Yaptığın iyiliği ölçme zamanı

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Rönesans Holding, gençleri, çocukları ve kadınları odağına alan, eğitim konusunu önceliklendiren program ve projelerinin 2023 sosyal etkisini (ROI) ve yatırımların sosyal dönüşünü (SROI) ölçtüğü bir Sosyal Etki Analizi (SROI) Raporu yayınladı. Rapora göre, yapılan her 1 TL’lik yatırım 9 TL’ye varan sosyal etki yarattı.

Ekonomi Gazetesi ana paydaşlığında bu yıl 30 Mayıs’ta Türkiye’nin en geniş katılımlı “Sosyal Etki Zirvesi”ni yapmaya hazırlanıyoruz. Bu zirveyi ve sosyal etki konusunun şirketlerin ajandasında daha sık yer bulmasını, “İyi işler yapan birkaç şirket bir araya geliyor” olarak okumak, hem gündemi kaçırmak hem de geleceği ıskalamak anlamına geliyor. Şirketlerin önce faaliyet raporu ile başlattığı ardından sürdürülebilirlik raporuyla devam ettirdikleri kamuoyuna “şeffaflık” politikası artık farklı bir şekil almış durumda. İçinde bulunduğumuz çoklu krizler döneminde, bu şeffaflık politikasının artık sadece yatırımcılar odaklı hazırlanan ticari kar payları, EBIDTA’lar, ciro ve istihdamı içeren raporlardan ibaret kalması elbette düşünülemez. Şirketlerin sadece kâr odaklı olma dönemleri geride kalırken, yayınladıkları raporlarla da bunu aktarmaları artık yeterli değil. Tüm paydaşlar, iyiyseniz “ne kadar iyi”, sosyalseniz “ne kadar sosyal” ve etki yaratıyorsanız “ne kadar etkili” olduğunuzu şeff afça görmek istiyorlar. İşte bu nedenle yeni bir rapor hızla önem kazanıyor: SROI (Social Return on Investment), nam-ı diğer Sosyal Etki Analizi.

 

Yaptığın iyiliği ölçme zamanı

İklim krizinden, ekonomik krize, savaşlardan, salgınlara, göçlerden, gelir eşitsizliklerine çoklu krizlerin yaşandığı bir dünyada, iş dünyası da radikal bir dönüşüm yaşıyor. Başarının tanımı değişiyor. Finansal kârlılığı temel alan hissedar değeri yaklaşımı geçerliliğini kaybediyor. Şirketlerin başarısı, en az karlılık kadar, çevresel, sosyal ve yönetişimsel anlamda yarattıkları etki ile ölçülüyor. Bugüne kadar hakim olan “günü kurtarma” bakış açısı, yok olan doğal kaynakları, gelirden eğitime her alanda hızla artan eşitsizlikleri hiçe sayan bir büyüme modelini ön plana koyuyor. Günümüz iş dünyası ise, bu yok oluşu engelleyecek; büyümenin yerine kalkınmayı koyacak ve kimseyi geride bırakmayacak yeni bir sistem arayışı içinde. Bu sistemin de “iyilik” temelli olması; sosyal etkiyi önceliklendirilmesi gerekiyor. Bu nedenle son dönemde iş dünyası, yarattığı sosyal etkiyi de şeffaf bir şekilde raporlamaya başladı. Sosyal etki, “yapılan bir faaliyet sonucu ortaya çıkan değişim veya bir eylem, faaliyet, proje veya program sonucu farklı insanlar üzerinde oluşan etkiler” olarak tanımlanıyor. Sosyal etki analizi ise, sosyal fayda üretmeye çalışan tüm kuruluşların ve programlarının yarattıkları sosyal etkinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi sürecine verilen isim. Sosyal sorumluluk çalışmalarının toplumsal etkilerini değerlendirmek için kritik bir süreç olan bu analiz, şirketlerin topluma ve çevreye sağladıkları faydanın somut kanıtlarını ortaya koyarken, aynı zamanda gelecekte daha etkili ve sürdürülebilir çalışmalar geliştirmek için yol gösterici bir rol üstleniyor.

 Yapılan her 1 TL’lik yatırım 9 TL’ye varan sosyal etki yarattı

Son yıllarda oluşturdukları sosyal etkiyi nasıl daha iyi izleyip ölçebileceğini anlamaya artan şirket sayısı ise hızla artıyor. Sivil toplum kuruluşları ve şirketlerin sosyal sorumluluk projeleri özelinde başlayan bu hareket artık global ve sürdürülebilirlik odaklı tüm şirketlerin ajandalarında. 2024 ise sosyal etki ölçümü kapsamında tam bir kırılma noktası olacak; yarattığı “Sosyal Etki”yi en şeffaf ve ölçülebilir şekilde ortaya koyan şirketler ise bu yeni dönemin kazananı olacak. Ancak ne yazık ki global çapta büyüyen bu raporlama sisteminin Türkiye’de örnekleri henüz bir elin parmağını geçmiyor. Bu örneklerden biri Rönesans Holding imzası taşıyor. Grup; holding ve Rönesans Eğitim Vakfı’nın gençleri, çocukları ve kadınları odağına alan, eğitim konusunu önceliklendiren program ve projelerinin 2023 sosyal etkisini (ROI) ve yatırımların sosyal dönüşünü (SROI) ölçtüğü bir Sosyal Etki Analizi (SROI) Raporu yayınladı. Bağımsız bir kuruluş tarafından gerçekleştirilen ve web sitesinde yayınlanan raporda, “Pusula Programı”, “Burs Programı”, “Sürdürülebilir Geleceği Tasarla” yarışması başta olmak tüm sosyal odaklı projelerin analizi yer alıyor. 2023 yılının projeleri olduğu için analizde grubun deprem çalışmaları yok. Buna rağmen, birebir görüşmelere ve anket çalışmalarına, öncesinde Rönesans program ve projelerinde yer alan toplam bin 184 kişinin katıldığı raporda, yapılan her 1 TL’lik yatırımın 9 TL’ye varan sosyal etki yarattığını görmek etkileyici.

Yeni bir değer anlayışı hayatlarımıza hükmediyor

Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı İpek Ilıcak Kayaalp’in raporun önsözünde kullandığı cümleler ise işin önemini açıkça ortaya koyuyor. “Başarı nedir?” sorusuyla başlayan önsözde Kayaalp, yanıtı şu şekilde açıklıyor: “Bilançolardaki sıfırların bolluğuyla değerlendirilen başarı kavramını artık sadece gelirler, özkaynaklar, EBITDA’lar üzerinden okumak yeterli değil. Dünya müthiş bir hızla değişiyor. İş yapış şekilleri yeniden kurgulanıyor. İklim krizi, sürdürülebilirlik, yapay zeka işlerimizin merkezindeki yerini aldı, daha da alacak. Ve tüm bunlarla birlikte, yeni bir değer anlayışı hayatlarımıza hükmediyor. İşte bu değer anlayışı ışığında, artık gerçek başarı; bu finansal performansımızı nasıl desteklediğimizle, insan, toplum ve dünya için yaptıklarımızla, sürdürülebilir geleceğe nasıl bir katkıda bulunduğumuzla ölçülüyor. Başarı kriterlerinin ve değer yargılarının yeniden tanımlandığı bu yeni normalde, rekabetin tanımı, kapsamı, amacı da baştan aşağı değişiyor. Karşılıklı rekabetin ötesinde, şirketlerin kendileriyle yarışmasını, kendilerini sürekli daha iyiye zorlamasını ilke edinen bir anlayış, bu değer zincirinin temelini oluşturuyor. Rönesans Holding olarak, tam 30 yıldır, işte bu değer zincirini güçlendirmek; attığımız her adımda çalışanlarımıza, tedarikçilerimize, iş ortaklarımıza, çevreye; kısacası tüm paydaşlarımıza fayda sağlamak için çalışıyoruz. 30. yılımızda 30 ayrı ülkede, bizlerin vizyonunu paylaşan 64 farklı milletten 30 binden fazla çalışanımızla, dünyaya ve insanlığa karşı sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Rönesans’ı bugünlere getiren toplum ve insan odaklı düşünceyi tüm kademelerimizde güçlendirmeye devam ediyoruz. Asla taviz vermediğimiz finansal mükemmeliyet anlayışımızla, bir yandan Grubumuzun sürdürülebilir büyümesini pekiştirirken, bir yandan da etki gücümüzü sosyal kalkınmanın itici gücü olarak kullanıyoruz. Bu amaçta çalışmaya, üretmeye ve çok daha ileri seviyelere taşımaya söz veriyor, geleceğe umutla bakıyoruz.”  

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar