Piyasalar: Yenilgiye doymayan pehlivan

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi

Her nasılsa 2022 yılının ikinci yarısından bu yana ABD ekonomik verilerini objektif değerlendirmek yerine aldıkları pozisyonlara veya kafalarında kurguladıkları senaryoya paralel olarak değerlendiren bir kesim var. Bu analizlerde ortaya karışık pek çok terimin ardından ulaşılan sonuç Fed’in acilen faiz indirmesi gerektiği ve resesyonun kapıda olduğu. 2023 yılını resesyon beklentisi ile geçiren bu kesim şayet parasını analizlerinin işaret ettiği yere koydu ise çoktan oyun dışında kalmış olması gerekiyor.

Aralık 2023 itibarı ile bu koro yeniden benzer bir parça seslendirmeye başladı. Bu görüşe göre Fed mart ayında, ki Ocak ayına işaret eden bir azınlık da vardı, faiz indirimlerine başlamalı ve yıl boyunca de devam ederek toplamda 6 indirim gerçekleştirmeli. Faiz indirim beklentilerinin fiyatlandığı swap curvelerde gerçekten de bu yönde pozisyonlar alındığını gördük. Ancak enflasyonda görülen gerilemeye rağmen, ki son 6 aylık veri üzerinden gidersek Fed’in hedefini yakaladığını söylemek mümkün, resesyona yönelik net bir işaret söz konusu değil. Pek çok analist, yatırımcı ve tüketici hala, hatalı olarak, 1970’lerde yaşanan stagflasyonu baz aldığı için Fed’in erken bir faiz indirimine gitmesi enflasyon beklentilerinde hızlı bir artışı tetikleyebilir.

Fed’in faizleri sabit tuttuğu bu dönemde pek çok finansal işlem açısından benchmark teşkil eden ABD 10 yıllık getirisinin yüzde 5 seviyesinin üzerinde yüzde 4’ünün altına gerilemesi bile başta konut piyasası olmak üzere pek çok yerde kendisini canlanma olarak gösterdi. Finansal koşullar endeksine baktığımızda çok ciddi bir gevşeme ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Erken bir faiz indirimi, görüntüde 25 baz puan olsa da, finansal aktarım mekanizması üzerinden çok daha büyük bir etki yaratabilir. Bu etki sadece reel piyasalarda sınırlı kalmayacaktır. Hatta finansal piyasalarda çok daha etkili olup büyük bir spekülatif dalgayı tetikleyebilir. Bu nedenle çarşamba günü gerçekleşen Fed toplantısından mart ayına yönelik bir işaret çıkmamasını olumlu karşılıyorum. Powell basın toplantısında bir mart indirimi için çıtayı çok yükseltse de ihtimal henüz sıfırlanmış değil. Mart toplantısına kadar açıklanacak olan verimlilik (aslında dün açıklandı ama bu satırları yazarken henüz rakamı görmedik) tarım dışı bordroların seyri (bugün açıklanıyor) ve enflasyon gibi yakın ilişkili ekonomik verilerin seyri mart toplantısında bir indirimi yeniden masaya getirebilir. Kuvvetli veriler görmemiz ve fakat enflasyonda yönün değişmemesi durumunda ise Fed, nisan/mayıs toplantısında “Zafer indirimi” yani düşen enflasyona paralel reel faizleri sabit tutmak içini faiz indirmeyi gündemine alacaktır. 3 veya 4 adet zafer indirimini 6 adet resesyon indirimine tercih eder miyim? Elbette.

Ekonominin kuvvetli, insanların iş sahibi ve enflasyonun makul seviyelerde olduğu ancak Fed faizlerinin sıfırdan yüksek seyrettiği her türlü senaryo insani ve finansal anlamda tercih edilir bir senaryodur. Bu yazdıklarımdan hiç bir koşulda resesyon beklemediği anlaşılmasın lütfen. Her büyüme döngüsü içeriğinde aşırılıklar barındırdığında arınmak için resesyona girer. Sadece bu yılın ilk yarısı için böyle bir beklentinin abartılı olduğunu düşünüyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin ve coşku 04 Ekim 2024
Sahnede Fed, geride Çin 16 Ağustos 2024
İzin verin tanıştırayım 09 Ağustos 2024
Kolay para 26 Temmuz 2024
ABD siyaseti 05 Temmuz 2024
Bakır ayrışması 31 Mayıs 2024