Türkiye'de bağımsız denetim sistemi nasıl çalışıyor?
Prof. Dr. Necdet SAĞLAM
Anadolu Üniversitesi İİBF
Bağımsız denetim, şirketlerin finansal tablolarının finansal raporlama standartlarına uygun şekilde hazırlanıp hazırlanmadığının bağımsız üçüncü taraflarca denetlenmesini ve bu konuda makul güvence sağlanmasını amaçlar. Bu sistem, şirketlerin şeffaflığını ve hesap verebilirliğini artırarak yatırımcıların ve diğer paydaşların karar alma süreçlerini destekler. Bağımsız denetim, finansal piyasaların güvenilirliğini artırmak ve ekonomik istikrarı sağlamak açısından da kritik bir rol oynar.
Türkiye'de bağımsız denetim, 1980'lerden itibaren özellikle sermaye piyasalarının gelişmesiyle birlikte önem kazanmıştır. 2011 yılında yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK), bağımsız denetim sisteminin yasal altyapısını oluşturur. Bu kapsamda, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından ulusal ve uluslararası standartlarla uyumlu düzenlemeler yapılmaktadır. KGK, finansal raporlama ve denetim standartlarının belirlenmesi, denetçilerin yetkilendirilmesi ve denetim faaliyetlerinin denetlenmesi gibi görevleri üstlenir.
Türkiye, bağımsız denetim standartlarını uluslararası normlarla uyumlu hale getirmektedir. Bu da, özellikle uluslararası yatırımcıların Türkiye'deki şirketlere olan güvenini artırmaktadır.
Bağımsız Denetime Tabi Şirketler
TTK'nın 397. maddesi uyarınca, hangi şirketlerin bağımsız denetime tabi olacağı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile belirlenmiştir. Denetime tabi şirketler genel olarak şu kriterlere dayanarak belirlenir (2024):
1- Aktif toplamı: 150 milyon Türk Lirası.
2- Net satış hasılatı: 300 milyon Türk Lirası.
3- Çalışan sayısı: 150 kişi.
Bu kriterlerden en az ikisini üst üste iki hesap döneminde karşılayan şirketler bağımsız denetime tabi olur. Bu kriterler, şirketlerin büyüklüğüne ve ekonomik faaliyetlerinin kapsamına göre belirlenmiştir. Bağımsız denetim, büyük şirketlerin finansal tablolarının güvenilirliğini artırarak, yatırımcıların ve diğer paydaşların karar alma süreçlerini destekler.
Denetçi Seçimi ve Yetkilendirme
TTK'nın 399. maddesi uyarınca, bağımsız denetçi, her faaliyet dönemi için genel kurul tarafından seçilir Ticaret Siciline bildirilir. Denetim KGK tarafından yetkilendirilen denetçi ve denetim kuruluşları tarafından yürütülmektedir. Denetçilerin bağımsızlığı, denetim sürecinin tarafsız ve güvenilir olması açısından kritik öneme sahiptir. Denetçiler, şirketle herhangi bir çıkar çatışması olmaksızın, objektif bir şekilde denetim faaliyetlerini yürütmelidir.
Finansal Raporlama ve Denetim Çerçevesi
TTK'nın 64. maddesi uyarınca her tacir, ticari işlemlerini ve mali durumunu gösterecek ticari defterleri tutmakla yükümlüdür. 88. maddeye göre ise finansal tablolar, KGK tarafından belirlenen Türkiye Muhasebe Standartlarına (TMS) uygun olarak hazırlanmaktadır. Bu standartlar, finansal bilgilerin doğru, tutarlı ve karşılaştırılabilir olmasını sağlar. KGK tarafından belirlenen başlıca finansal raporlama çerçeveleri şunlardır:
1- Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS): Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) ile tam uyumlu olup, sermaye piyasası kurumları ve büyük finansal şirketler tarafından uygulanır. TFRS, uluslararası yatırımcıların Türkiye'deki şirketlerin finansal durumunu daha iyi anlamasına olanak tanır.
2- Büyük ve Orta Boy İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standardı (BOBİ FRS): TFRS'yi uygulamayan bağımsız denetime tabi şirketlerin kullandığı standarttır. Bu standart, daha az karmaşık finansal raporlama ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmıştır.
3- Küçük ve Mikro İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standardı (KÜMİ FRS): Küçük ve mikro işletmelerin finansal raporlama ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirilmiştir. Bu standart, daha basit ve uygulanması kolay bir raporlama çerçevesi sunar.
4- Sürdürülebilirlik Raporlaması: Şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performanslarının da denetlenmesini içerir. Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) tarafından yayımlanan Uluslararası Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarından TSRS 1 “Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler” ve TSRS 2 “İklimle İlgili Açıklamalar” kabul edilmiştir.
Bağımsız Denetim Standartları
Türkiye'de uluslararası standartlarla uyumlu Bağımsız Denetim Standartları (BDS), finansal raporlama süreçlerinin güvenilirliğini ve şeffaflığını sağlamak amacıyla KGK tarafından belirlenmektedir. KGK, denetim standartlarının oluşturulması, denetçilerin yetkilendirilmesi ve denetim faaliyetlerinin izlenmesi yapmaktadır.
BDS, denetim süreçlerinin uluslararası normlara uygunluğunu sağlamak için oluşturulmuş rehberlerdir. Bu standartlar, denetçilerin finansal tabloların doğruluğunu ve güvenilirliğini değerlendirmelerine yardımcı olur. Denetim sürecinde, denetçiler şirketin finansal tablolarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığını, finansal raporlama standartlarına uygun olup olmadığını ve şirketin iç kontrol sistemlerinin yeterliliğini değerlendirir.
Bağımsız denetim, finansal tabloların doğruluğu ve finansal raporlama standartlarına uygunluğu hakkında makul bir güvence sağlar. Bunun sonucunda:
- Finansal tablo kullanıcılarının şirketin gerçek mali durumunu anlaması kolaylaşır.
- Yatırımcılar ve kredi sağlayıcılar gibi tarafların şirketlere duyduğu güven artar.
- Uluslararası piyasalarda faaliyet gösteren şirketler için finansal tabloların karşılaştırılabilirliği sağlanır.
Bağımsız Denetimin Uygulama Süreci
Bağımsız denetim, şirketin defter, kayıt ve belgeleri üzerinden yapılan incelemeleri kapsar. Denetim süreci, şirketin finansal tablolarının doğruluğunu ve finansal raporlama standartlarına uygunluğunu değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilir. Denetim sonucunda, denetçi şu tür raporlar hazırlar:
1- Finansal Tablolar Hakkında Denetçi Raporu: Tabloların finansal raporlama standartlarına uygunluğu hakkında görüş bildirir.
2- Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu Hakkında Denetçi Raporu: Yönetim kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun gerçeğe uygunluğunu değerlendirir.
3- Riskin Erken Saptanması Sistemi Raporu: Şirketin sürekliliğini etkileyebilecek risklerin saptanması konusunda raporlama yapar (zorunlu durumlarda).
Denetim sürecinde, denetçiler şirketin iç kontrol sistemlerini de değerlendirir. İç kontrol sistemleri, şirketin finansal bilgilerinin doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlamak için kritik bir rol oynar. Denetçiler, iç kontrol sistemlerindeki zayıflıkları tespit ederek, şirketin bu zayıflıkları gidermesi için yönetime önerilerde bulunur.
Bağımsız Denetim Sonuçları ve Görüş Türleri
Denetim sonunda, denetçi tarafından aşağıdaki görüşlerden biri bildirilir:
1- Olumlu Görüş: Finansal tabloların standartlara uygun olduğunu belirtir.
2- Sınırlı Olumlu Görüş: Bazı uyumsuzlukların genel sonucu etkilemediğini ifade eder.
3- Olumsuz Görüş: Önemli uyumsuzlukların bulunduğunu belirtir.
4- Görüş Bildirmekten Kaçınma: Yeterli kanıt elde edilemediği durumlarda kullanılır.
Denetçi raporları, finansal tabloların güvenilirliği hakkında önemli bilgiler sunar. Yatırımcılar, kredi verenler ve diğer paydaşlar, bu raporları şirketin finansal durumunu değerlendirmek için kullanır.
Sonuç
Bağımsız denetim, şirketlerin şeffaflığını artırmak ve uluslararası piyasalarda rekabet edebilirliğini güçlendirmek için etkili bir araçtır. TTK ve KGK düzenlemeleri kapsamında uygulanan bu sistem, şirketlerin finansal bilgilerinin güvenilirliğini sağlarken, paydaşların doğru kararlar almasına olanak tanır. Bağımsız denetim, finansal piyasaların güvenilirliğini artırarak, ekonomik istikrarın sağlanmasına da katkıda bulunur.
Bağımsız denetim, sadece şirketlerin finansal tablolarının doğruluğunu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda şirketlerin yönetim yapılarını ve iç kontrol sistemlerini de güçlendirir. Bu sayede, şirketlerin uzun vadeli sürdürülebilirliği ve büyümesi desteklenir. Türkiye'de bağımsız denetim sisteminin gelişimi, uluslararası standartlara uyum sağlamak ve küresel piyasalarda rekabet gücünü artırmak açısından büyük önem taşımaktadır.