Türkiye Finans’ın yapay zekâsı ve kurumsal zekâsı

Kerem ÖZDEMİR
Kerem ÖZDEMİR KEREM İLE İŞİN ASLI

Bankacılık sektöründe manuel işlerde otomasyona geçilmesine hizmet eden yapay zekânın zihinsel işlerde kullanılmaya başlaması, servis bankacılığı çağında önem taşıyacak.            

Türkiye Finans Bilgi Sistemleri ve Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fahri Öbek ile genel müdürlük binasının en üst katında buluşup güzel bir kahvaltılı sohbet ettik. Kahvaltı masasına yapılan servis mükemmeldi; ne konuşmamızı bölecek şekilde sürekli bir şeyler getirildi; ne de başımızda beklenildi. Çayın her bitişinde görevli arkadaşlar bizi çaysız bırakmadı; sonrasında da kahvemizi içip ayrıldık.          

Bu ayrıntıya girmemin nedeni, kahvaltıdan değil, servis bankacılığı ve açık bankacılık dönemindeki iş akışından bahsetmek. Öbek bir yandan bana, kendi sistemlerini açıp sorduğum soruları yanıtlarken diğer yandan içinde olduğum iş akışı benden izole kaldı. “Dur, şuradan kendime bir açık çay doldurayım” gibi bir noktaya gitmedim; her şey vardı ama açık büfe olarak değil, bankanın kaynakları ile servis ediliyordu.          

Bu, finteklere yatırım yapmak yerine kendi içinde Ar-Ge yapısı kurarak inovasyon yapmaya odaklanan bankanın sisteminin nasıl işlediğini anlamak için iyi bir deneyim oldu. API portalı üzerinden finteklerle ilişkilerini sürdüren banka, kendi sprintleri ile Ar-Ge’sini ürüne dönüştürüyor. İhtiyacın keşfedilmesinden proje fikri aşamasına getirilmesi ve yönetimde yapılmasına karar verilmesinin ardından çevik işletme mantığı ile hayata geçirilmesi etkileyici bir süreç. Öbek’in bununla ilgili yaptığı açıklamanın basitliği ise bu etkiyi daha fazla artırıyor: Kaynaklar sınırsız olmadığı için bu şekilde çalışıyor.           

Ülkemizde bankalar, sınırsız kaynakları olan ve verdikleri krediler ile herkesin sorunu çözebilecek/çözmesi gereken kurumlar gibi değerlendiriliyor. Halbuki toplanan para ve bunun işletilmesi, ancak diferansiyel denklem ya da matris yapısı ile tanımlanabilecek kadar karmaşık bir yapı. Bugün özellikle mobil uygulamalar, bu dünyaya yeni bir şekil veriyor. Sadece üç aylık Ocak- Mart 2023 döneminde, mobil bankacılık hizmeti kullanılarak yapılan finansal işlemlerin toplam adedi 1 milyar 856 milyonu ve tutarı da 13 trilyon 193 milyar lirayı buluyor. Öbek bunun kırılımı konusunda, “EFT, havale ve döviz transferi işlemlerini kapsayan para transferleri, finansal işlem hacminin yüzde 62’sini, yatırım işlemleri ise yüzde 25’ini oluşturdu” diyor.  Bu büyüklükten bahsedince iş kaçınılmaz olarak, yapay zekânın bu büyüklüğü yönetmedeki işlevine geliyor. Öbek, yapay zekâ alanındaki odaklanmalarını, “Bankacılık sektöründe son dönemlere kadar insanların manuel olarak yaptıkları operasyonel işleri dijitalleştirmeye, otomasyona alıyorduk. Şimdi ise insanın zihnen, beyin gücüyle yaptığı işleri modelleyerek bunları dijital sistemlere yaptırmaya odaklandık. Veriyi geliştirdiğimiz modeller üzerinden yapay zekâ ve makine öğrenmesi teknikleriyle işleyerek insanın düşünme yetisini taklit etmeye çalışıyoruz” sözleriyle açıklıyor. Burada üç önemli ayrıntı bulunuyor ve yine Öbek’in sözleriyle bunları aktararak bitirmek istiyorum.

Verinin toplama şekilleri değişiyor

“Önceden kullanıcıların verileri statik ekranlar üzerinden alırken artık bu verileri sözlü ya da yazılı metin olarak alıp chat bot, dijital asistan gibi uygulamalar ve doğal dil işleme, ses ve görüntü analitiği gibi tekniklerle anlamlandırıyoruz.”         

Daha doğru ve etkili karar almayı sağlıyor

“Modelleme ve verinin analitiği, karar destek sistemlerinin etkinliğinin artırıyor. Yapay zekâ ve makine öğrenmesine dayalı teknikleri kullanarak, insanın uzun süre ve eforla yapacağı değerlendirmeye göre çok daha doğru ve etkili kararlar üretiyoruz.”           

Kişiselleştirmeyi kolaylaştırıyor

“Kişiselleştirme, günümüzde müşteri beklentileri ve teknolojinin gelişimiyle birlikte boyut değiştirdi. Artık herkese sunulan kitle teklifleri müşterilerimizi cezbetmiyor. Müşterilerimiz, ihtiyacını karşılayacak özel bir ürünü doğru zamanda ve ona özel bir fiyatla, değer önerisiyle götürmemizi bekliyor. Kişiselleştirmenin oyunlaştırma ile birlikte önümüzdeki dönemde pazarlamaya yön verecek bir strateji olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar