Son zamanlarda sıkça karşılaştığımız DAC 6 nedir?

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Kevork ALTINKAYA - BDO Türkiye

Vergi matrahını azaltmaya yönelik uygulamalar giderek daha karmaşık hale gelmektedir. Dahası bunların oluştuktan sonra tespiti ve karşı önlemlerin alınması oldukça hantal yöntemlerdir. Bu sebeple BEPS (Base Erosion and Profit Shifting) Action Plan–12 ile matrah aşındırma ve kâr aktarımının, oluştuktan sonra tespiti ve yaptırıma tabi tutulmasından ziyade, bu sonuçlara yol açacak işlemlerin henüz planlama aşamasındayken tespitine odaklanılmıştır.

Directive on Administrative Cooperation 6 (DAC6), BEPS Action Plan–12 çerçevesinde 13 Mart 2018 tarihli ECOFIN (Economic and Financial Affairs Council) toplantısında alınan kararın 25 Mayıs 2018 tarihinde düzenlenmesi ve 5 Haziran 2018 tarihli Avrupa Birliği Resmî Gazetesi’nde yayımlanması neticesinde -20 günlük süre de göz önünde bulundurularak- yürürlüğe girmiştir. Direktifin hedefi, Avrupa Birliği içerisinde sınır ötesi işlemler yapılarak karmaşıklaştırılan işlemlerin birliğin ticari ve mali düzenine zarar vermesinin önüne geçilmesidir. DAC6, Avrupa Birliği ortak pazarını regüle etmek için geliştirilmiştir.

Üye ülkelerin; vergi kaçağına/kaybına yol açacak işlemleri önceden tespit etmesi, durumu bilgi değişimi (Common Communication Network) vasıtasıyla diğer ülkelere haber etmesi, böylece mevzuatta gerekli değişikliklerin yapılması öngörülmüştür. Nihayetinde, vergi matrahını azaltmak için kullanılan başlıca yöntemlerden olan uluslararası işlemler birlik dahilinde kontrol altına alınacaktır. Kapsama dolaylı değil, dolaysız (gelirler ve servet üzerinden alınan) vergiler girmektedir. Ulusal düzenlemelerin ortak düzenlemeleri aşmaması, aşarsa da bunun ortak ağ ile paylaşılmaması ifade edilmiştir.

Buna göre vergi mükelleflerinin aracılarına veya bazı hallerde doğrudan vergi mükelleflerine, vergi planlamalarını veya vergisel sonuç yaratacak planlamaları ilgili makamlara ifşa etmek/bildirmek görevi yüklenmiştir. Anlaşılacağı üzere bildirimin aracılar tarafından yapılması esastır.

Aracılar, şirketlerin vergi planlaması veya mali işlerini yürüten, mali müşavir, avukat, banka (finansal danışman) gibi kişilerdir. Aracının bu sorumluluğu üstlenebilmesi için; AB Ülkesinde vergi mükellefi olması, AB bölgesinde daimi temsilciliğinin bulunması, AB yasalarınca tanınarak iş yapması veya AB mesleki örgütlerine kayıtlı olması gerekmektedir. Ancak aracının bu gerekli şartları taşımadığı veya ilgili mesleki kanun tarafından bildirimden korunduğu durumlarda, varsa başka bir aracı, yoksa sınır ötesi işlemi gerçekleştiren mükellef bildirimde bulunabilir. Birden fazla aracı bulunması halinde müteselsil sorumluluk söz konusudur. Başka bir aracının bildirimde bulunduğuna ilişkin yeter kanıtı toplamış aracı, mükerrer bildirimde bulunmak zorunda değildir. Aynı şekilde işlemin birden fazla AB mükellefi arasında olması halinde yine müteselsil sorumluluk söz konusudur. Diğer mükellefin bildirim yaptığına dair yeterli kanıtın toplanması halinde, mükerrer bildirime gerek bulunmamaktadır.

Bildirimin yeri için öncelikle aracı sorgulanır. Raporlama önceliği sırasıyla; aracının vergi mükellefi olduğu ülke, aracının daimi temsilciliğinin olduğu ülke, aracının faaliyetlerini düzenleyen yargının olduğu ülke, aracının bağlı olduğu mesleki örgütlenmenin bulunduğu ülke şeklindedir. Aracının olmadığı durumlarda mükellefin sırasıyla; vergi mükellefiyetinin olduğu ülke, kazancı elde ettiği ülke veya faaliyet yürüttüğü ülke öncelenir.

Raporlamanın yapılmasında olaylar değil Agresif Vergi Planlaması (Aggresive Tax Planning) göstergeleri olan emareler (Hallmark) esas teşkil eder. Hallmark raporun gerekliliğini ve içeriğini belirler. Ancak her emare halinde doğrudan raporlama yapılmaz. Bazı emareler Esas Menfaat Testine tabi tutulur. Esas Menfaat Testi uygulamadan elde edilecek temel fayda vergi avantajı mıdır sorusunun cevabını arar.

Esas menfaat testine tabi tutulacak emareler:

- Mükellef ile aracı arasında şüpheli gizlilik sözleşmeleri kurulmaya çalışılması,

- Aracının menfaatinin yaratılan vergi avantajına bağlı olması,

- Düzenlemelerin özelleştirilmemiş, taslak halde olması,

- Zararda olan bir şirketin satın alınması,

- Raporlama gerekliliklerinde değişikliğe sebebiyet verecek anlaşmalar (mesela bir gelirin, gelir tablosundan sermaye hesaplarına aktarılması, gelirin vergi oranının değişmesi)

- Ticari mahiyeti olmayan fonların şirketler arasında dolaştırılması,

Esas menfaat testine tabi tutulmadan bildirilmesi gereken emareler:

- Sınır ötesi indirilebilir nitelikte ödemelerin gerçekleştiği durumlar,

-      Alıcının vergi mükellefiyeti olup olmadığı sorgulanır,

-      Alıcının Vergi Cenneti mukimi olup olmadığı sorgulanır,

-      Alıcının işlemlerinin vergiden istisna olup olmadığı sorgulanır,

-      Alıcının işlem sebebiyle teşvikten yararlanıp yararlanmayacağı sorgulanır,

- Aynı varlığa ait amortismanın birden fazla ülkede indirim konusu edilmesi,

- Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarından birden fazla ülkede yararlanmak,

- Varlık transferinin vergi azaltıcı nitelikte olması,

Bilgi değişimini önlemeye yönelik doğrudan bildirilmesi gereken emareler:

- Genel olarak muhasebe hileleri, (Hesapların yanlış kullanımı, işlemlerin mahiyetinin değiştirilerek kaydedilmesi,)

- İşlemleri bilgi değişimi olmayan bölgeler üzerinden yapmak,

- Kara para aklanan, yetersiz düzenlemelere sahip yerlerde iş yapmak,

- Nihai menfaat sahibinin tespit edilemediği durumlar,

Transfer fiyatlandırmasıyla ilgili doğrudan bildirilmesi gereken emareler:

·         Değerlemesi güç (maddi olmayan) varlıkların transferi,

·         Tahmini FAVÖK (EBIT) tutarını 3 yıl içinde %50 küçültecek işlemler,

Rapor Agresif Vergi Planlaması göstergelerinden birinin gerçekleşmesinin, veya uygulamaya hazır hale gelmesinin ertesi gününden itibaren 30 gün içinde hazırlanır ve bildirilir.

Rapor için bir ortak form öngörülmüştür.

- Tarafların kimlikleri,

- Bildirime sebebiyet veren Hallmark

Raporlama yükümlülüklerini atlatmak için özel bir Hallmark düşünülmüştür.

- Raporun izahatı,

- Uygulamaya geçiş tarihi,

- Uygulamaya dayanak teşkil eden ulusal hükümler,

- Uygulamanın muhteviyatı (hacmi),

- Hangi AB Ülkelerinin uygulamadan etkileneceği,

- Uygulamanın karşı tarafındaki kişi,

Direktif, cezaların iç ülke mevzuatınca belirlenmesini öngörmüştür. Bunun sonucunda, AB ülkeleri birbirleriyle uyumsuz düzeyde para cezaları belirlemiştir. Yükümlülükleri yerine getirmemenin dolaylı cezası ise ifşadır; raporlama yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişiler, diğer Maliyelere ve kamuoyuna açıklanacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar