Transfomax, yeşil dönüşüm sürecinden pay almak için harekete geçti

Sahip olduğu entegre endüstriyel üretim gücü sayesinde transformatör ihracatına ağırlık veren Transfomax, gözünü yeşil dönüşüm süreci ile birlikte elektrik altyapı yatırımlarının artığı Avrupa pazarına çevirdi. Firma Almanya ve Hollanda başta olmak üzere Çek Cumhuriyeti, İspanya, Portekiz, Romanya gibi ülkelere ihracat yapıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Transfomax, yeşil dönüşüm sürecinden pay almak için harekete geçti

Mehmet Nabi Batuk / ŞANLIURFA

Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’nde 2006 yılında transformatör üretimine başlayan Transfomax, 2015 yılında devreye aldığı 2’nci fabrikasıyla entegre tesis unvanına erişerek ihracata yönelik üretimine hız verdi.

2022 yılında Avrupa pazarına ilk defa giriş yapan firma, bölgede ağırlık kazanan yeşil dönüşüm yatırımlarından pay almak için rekabet gücünü artıracak projeler geliştiriyor. 12 bin metrekaresi kapalı toplamda 30 bin metrekare alan üzerinde üretim yaptıklarını kaydeden Transfomax Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Korkut Polat, ağırlıklı olarak Orta Doğu, Afrika ve Avrupa pazarlarına transformatör ihracatı gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu 3 pazarda yaklaşık 50 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini söyleyen Mehmet Korkut Polat, “Lokomotif pazarımız olan Orta Doğu pazarı transformatör tedarikinde önemli bir doygunluğa ulaştı. Buradaki enerjimizi ağırlıklı olarak yeşil dönüşüme yönelen Avrupa pazarına kanalize etmek için gayret gösteriyoruz. Çünkü Avrupa’da elektrikli araç sektörünün gelişmesi ile birlikte yeşil dönüşüm süreci hız kazanmış durumda. Haliyle elektrik altyapısına olan yatırımlar da büyüyerek devam ediyor. Bu süreçten bizde üzerimize düşen payı alabilmek için lojistik kapasitemizi geliştiriyoruz. Ayrıca kalite belgelendirme ve Ar-Ge projelerine hız vermiş durumdayız. Son aylarda başta Almanya ve Hollanda olmak üzere Çek Cumhuriyeti, İspanya, Portekiz, Romanya gibi ülkelerle bağımızı her geçen gün daha da geliştiriyoruz” dedi.

Kendi transformatör tasarım programını devreye aldı

Entegre tesisleri, nitelikli personelleri ve güçlü Ar-Ge birimleri sayesinde dünya genelindeki tüm ülkelerin transformatör şartnamelerine uygun ürün üretimi yapacak endüstriyel güce sahip olduklarına dikkat çeken Mehmet Korkut Polat, “Transformatörlerdeki elektriksel parametreler her ülkeye göre değişim gösteriyor. Firma olarak bizden talep edilen her türlü transformatör ürününü üretecek kapasitemiz var. Her biri alanında uzman toplamda 132 kişiyi istihdam ediyoruz. Transformatörleri bir terzi hassasiyeti ile hem tasarlayabiliyor hem de üretebiliyoruz. Ar-Ge ekibimiz aralıksız çalışıyor. Bu kapsamda tasarım ekibimizin dijital altyapısını güçlendirmek için kendi transformatör tasarım programımızı devreye aldık. Sektörümüzde kar marjımız önemli bir ölçüde azaldı. Yeni tasarım programımız sayesinde tasarım hataları nedeniyle oluşacak maliyet artışlarının ve sipariş kayıplarının önüne geçiyoruz. Ayrıca transformatörlere uzaktan erişim ve yeni dijital sistemler kazandırmak için Ar-Ge projeleri üzerinde çalışıyoruz. Transformatör üzerinde bazı sistemlerin uzaktan kontrol edebilmesine olanak tanıyan bazı özel aygıtlar geliştirdik” diye konuştu.

100 mWA’lık güce sahip mega trafolar için Ar-Ge yapıyor

Avrupa pazarı ile birlikte yeni hedeflerinden bir tanesinin de mevcut transformatörlerinin güç kapasitesini artırmak olduğunu dile getiren Mehmet Korkut Polat, şöyle devam etti: “Şuanda kendi ürünlerimizde 20 mWA kapasiteye kadar üretim yapabiliyoruz. Hedefimiz ürünlerimizin kapasitesini 100 mWa’ya çıkarmaktır. Avrupa pazarı ile birlikte bu alanda daha hızlı çalışmaya başladık. Bu pazarda konumlanırken aynı zamanda ürün portföyümüzü geleceğin ihtiyaçlarına göre daha da büyütmeyi hedefliyoruz.”

Most Enerji ile ham madde tedarikini güvenceye aldı

Küresel ekonomilerdeki resesyon nedeniyle ham madde tedarik süreçlerini güven altına almak amacıyla yeni bir yapılanmaya gittiklerini belirten Mehmet Korkut Polat, Şanlıurfa OSB’de devreye aldıkları 2’nci tesisleri bünyesinde Most Enerji firmasını kurduklarını belirtti. Polat, “Yeni şirketimiz ile ham madde tedarik sürecimizi güçlendirdik. Bu alanda daha profesyonel ve kurumsal proseslerle çalışıyoruz. Hedefimiz Avrupa pazarında büyümek. Bu strateji içinde üretim tesislerimizin kalitesi kadar ham madde tedarik sürecimizi de garanti altına almamız şart. Çünkü Avrupa pazarında hata yapma şansımız yok. Pandemi sürecinde kesilen tedarik hatları nedeniyle pek çok firma Avrupa pazarından çıkmak zorunda kaldı. Biz bu duruma gelmemek için daha sürdürülebilir stratejiler geliştiriyoruz” şeklinde konuştu.