbir devlet tanımıyor. Moldova bu bölgeyi kendi toprağı olarak görmekte olsa da Rusya kontrolünde bir bölge dersek hata yapmış olmayız. Bu bölgede hala yaklaşık bin 500 Rus askeri gücünün olduğu tahmin ediliyor. Rusya ile karasal sınırı olmamasına rağmen bölgede yaşayan halkın büyük kısmının Rusya’ya bağlanmak istediği söyleniyor. Bölgede olan insanların çoğunda Rusya pasaportu varmış. İnternetten elde ettiğim bilgiye göre, bu bölgeye girmek istediğinizde kapıda on beş güne kadar vize alabiliyorsunuz. Geçtiğimiz ay Transdinyester’de Milletvekili Konseyi toplandı ve toplantı sonucunda; Moldova’nın üzerlerindeki baskıyı artırdığını söyleyerek Rusya’dan koruma istediler. Batı kamuoyuysa bu girişimi Rusya’nın planladığı görüşünde. Batı’nın korkusu Ukrayna’dan sonra savaşın Moldova’ya sıçraması. 

GAGAVUZYA PUTİN'DEN YARDIM İSTEDİ 

Yaklaşık 135 bin nüfusuyla Gagavuzya ya da Gagavuz Yeri Özerk Bölgesi ise Moldova’ya bağlı özerk bir devlet statüsünde. “Gagavuz Türkü’’ tanımını birçoğumuz duymuşuzdur. Gagavuzlar bizim soydaşlarımız, Ortodoks Hristiyan kökenli Türklerdir. Türkçe konuşarak rahatlıkla anlaşabilirsiniz. Moldova’daki Avrupa yanlısı siyasilerin uzun süredir Gagavuz özerkliğinin sonlandırılmasını istedikleri söyleniyor. Geçtiğimiz yıllarda Moldova Merkezi Yönetimi’nin KDV ödeme sorumluluğunu merkezi bütçeden yerel bütçeye kaydırması kararı Gagavuzya’yı ekonomik olarak zor duruma sokmuştu. Gagavuzlar bu değişikliğin nedenini politik nedenlere bağladı. Geçen sene Gagavuzya Özerk Bölgesi’nde yapılan başkanlık seçimini Rusya yanlısı Şor Partisi’nin adayı Gutul kazanmıştı. Moldova hükümetiyse haziran ayında Şor partisini Rusya’yla iş birliği yapmakla suçlamış ve “yasa dışı” ilan etmişti. Moldova Cumhurbaşkanı Sandu, yasalara rağmen Gutul’un hükümet üyeliğini onaylayan kararnameyi henüz imzalamadı.

Kısacası Gagavuzya yetkilileri uzun süredir Moldova Merkezi Yönetimi’nin siyasi ve ekonomik baskısının devam ettiğini düşünüyorlar. Hakim görüş Batı’ya yaklaşan merkezi yönetimin Gagavuz özerkliğini sonlandırma niyetinde olduğu yönünde.     Bu nedenlerden dolayı, Gagauz Özerk Yeri Başkanı Yevgeniya Gutsul’un geçtiğimiz ay Rusya ziyareti Moldova ve bölge ülkeleri tarafından yakından takip edildi. Bu ziyarette Gagauz Özerk Yeri Başkanı Yevgeniya Gutsul Rusya Devlet Başkanı Putin ve diğer üst düzey yetkililerle görüştü.            

Yapılan görüşmelerde Gutsul’un Moldova merkezi yönetimi ile aralarında yaşanan siyasi krizde Rusya’dan destek istediği belirtildi. Görüşmeler sonrası yapılan açıklamalardaysa Putin’in Gagavuz halkının meşru haklarını destekleme sözü verdiği belirtildi.     

Moldova yönetimiyse, Gutsul’un Putin ile görüşmesini olumlu karşılamadı ve rahatsızlığını bildirdi. Sonuç olarak Gagavuzya ve Transdinyester Rusya ile yakınlaşırken, Moldova yönetimi Avrupa Birliği ile yakınlaşmayı benimsiyor. 

MISIR AFRİKA’DAKİ EN ÖNEMLİ PAZARIMIZ

Son yıllarda Moldova’nın Avrupa’ya yaklaşmasıyla, ülkenin ekonomi ve ticaret politikaları büyük oranda Avrupa Birliği’ne uyum hedefleri çerçevesinde yürütülüyor. Ülkede gelişmiş bir sanayiden bahsedemeyiz. Tarım ve hizmetler sektörünün daha öncelikli sektörler olduğunu söyleyebiliriz. Bunun tarihsel nedenleri de olabilir. Sovyetler Birliği döneminde Moldova temel tarım ürünlerinin üretilmesine yoğunlaşmış ve taze sebze-meyve, şarap ve tütün üretiminde önemli bir rol oynamış. Ülke GSYİH’sının yaklaşık %12’lik payı tarım ve hayvancılık sektöründen geliyor. Buna gıda işleme sanayini de dahil edersek ülkenin ekonomisinin %16’sının tarım ve hayvancılık sektöründen geldiğini söyleyebiliriz. Bunun yanında toplam işgücünün yaklaşık %30’u tarım sektöründe istihdam ediliyor.         

Hizmetler sektörüne bakacak olursak; hizmetler sektörünün Moldova’nın GSYİH’sında yaklaşık %64’lük pay aldığını ve nüfusun yarısından fazlasına istihdam sağladığını görüyoruz. Moldova da gelişmekte olan birçok ülkede olduğu gibi perakende ve müteahhitlik sektörleri hizmetler sektörü içinde en büyük paya sahip. Bunların yanında son zamanlarda bilgi ve iletişim sektöründeki büyüme göze çarpıyor. Bilgi ve iletişim sektöründeki ürün ve hizmet ihracatı, Moldova için geleneksel ihracat ürünleri olan şarap ve alkollü içkiler ihracatını geride bırakmış ve IT sektörünün payı, ülkenin ekonomisi için hala büyük önem taşıyan tarım sektörünün tümü ile karşılaştırılabilir hale gelmiş.             

Sanayi sektörüne bakacak olursak, yine tarımın bir sonucu olarak bağcılığın gelişmesiyle şarap ve diğer alkollü içecekler üretiminin öne çıktığı bir sanayi yapısı bulunuyor. Şarap ve diğer alkollü içkilerin üretimi gerek Moldova ekonomisi gerekse de ülke ihracatı için önemli bir yer tutuyor. Bunun yanında tekstil, demir ve çelikten mamul ürünler, enerji, taşıtlar için elektrik aksam ve parçaları, çimento, şeker, meyve suyu ve konserve üretimi diğer önemli sanayi kolları. Moldova 43 ülkeyle serbest veya tercihli ticaret rejiminden faydalanmakta. Bunlar 28 AB üyesiyle DKSTA (Derin ve Kapsamlı Serbest Ticaret Alanı); Kuzey Makedonya, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan, Kosova ile birlikte CEFTA (Orta Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması); Gürcistan, Ukrayna ve Azerbaycan ile GUAM Serbest Ticaret Anlaşması; Arnavutluk, Azerbaycan, Gürcistan, Rusya, Türkiye, Ermenistan, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Sırbistan ve Ukrayna ile KEİ (Karadeniz Ekonomik İş birliği Örgütü); Rusya, Belarus, Ermenistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan ile BDT Serbest Ticaret Anlaşması ve ABD’nin Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi’dir.        

Tüm bunların yanında Çin Halk Cumhuriyeti ve EFTA ülkeleriyle STA görüşmeleri devam etmektedir. Moldova özellikle sanayi konusunda doğrudan yabancı yatırımcı çekmek için çeşitli destek ve teşvikler uygulamaktadır. 2022 yılında 587 milyon dolar ile doğrudan yabancı yatırım çeken ülkeler arasında 109. sıradadır.

Türkiye-Moldova dış ticareti 

Türkiye ve Moldova arasında 2016 yılında imzalanan serbest ticaret anlaşması bulunmakta. Denize kıyısı olmamasından dolayı çevre ülkelerle ticareti daha yoğun bir ülke olan Moldova’nın 42 ülkeyle daha serbest ticaret anlaşmasının olduğunu da unutmamak gerekir.        

▶ Coğrafi yakınlığımız, Moldova’ya olan ulaşım imkanlarımızın çeşitliliği, ülkemizin ve ürünlerimizin olumlu algısı, kültürel ve tarihi yakınlık, vize muafiyeti ve serbest ticaret anlaşmasını, Türk ürünlerinin Moldova pazarındaki ihracat potansiyelini artıran özellikler olarak sıralayabiliriz.   

▶ Moldova Kıta Avrupası içinde ekonomik gelişmişliği en düşük ülkelerden biri olmasına karşın, yurt dışına çalışmak için giden vatandaşlarından kaynaklanan işçi gelir girişlerinden dolayı alım gücü artışından bahsedebiliriz.       

İhracatımızın %7'si             

 ▶ İki ülkenin karşılıklı ticaret verilerine bakacak olursak; Trademap verilerine göre 2023 yılında Moldova’ya olan ihracatımız bir önceki yıla göre %2.6 lık düşüşle 645 milyon dolara ulaşırken, Moldova’dan yaptığımız ithalat, temelde tahıl ürünleri ithalatının düşmesine bağlı olarak %54 oranında azalarak 133 milyon olmuştur. Moldova ile ticarette ülkemizin lehine yaklaşık 511 milyon dolarlık dış ticaret fazlası vermişiz.   

▶ Ülkemiz Moldova’nın ihracatında %7 payla dördüncü sırada yer alırken, Moldova’nın ithalatındaysa %7,2’lik pay alarak beşinci sırada yer almakta.            

▶ Moldova’ya en çok ne ihraç ediyoruz diye baktığımızda sırasıyla; mineral yakıtlar, yağlar, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, örme giyim eşyası ve aksesuarı, plastikler ve mamulleri, dokuma hazır eşya, takımlar, kullanılmış giysi ve kumaşlar, örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı, eczacılık ürünleri, elektrikli makina ve cihazlar, motorlu kara taşıtları ve demir veya çelikten eşyaları görüyoruz. Moldova’dan ithal ettiğimiz ürün gruplarına baktığımızda da; hububat, yağlı tohum ve meyveler, saman ve kaba yem, demir ve çelik, alüminyum ve alüminyumdan eşya, örme giyim eşyası ve aksesuarları, gıda sanayii kalıntıları, hayvan yemleri, bakır ve bakırdan eşya, hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yağlar, meyveler ve sert kabuklu meyveler ile meşrubat, alkollü içkiler ve sirkeleri görüyoruz.          

■ Pazarın özellikleri

Moldova’yı geleneksel pazarın daha yoğun olduğu modern pazarınsa gelişmekte olduğu bir ülke olarak düşünebiliriz. Pazarla ilgili paradoksal bir durumdan söz edebiliriz. Yazımızın da başında söylediğimiz üzere Avrupa’nın geliri en düşük ülkesi, bu nedenle ihracat için fiyat önemli bir etken. Lakin uzun dönem Sovyetler Birliği’nin ve Rusya’nın etkisinden sonra yüzünü AB’ne dönmüş bir ülke ve bunun bir tezahürü olarak da Avrupa markalı ürünlere ilgileri daha yüksek.     

Muhatabınız Batı ya da Rusya görüşüne yakın olabilir. Bu nedenle siyasi konulara ve güncel gelişmelere mümkün olduğu kadar girmeyin.    

Görüşme öncesinde randevu almanızı ve görüşmeye zamanında gitmenizi öneririm. Zamana riayet etmek oluşturulması arzulanan güven için önemli. Ziyaretinizde ülkemizden küçük bir hediye götürmeniz de iyi olabilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar