Teşvik sisteminin 10 yıllık bölgesel büyüme karnesi

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2021 yılı bölgesel GSYH verileriyle bölgeler arasındaki eşitsizlik alanındaki gelişmeleri değerlendirmeye devam ediyoruz. Bugün verilere teşvik bölgeleri açısından bakacağız.

Bugün teşvik bölgeleri temelinde hesapladığımız 2021 GSYH verilerini 2011 yılıyla karşılaştıracağız. Bu 10 yıllık süre mevcut teşvik sisteminin, sosyo-ekonomik olarak geri bölgelerin gelişmesini hızlandırmada ve bölgesel dengesizlikleri gidermede ne kadar etkili olduğuna bakarak sistemin karnesini çıkarmak için yeteri kadar uzun bir süre.

Verilere bu gözle baktığımızda ortaya şöyle bir karne çıkıyor.

- TÜİK’in hesaplarına göre Türkiye ekonomisi 2011-2021 arasındaki 10 yılda toplam yüzde 65.61 büyüdü. Bu yıllık ortalama olarak yüzde 5.17 büyümeye karşılık geliyor.

- Aynı dönemde en gelişmiş illeri ve orta gelişmiş illeri kapsayan 1, 2 ve 3. teşvik bölgeleri Türkiye ortalamasının üstünde, geri kalmış illerden oluşan 4, 5 ve 6. teşvik bölgelerinin büyüme hızları ise Türkiye ortalamasının altında kaldı. Bu haliyle teşvik sistemi amaçlarının tam tersi bir sonuç yaratmış. Bölgeler arasındaki gelişmişlik farkı azalacağına artmış.

- 10 yıllık toplam büyüme hızı en yüksek bölge, yüzde 68.79 ile en gelişmiş illerden oluşan 1. Bölge oldu. Büyüme hızı sıralamasında en son sırada ise yüzde 48.79 ile en geri illerden oluşan 5. Bölge yer aldı.

- Türk Lirası bazında kişi başına gelir ortalama yüzde 355.11 arttı. Kişi başına gelir artışında Türkiye ortalamasının üzerine sadece iki bölge çıkabildi. Nominal olarak kişi başına gelir artışında ilk sırayı yüzde 372.5 ile 3. Bölge, ikinci sırayı ise yüzde 364.6 ile 2. Bölge aldı. Kişi başına gelir artışında son sırada yüzde 323.9 artış ile en yoksul illerden oluşan 6. Bölge yer aldı. Sondan ikinci sırada da yüzde 338.7 artışla 5. Bölge yer aldı.

- Ancak bölgelerin kişi başına gelir artışı, enflasyon artışının gerisinde kaldığı için tüm teşvik bölgelerinde kişi başına gelir reel olarak 10 yıl öncesinin altına düştü. Kişi başına gelirde en yüksek reel kayıp yüzde 16.8 ile 6. Bölge’de ve yüzde 13.9 ile 5. Bölge’de gerçekleşti. En gelişmiş illerden oluşan 1. Bölge ile alt-orta gelişmişlik düzeyindeki 3. Bölge, yüzde 12.45 ile eşit oranda reel kayba uğradı.

- Aynı durum dolar bazında kişi başına gelirler için de geçerli. Tüm bölgelerde kişi başına gelir dolar bazında da ciddi düşüşler kaydetti.

- Kişi başına gelirde bölgeler arasındaki dengede de tersine bir gelişme ortaya çıktı. En gelişmiş 1. Bölge dışındaki 5 bölgenin tamamı, 2011’de olduğu gibi Türkiye ortalamasının altında kalmaya devam etti. 4, 5 ve 6. bölgelerin kişi başına gelirinin Türkiye ortalamasına oranı 2011 yılındaki düzeylerinin bile altına indi.

- Bölgeler arası dengesizliğin arttığını gösteren bu gelişmelerin bir yansıması da nüfusta gerçekleşti. Nüfusu en hızlı artan bölge 1. Bölge olurken, 4. ve 5. Bölge’nin nüfusu 10 yılda adeta yerinde saydı. Yıl ortası nüfusa göre 10 yılda Türkiye nüfusunda meydana gelen 9.92 milyonluk artışın 5.35 milyon ile yarıdan fazlası 1. Bölge’de gerçekleşti.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar