“Yatırım iklimi” dediğimizde hangi bileşenler aklımıza gelmeli?

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ

TOBB Sektörel Ekonomi Şurası’nda açıklandı: Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK) Eylem Planı yenilendi. Bu iyi bir haber… Bir başka iyi haber daha var: Yapısal reform paketi hazırlanıyor.

Ülkemizin gündeminde kurullar oluşturma, komiteler görevlendirme, paketler açıklama hiç eksikliği hissedilmeyen konudur. Madalyonun arka yüzüne baktığımızda açıklanan inisiyatiflerin izlenmesi, gözlenmesi, ölçülmesi ve sonuçların açıklanmasında ise adına utangaçlık desem hafif kalacak, korkaklık desem ağır gelecek, kurnazlık desem haksızlıklara kapı açacak bir durumla yüzleşiyorum.

Hangi konuda olursa olan “inisiyatif paketi” açıklandığında, yaratılmak istenen sonuca ulaşmak için gerek şartlar” ile “yeter şartlara” bakmak gerekiyor.

Gerek şartlardan ilki, inisiyatifi yönlendiren ihtiyaçların “hangi kuramsal yaklaşımla, nasıl bir modelle, hangi verilere, nasıl bir katılımla ve iş yapma metoduyla” belirlendiğini değerlendirme yapacak muhatapların belirlenmesidir.

İkinci gerek şart, inisiyatifi yönlendiren merkez düşüncenin” ne olduğunu kamuoyu ile paylaşılması.

Üçüncü gerek şart, inisiyatifin “strateji bakından etkin, taktik bakımından güçlü, uygulama bakımından etkili olabilmesi için “karargâh yönetiminin” kimlerden oluşturulduğu, görev alanların “rasyonel otorite” olma potansiyelleri ve yaratacakları “güvenin” dikkate alınması.

Dördüncü gerek şart, “hesap verme metodununönceden belirlenmesidir: İzleme, gözleme, ölçme, veri oluşturma, deneysel sonuçları değerlendirmeden kimler sorumludur? Süreçle ilgili oluşturulan beklenti ile yaratılan sonuç arasındaki sapmalar sistematik olarak nasıl sorgulanacaktır?

Beşinci gerek şart, “beklentiler ile yaratılan sonuçlar arısında olumlu ve olumsuz yönde sapmaların düzeltilmesi mekanizması nasıl işletileceğinin netliği.

Gerek şartların yerine getirilmesi, açıklanan inisiyatif başarısında ilk adımdır. Dayanıklı, sürdürülebilir ve yaratmak istenen sonuca götüren inisiyatifler ise “yeter şartları” da kapsamalıdır.

Yeter şartları” da kapsamalı

Herhangi bir inisiyatifin başarısı “gerek ve yeter şartların” bütününü göz önünde tutulmasına bağlıdır. Her işin kendisine özgü “yeter şartları” vardır, ama “yatırım iklimi” yaratmak için geçerli olan “gerek şartlardan” ilk akla gelmesi gerekenleri özetle şöyledir:

- Yüksek düzeyde hukuki güvence: Yatırım iklimi demek, önce “yüksek düzeyde hukuki güvence” demektir. Bu bir ilk adımdır; o adımı atmadan diğer adımların atılması pek de anlamlı olmayacaktır. Bir ülke ekonomisinde “yarı-legal, yarı-formel ilişkiler” yapılanması varsa, bu yapılanmanın “üretkenlik ve verimlilik etkileri”, “kurumsallaşmış yapılara” haksız rekabet yaratıyorsa, orada yatırım iklimiyle ilgili ne söylerseniz söyleyin boşlukta kalır. Yüksek düzeyde hukuki güvence yapısı oluşturulmadıkça, “küresel piyasada rekabetçi görünümünüz” olsa da, küresel anlamda önemli bir “tedarikçi konuma yükselmiş” görünseniz de sürdürebilir sonuçlar yaratamazsınız. İlke, kural ve yasalara uyumun gözlenmesi, izlemesi ve piyasanın kendi iç denetim mekanizmalarını oluşturması gibi bileşenleri değerlendirmeden yatırım iklimi yaratmanız sözde kalır.

- Geniş pazar: Kalkınma çabasını belli bir düzeye taşıyabilmiş bütün toplumlar geniş pazar potansiyellerinden yararlanır. ”Çin mucizesi” diye nitelenen ekonomik gelişme deneyimi de gücünü önemli ölçüde geniş iç pazar olanaklarından alıyor. Geniş iç pazar yanında çok değişik ittifaklar dayanan dış pazarlar oluşturmayı da gözden ırak tutamayız. Geniş pazar yaratmanın bir ilişki yatırımı” olduğunu bilmek, ilişki yatırımının uzun soluklu çaba gerektirdiğini içselleştirmek, “ilişki özeninin” her düzeydeki sorumlu tarafından gösterilmesinin gerekliğini kavramak gerek. Uzun soluklu yatırım iklimi yaratacaksak, geniş pazarlar oluşturmanın yeter şartlardan biri olduğu bilinciyle neler yapacağımız gerektiği de sorgulanmalı.

- Merkezi coğrafi konum: Ülkemiz insanı, özellikle Sovyetler Birliği’nin dağılmasın sonra, “yapay sınırların” kalkmasıyla merkezi konumun etkilerini yaşayarak deneyimledi. Coğrafi konumlanmanın bir savaşı kazanmadan, bir ülkeyi zenginleştirmeye kadar nasıl bir etkili araç olduğunu derinliğine anlamak isteyenler son dönemde yaygınlaşan Hannıbal’la ilgili kitapları okumalı. Coğrafi konumları ülkelerin kaderinde etkili değişkenlerdir; ancak ondan yararlanmak ciddi bir “yönetişim” işidir. Coğrafya iyi yönetirseniz işinizi kolaylaştırır; tersini yaparsanız bugün Ortadoğu’da olduğu gibi başınıza beklenmedik sorunlar açabilir.

- Dışa ve dünyaya açıklık: Bir ülkede üretilen ürünlerin küresel pazarlarda müşteri bulabilmesi dışa açılmadır. Bir ülke, dış pazarlardaki insanların eğilimini anlayarak ona göre ürün tasarlayarak pazarını derinleştiriyorsa, onun adı da dünyaya açılma. Dışa açılma teknik bilgiler, dünyaya açılma ise sosyal beceriler gerektirir. Yatırım iklimi yaratmak için insan kaynağımızın bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik becerileri yeterli değildir. Bu yeter şartın yerine getirilmesi, sosyal becerigerektirir. Sosyal beceriler güçlendiren, sürdüren ve verimlilik yeniliklerini sürdürebilir kılan örgütlenme becerilerinden türer. Ortaya konan her inisiyatif başarılı yönetilmek isteniyorsa, dışa ve dünyaya açık olmanın yeter şartlardan biri olan dışa ve dünyaya açıklıkta gerekeni yapmalı.

- Nitelikli işgücü arzının yeterliliği: Ülkemizde geliştirici bir yatırım ikliminin yaratılmasın en güncel, en ivedi sorunu nitelikli işgücü arzındaki yetersizliği açmadır. Örgün ve yaygın eğitim etkinliklerinde ne yaptığını, niçin yaptığını bilmeden, uygarlık tasavvurunu netleştirmeden, etkili sonuçlar yaratılamıyor. Bir dizi kuram için çok ciddi çaba göstermiş olmak gerekiyor: Değer kuramınız net değilse, insan kaynağı yetiştirme konusunda saat sarkacı gibi bir uçtan ötekine salınma kaçınılmaz. Bilgi kuramınız olgunlaşmışsa, bir neslin ötekine aktarılacak geliştirici değerleri aşındırırsınız; Mevlana’ın dediği gibi “gelenekte ve dininde” kolayını arama eğilimini güçlendirir; içinize yolculuk yaparak yaratıcı yüzleşme özgüvenin üretkenliğinden yararlanamazsınız. İnsan doğası kuramına kafa yormamışsanız, yaşamı “askeri kışla” gibi algılar; emir vererek toplumu aynı hizaya getirebileceğinize kendinizi inandırabilirsiniz. Öğrenme kuramınız eksikse, birikimlerinizi aktarma kuramınızı yaşamın öz gerçeklerine uyumlandıramazsınız. Bütün bu boşluklar sizi tutarsız bir “toplum kuramına” götürür; “fırsat kuramı” zihninizde netleşmez, “tehlike kuramı” eksikliği de öngörme ve önlem alma disiplininden uzaklaştırır. Bağlantı kuramı boşlukları “sosyal mesafe” ayarlarınızı bozar; iletişim ve etkileşimkonusunda zihninizi bulanıklaştırır; rekabet ve işbirlikleri” oluşturmanızı engeller; rüzgârın estiği yöne göre salınır; kaynakları israf edersiniz. Özetle paylaşılan bu çerçeve, nitelikli işgücü arzının gerek şartlarıdır; bu şartları yerine getirmeden başarılı olma olasılığı azdır.

- Yüksek düzeyde yaratıcı girişimci potansiyeli: Yatırım ikliminin hedeflerinden biri de “yüksek düzeyde yaratıcı girişimci potansiyelini” artırmaktır. Her iş insanı “girişimci” diye tanımlanamaz. Girişimcinin kendini özgü özellikleri vardır: Birincisi yoktan var eden bir merakla yaşamı taramasıdır. İkincisi, herkesin cesaret edemeyeceği bilinmez okyanuslara yelken açabilme özgüvenidir. Üçüncü, “net bilgi, etkin koordinasyon ve odaklanma” yetkinliğine sahip olmasıdır. Dördüncüsü,“vazgeçilmez bir ideale ve yaratmak istediği sonuca ” odaklanma yetkinliğidir. Beşincisi de, “başkalarını suçlamadan önce kendisinin ne yaptığını sorgulayabilme özgüveni” . Yatırım iklimi inisiyatifi, yüksek düzeyde yaratıcı girişimci potansiyelini artırmanın gerek şart olduğu bilinciyle hangi önlemleri öngördüğümüzü de kapsamalıdır

- İleri düzeyde gelişmiş altyapı: Yatırım iklimi yaratmanın gerek şartları arasında ileri düzeyde gelişmiş altyapı etkeni de göz ardı edilmemeli. Hava ulaşımından limanlara, demiryolu ağından enerji arzına, hız ve esnekliği yeterli iletişim ağlarına daha bir dizi altyapı değişkenini dikkate almadan da yatırım iklimi tam olarak yaratılamaz.

Başka bileşenler eklenebilir

Dilerseniz listeye, gelişmiş bir orta sınıfın yaratmayı, plan bilincini geliştirmeyi, geribildirim özenini, faklı seçimleri olan ve gelecek yaratma iddiası taşıyan liderin varlığını, bilgili ve temas halinde halkın yarattığı gücü ve başkalarını ekleyebiliriz.

Gerek ve yeter şartlarına özen gösterilmeden yatırım iklimi yaratılabilir mi? Bize göre yaratılamaz. Aykırı düşüncede olanlar varsa, gerekçelerini öğrenmek isterim. Son çözümlemede arayışımızın özünde, ortak aklın bulduğu yollarda ilerlek, maddi ve kültürel zenginlik üreterek insan yaşamını kolaylaştırmak değil mi?

 

Vicdanında suç olur                         

Kendine aynalar tutamadıysan

Akıl gözün karanlığa eş olur

Bakarsın da göremezsin dünyayı

Kör uçuşta koca ömür hiç olur

            Eğer sen de insan için var isen

            Lokmanı da başkasıyla yer isen

            Biri bana bir de sana der isen

            İnsanlığın yücelir de güç olur

Hep bana diyerek insan olunmaz

İmece ruhuna zorluk dayanmaz

Birlik iradesi yolunda kalmaz

Birlik insanlara altın taç olur

            “Küçük olsun, benim olsun” diyenin

            Ayrılıkçı “yanlış yola” girenin

            İnsanlara arkasını dönenin

            Son pişmanlık para etmez geç olur

Yıllar ister ilişkinin sağlamı

Çaba ister birliktelik bağlamı

Kolay değil ortak yolun yordamı

Geç kalma ki “kötüden de seç” olur

            Gülağa kendinle hesap günüdür

            Ayna tut kendine doğru yoludur

            İçine yolculuk hedefi bulur

            Aykırısı vicdanında suç olur

 

 

 

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar