TAYSAD Başkanı Albert Saydam: Otomotivde İran örnek alınmalı, Çin ile işbirliği yolları aranmalı

Otomotivde üretim gücünü korumak için iç pazar satışlarının önemine vurgu yapan TAYSAD Başkanı Albert Saydam, “Ambargolara rağmen 1 milyona yakın araç satan İran’ı örnek almalıyız. Küresel pazarda agresif büyüyen Çin’in de karşısında durmak yerine, iş birliği yapmalıyız” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
TAYSAD Başkanı Albert Saydam: Otomotivde İran örnek alınmalı, Çin ile işbirliği yolları aranmalı

AYSEL YÜCEL / İSTANBUL

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Albert Saydam, geçen hafta düzenlediği yıllık değerlendirme toplantısında Türk otomotiv sektörüne yönelik açıklamalarda bulundu. Üretim gücünü korumak için iç pazar satışlarının önemini vurgulayan Saydam, “Bu noktada ambargolara rağmen yıllık bir 1 milyona yakın araç satan İran’ı örnek almalıyız, neyi değiştirmemiz gerektiğini tartışmalıyız” dedi. Saydam ayrıca, küresel otomotiv piyasasında agresif bir büyüme gösteren Çinlilerin karşısında durmak yerine onlarla işbirliği yapılması gerektiğine dikkat çekti.

Küresel raporlar üzerinden bu yıla yönelik öngörüleri açıklayan Albert Saydam, geçen yıl küreselde beklentilerin üzerinde araç üretildiğini ifade etti. Saydam, “2024’te de benzer bir durum öngörüyoruz. Raporlarda, bu yıl küresel araç üretimin 93 milyon adetin biraz altında kalacağını gösteriyor. Ancak tedarikçiler olarak ana sanayiyi daha iyi bildiğimiz için bu sayının 93 milyon adetin üzerinde kalacağı öngörüsünü taşıyoruz” dedi.
Avrupa’nın otomotiv üretiminde bu yıl yüzde 3 daralma beklentisi olduğunu aktaran Saydam, Türkiye pazarına yönelik ise şu bilgileri verdi: “Küresel raporlar 2024’te Türkiye üretiminin yüzde 7 gerileyeceğini öngörüyor. 2024’teki satışların kötümser ihtimal 750 bin, iyimser ihtimal 900 bin ortalamaları 850 bin adette kalacağı telaffuz ediliyor. Eğer bu düşüşler yaşanırsa üretim adetleri bu yıl düşecek. Fakat bazı adımlar atılırsa 2023’teki güçlü iç pazar korunursa o zaman 2023’teki büyüme trendinin devamı olarak 1.6 milyon adetleri yakalamamız da mümkün.”

İran, ambargoya rağmen yıllık 1 milyon araç satıyor

2023’te Türkiye’nin küresel satışlarda 4 sıra atlayarak, 18’incilikten 14’üncülüğe yükseldiğini hatırlatan Saydam, “Eğer araç distribütörlerinin paylaştığı tahmin 850 bin adet olursa, o zaman yerimiz 19’unculuğa gerileyebilir” dedi. Bu noktada iç pazarın önemine vurgu yapan Saydam, “İran, yıllardır uygulanan ambargoya ve tedarikte yaşanan ciddi sorunlarına rağmen pazarını 1 milyon adetin üzerinde tutabiliyor. İran yapabiliyorsa biz hayli hayli yapabiliriz” diye konuştu.

“Çinlileri karşısına alan piyasadan silinebilir”

Öte yandan, küresel otomotiv pazarında Çin’in agresif büyümesine ve bunun Türk otomotiv tedarik sanayisine olası etkilerine değinen Saydam şunları söyledi: “Çinlilerden kaçış yok. Zaten gelecekler bari yanlarında olalım. Bir şekilde koluna girmemiz lazım. Avrupa yüzde 30 vergi koymuş, adamlar anında fabrika satın aldılar Macaristan’da. Çin’i anlamak ve Çin’le çalışmak bizim 2024 ajandamızda. Çünkü önünde durmak mümkün değil. Yüzde 30 vergiye karşı bir yolunu buluyor. Yüzde 50’ye karşı da bir yolunu bulacaktır. Onlardan öğreneceğimiz çok şey var. Çin’in karşısında duran bazı tedarikçiler elenebilir.” 

Birkaç Çinli ana sanayi firmasının Türkiye’ye yatırıma hazırlandığını, görüşmelerin sürdüğünü belirten Saydam, “Yeni yatırımların heyecanını yaşıyoruz. Sürpriz haberleri bekliyoruz. Bu yatırımların teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

“Evren elektrikli araç dönüşümüne hazır değil”

Albert Saydam, Türk tedarik sanayiinin elektrikli araç dönüşümüne hazır olup olmadığı konusundaki soruyu şöyle cevapladı: “Hem ana sanayi hem de tedarik sanayi, üretim gücü konusunda bu dönüşümü karşılayabilir. Ancak şu anki teknolojide ne kadar elektrikli araç üretileceği dünyadaki lityum rezervi ile sınırlı. Siz lityumun yerine yeni bir teknoloji bulamadığınızda, bütün bu söylemler tahmin edilenden çok daha evvel “ya bir dakika elektrikli araç üretemeyeceğiz” noktasına gelebilirler. Dolayasıyla dünya, hatta evren bu dönüşüme hazır değil. 

Belki yarına asteroid madenciliği, dünyadaki madenlerin üzerine batarya kullanımına yetecek bir maden bulur, o zaman dediğimi geri alırım. Onun için evreni de katıyorum.” Saydam ayrıca, geçen hafta Toyota Avrupa satın alma birimiyle yapılan toplantıda markanın 12 yerli firmayla küresel olarak çalışabileceklerinin sinyallerini verdiğini aktararak, “Bu da bizim tedarik sanayinin teknolojik olarak elektrikli araç dönüşümüne hazır olduğunu gösteriyor” dedi.

“34 ülkedeki yatırımlarımız ihracat sayılmalı”

Hedeflerinin Türkiye’yi otomotiv üretiminde ilk 10 ü,lke arasına sokmak olduğunu vurgulayarak, “Geçen yıl üretimde 12. sıraya yükseldik. Çok az bir farkla Fransa’nın gerisinde kaldık. 2025 ve 2026’da Türkiye’nin şu anki durumundan daha iyi bir seviyeye gelmesini istiyorsak, üç konunun altını çizmemiz lazım. Birincisi, rekabetçiliği kaybetmemek. İkincisi, güçlü bir iç pazar. Üçüncüsü ise yeni ana sanayi yatırımlarını çekmemiz ve hayata geçirmemiz. Bu üç faktör bir arada olduğunda, 1,7 milyon adetlik satış ve 1,9 milyon adetlik üretimin üzerine çıkabiliriz” diye konuştu.

Bu yıl ihracata yönelik beklentilerini de açıklayan Saydam, şu bilgileri verdi: “Üyelerimiz hem tedarik sanayisinde hem ana sanayide 2023’ün üzerine çıkacağımızı, toplam 36 milyar dolarlık otomotiv ihracatı yapacağımızı öngörüyor. Bizim TAYSAD yönetimi olarak ne yazık ki tedarik sanayi konusunda endişelerimiz var. Ana sanayinin araç ihracatı aynı kalsa bile tedarik sanayi tarafında görüyoruz ki, Avrupa’nın küçülmesi söz konusu. Bu küçülme tedarik sanayisine de yansıyacak.”

Albert Saydam, Türk otomotiv tedarik sanayicileri olarak şu anda 34 ülkede 200’ün üzerinde yatırımları olduğu bilgisini vererek, “Bizim, önünde Türk bayrağı dalgalanan; Çin’de, Meksika’da, Almanya’da olabilecek bu yatırımların da satışının ihracat şeklinde değerlendirilmesi, teşvik edilmesi ve hatta istatistiksel olarak da takip edilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu tutarın basit bir hesapla 4 -5 milyar dolar olduğunu söyleyebiliriz” açıklamasını yaptı.