Ödemeler dengesinde altın belirsizliği

Servet YILDIRIM
Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Türkiye’de ne zaman ödemeler dengesi açıklansa hemen altın ve enerji hariç rakamlara da bakılır ve açığın daha düşük olduğu, hatta açık yerine fazlalık olduğu görülür ve ortalığı bir iyimserlik kaplar. Bu hafta açıklanan ocak ayı ödemeler dengesi verilerinde de aynı durum yaşandı.

Merkez Bankası’nın açıkladığı rakamlara göre ocak ayında cari işlemler hesabı 2,6 milyar dolar açık verdi. Ama altın ve enerji hariç tutulduğunda cari işlemler hesabı 3,6 milyar dolar fazla vermiş. Aynı şekilde 37,5 milyar dolar olan 12 aylık açık ise altın ve enerji hariç 34,6 milyar dolar fazlaya dönüşüyor.

İşin matematiği belli. Türkiye’nin cari işlemler açığının önemli bir kısmı dış ticaretinde verdiği açıktan kaynaklanıyor. Dış ticaret açığında da iki kalem öne çıkıyor: Enerji ithalatı ve altın ithalatı. Mesela Türkiye 2023 yılında 52,7 milyar dolarlık net enerji ve 25,7 milyar dolarlık net altın ithalatı yapmış. Eğer bu iki kalem olmasaydı ödemeler dengesi 2023’te 45,2 milyar dolar açık yerine 33,2 milyar dolar fazla verebilirdi.

Ancak bu tür bir bakış bana göre çok anlamlı değil. Çünkü net enerji ithalatçısı konumunda olan Türkiye ısınabilmek, hayatı ve ekonomisini döndürebilmek için enerji ithal etmek zorunda olan bir ülke. Türkiye eğer enerji ithal edemezse büyüyemez ve ihracat da yapamaz. Dolayısıyla enerji verimliliği alanında çok büyük bir teknolojik sıçrama yapmadıkça veya topraklarımızda ya da denizlerimizde zengin petrol ve gaz yatakları bulmadıkça enerji dahil rakamları dikkate almak zorundayız. Enerji hariç bakmanın çok fazla bir anlamı yok.

Ancak altında durum biraz daha farklı. Ekonominin çarklarının dönmesi açısında bir enerji kadar kritik değil. Nitekim bu düşünce ile yüksek altın ithalatını yavaşlatmak için ağustos ayında işlenmemiş altın ithalatına kota uygulanması kararı alındı. Eylül ayında ise uygulamanın kapsamı genişletildi. Sonuçta altın ithalatı geriledi. 2023 yılı ocak ayında 4,8 milyar dolar olan net parasal olmayan altın ithalatı bu yılın ocak ayında 936 milyon dolara indi. Hal böyle olunca haklı olarak “cari açıktaki gerilemede altın etkisi var” yorumları yapıldı.

Olayın bir de diğer boyutu var.

Şubat ayı sonunda Milliyet Gazetesi’ndeki bir yazım üzerine Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) Başkanı Burak Yakın’dan Türkiye’nin altın ticaret üzerine bir mesaj aldım. Yakın, altın ithalatına getirilen kotanın cari açığı daraltmak yerine pratikte kaçakçılığın önünü açtığını söylüyor.

TİM verilerine göre, Mücevher İhracatçıları Birliği üzerinden yapılan ihracat 2023 yılında 7,7 milyar dolar. Bunun dışında TÜİK verilerine göre ise mücevher sektöründe ihracat 13,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. Bunun içerisinde 3 milyar dolarlık turistlere yapılan kredi kartlı satışlar da yer alıyor. Burak Yakın “Buna ilave olarak 15 bin doların altındaki çoğu mikro ihracat, MİB üzerinden geçmediği için TİM verilerine yansımamaktadır ama TÜİK verilerinde görülmektedir. Görüldüğü üzere mücevher sektörü ihracatı 2023 yılında 13 milyar doları geçmiştir. Buna ilave olarak komşu ülkelerden gelen dostlarımızın yaptıkları alışveriş var ki bavul ticareti olarak tanımlayacağımız bu ticaretle ilgili bir rakam vermemiz söz konusu değildir” diyor.

Kısacası, Mücevher İhracatçıları Birliği’ne göre kota uygulaması ile “cari açığımız düşmedi, tam tersine arttı ama kayıt dışına kaydı.”

Birlik Başkanı Yakın bu durumu şöyle açıklıyor: “Altın kotası nedeniyle, ülkemizde altına talep azalmamış, bilakis kaçakçılığın önü açılarak dünya fiyatlarına kıyasla 3 bin dolarlık farklarla sınırlarımızdan kaçak altın akmaya başlamıştır. 1985 yılında 200 dolar kar etmek için neler yapıldığını anımsıyoruz; kg 3 bin dolar çok büyük bir kar ve kaçakçılar bu karı alırken ülkemizin yastık altındaki dövizi de ne yazık ki kayıt dışı olarak ülkemizi terk ediyor. Bu kan kaybı gözle görünmeyen, resmi rakamlara yansımayan bir iç kanamadır.”

Eğer kota nedeniyle altın ithalatı yavaşlamış ama kayıt dışına kaymışsa ve Türkiye’ye yüksek miktarda kaçak altın girişi varsa o zaman biz ödemeler dengesindeki gerçek resmi tam olarak göremiyor olabilir miyiz?

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
SERVET YILDIRIM YAZDI 02 Aralık 2024