Tarım piyasaları için lisanslı depoculuğun önemi

Eski Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü İsmail KEMALOĞLU, Tarım Gazetesi için kaleme aldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Tarım piyasaları için lisanslı depoculuğun önemi

İsmail KEMALOĞLU

ESKİ TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRÜ İK TARIMÜSSÜ ULUSLARARASI DANIŞMANLIK KURUCUSU

Tarım ürünleri piyasası için lisanslı depoculuk çok önemli bir adımdır. Bizim tanımlamamız ile lisanslı depolar, ‘Tarımın Barajları’dır. Zira tarım ürünlerinin iktisadi dinamiklerine baktığımızda; - üretim süreci uzun, - risk ve belirsizlik barındıran, - nakit dönüşü yılı aşan, - arz ve talep dengesizliğine bağlı olarak arzın ötelenmek zorunda olunduğu, - pazar garantisi olmayan bir iktisadi faaliyettir. Neyi ne kadar üreteceğinizi çoğu zaman belirleyemezsiniz. Tarımsal faaliyet genel anlamda açık fabrikada yapılan üretim olarak bazen çok bol, bazen çok az ürün elde etmenize sebep olur. Bu açıdan ürünlerin depolanması, sağlıklı şartlarda muhafazası hem ileriki ayların ihtiyacını garanti etmek, hem de piyasa fiyat istikrarı için son derece önemlidir. Lisanslı depoculuk; depolamaya uygun nitelikteki hububat, baklagiller, yağlı tohumlar, pamuk, fındık, zeytin, zeytinyağı ve kuru kayısı gibi standardize edilebilen temel ve işlenmiş tarım ürünlerinin standartları belirlenerek emniyetli ve sağlıklı koşullarda lisanslı depo işletmelerine ait depolarda depolanmasını ve bu ürünlerin ticaretinin yine bu işletmeler tarafından düzenlenen ürün senetleri vasıtasıyla yapılmasını amaçlayan bir depoculuk faaliyetidir.

Yasal düzenlemeler

Ülkemizde depoculuğun tartışması çok eski yıllara dayanır. Ancak 2005 yılına kadar mevzuat olarak bir yapıya büründürülemedi. 5300 sayılı ‘Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu’ 17 Şubat 2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Kanun ile depolamaya uygun nitelikteki ürünler için lisanslı depoculuğun gerekli hukuki altyapısı kurulmuş oldu. Tabii her bir ürün grupları için de ikincil mevzuat dediğimiz ve uygulamaya dair usul ve esasları detaylı belirleyen yönetmelik, tebliğ gibi düzenlemelerin sorumlu bakanlık olan Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanması gerekiyordu. Uygulamaya yönelik olarak bugüne kadar 4 adet yönetmelik, 9 adet tebliğ çıkarılmıştır. Yönetmelikler şunlar:

* Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Yönetmeliği

* Lisanslı Depoculuk Tazmin Fonu Yönetmeliği,

* Elektronik Ürün Senedi Yönetmeliği,

* Yetkili Sınıflandırıcıların Lisans Alma, Faaliyet ve Denetimi Hakkında Yönetmelik Tebliğler şunlar; -Hububat, Baklagiller ve Yağlı Tohumlar Lisanslı Depo Tebliği –Pamuk Lisanslı Depo Tebliği -Fındık Lisanslı Depo Tebliği -Zeytin Lisanslı Depo Tebliği -Zeytinyağı Lisanslı Depo Tebliği -Kuru Kayısı Lisanslı Depo Tebliği -Antepfıstığı Lisanslı Depo Tebliği -Kuru Üzüm Lisanslı Depo Tebliği -Süt Ürünleri Lisanslı Depo Tebliği’dir. 

Ürün ihtisas borsaları ve depoculuk Öte yandan, depolamaya uygun nitelikteki ürünlerin gerek fiziki ve gerekse bu ürünleri temsil eden ürün senetleri vasıtasıyla “anonim şirket şeklinde faaliyet gösteren ürün ihtisas borsalarında” veya böyle bir borsa faaliyette bulunmuyorsa teknik, kurumsal ve mali alt yapısı yeterli olan ve Ticaret Bakanlığı’ndan izin alan ticaret borsalarında ticaretinin yürütülmesini düzenleyen 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 53 üncü maddesi 1 Haziran 2004 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur. Bu Kanuna istinaden, uygulamaya yönelik olarak bu güne kadar 3 Yönetmelik çıkarılmıştır. Bunlar: -Ürün İhtisas Borsalarının Kuruluş, işleyiş ve Denetim Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, -Ticaret Borsaları ile Ürün İhtisas Borsalarında Alivre ve Vadeli Alım Satım Yönetmeliği -Türkiye Ürün İhtisas Borsasında Aracılık Faaliyetleri İle Aracıların Gözetimi ve Denetimi Hakkında Yönetmelik 

Lisanslı depoculuk sistem ile neler amaçlanıyor

Hasat dönemlerinde tarım ürünlerindeki arz yığılması nedeniyle oluşan fiyat düşüşlerinin önlenmesi ve piyasanın dengelenmesi, Özellikle finansman sıkıntısı çeken küçük çiftçiler ile ürün sahiplerinin, lisanslı depolara verdikleri ürünleri karşılığında aldıkları ürün senetleri aracılığıyla bankalardan kredi ve finansman sağlamaları, Tarım ürünleri ticaretinin herkesçe kabul gören standartları belirlenmiş ürünler üzerinden yapılması, kaliteli üretimin teşvik edilmesi, güvenli bir piyasanın oluşturulması, Tarım ürünleri ticaretinin kayıt altına alınması, Üretimde ve fiyatlandırmada Devlet müdahalelerinin asgariye indirilmesi, bu alana yönelik yapılan yüksek harcamalardan önemli tasarruf sağlanması, serbest piyasa ve fiyat oluşumunu bozan müdahalelerden uzaklaşılması, Yatırımcılar için dövize, altına, hisse senedine, faize ve benzerlerine alternatif yeni bir yatırım aracı sağlanması, Ürün ticareti ile uğraşan tacir ve sanayicilerimizce, kalitesi bilimsel kriterlere göre belirlenmiş ve fiyat istikrarı sağlanmış ürünlerin kolayca temini, Tarım ürünlerinin, fizikî mal ve numune gösterilmesine ve teslimine gerek olmaksızın ürün senetleri veya elektronik ürün senetleri aracılığıyla ticaretinin yapılması, Standardı belirlenmiş ürün ve lisanslı depo sistemiyle tarım ürünlerinde vadeli işlem ve opsiyon piyasalarına geçilmesi amaçlanmıştır. 

Depoculuk sisteminde TMO ve TOBB’un rolü Sistemin işleyişinde; lisanslı depo işletmeleri, yetkili sınıflandırıcılar, Ürün İhtisas Borsası (5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 53 üncü maddesi uyarınca kurulan Türkiye Ürün İhtisas Borsası Anonim Şirketi), lisanslı depoculuk tazmin fonu önemli paydaşlardır. Kanun çıkmış olmasına rağmen depoculuk sistemi uzun yıllar beklenen hamleyi yapamamıştır. Depo yapımı için teşviklerin yeterli olmaması, yatırım maliyetleri, uygun arazilerin bulunamaması yanında özellikle hububat, bakliyat gibi ürünlerde düzenleyici kurum olan Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO) Genel Müdürlüğü’nün piyasa düzenleme politikaları önemli rol oynamıştır. Zira TMO, fiyat istikrarı ve arzı ötelemek için çiftçiye bedava depolama imkanı sağlamaktaydı. Ayrıca müdahale sistemi fiyatların arz ve talep dengesi çerçevesinde piyasada oluşmasına yeterince imkan vermeyebiliyordu. Bu kapsamda iki önemli hamle lisanslı depoculuğun hızlı gelişimine katkı verdi. Bunlardan biri 2010 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından ortak kurulan ve lisanslı depoculuğa öncü olan ilk lisanslı depoculuk şirketi teşebbüsüydü. Bu sayede sistemin işleyişi, teşviki ve muhtemel sorunların giderilmesi için kamu ve özel sektör işbirliğine dayalı bir dinamizm yakalanarak hızlı mesafe alınmasına katkı verildi. İkinci önemli hamle de Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından hububat ve bakliyat ürünleri için depo yapımına getirilen 15 yıllık kiralama garantisiydi. İlk etapta 10 yıl kira garantisi verilmiş, yatırımın geri dönüşü açısından yeterli görünmeyince garanti süresi 15 yıla çıkarılmıştır. Böylece özel sektör ciddi yatırımlar gerektiren depoculuk yatırımı ile kira garantisi elde etmişti. Esasında bu hamle Toprak Mahsulleri Ofisi’nin kurumsal dönüşümünü sağlayacak çok önemli bir adım, kamuya ciddi tasarruflar getiren ekonomik bir hamleydi. Zira 1938 yılında kurulan kurumun depolama kapasitesi işlevselliğini önemli ölçüde yitirmişti. Depolar şehir içlerinde kalmış, ürün yoğun bölgelerden kopmuş, eskimiş ve ihtiyaca cevap veremez olmuştu. 4,5 milyon ton civarı depolama kapasitesinin 2,5-3 milyon tonu kullanılamaz olmuştu. Uzun süreli kiralama garantisi yöntemi ile devlet hem yeni depo yapımından kurtulmuş hem de özel sektör dinamizmini devreye sokarak çok ciddi kurumsal tasarruf sağlamıştır. Atılan ilave adımların etkisi ile teşvik ve destekler de anlamlı ha[1]le gelmişti. Böylece son yıllarda depoculuk çok hızlı büyüyen bir sektör olmuştur. Bugün gelinen noktada hububat ürünlerini örnek verirsek pazara çıkan hububatın %40’lık kısmını depolayacak lisanslı depo kapasitesine ulaştığımızı söyleyebiliriz. 

Lisanslı depo kapasitesi 9,5 milyon ton

Ülkemizde halen 9 milyon 544 bin tonluk lisanslı depo kapasitesi aktiftir. Ancak burada sorun depoculuğun ağırlıklı olarak hububat ürünleri için gelişmekte olmasıdır. Diğer ürünlerde yeterince depoculuk hamlesi görünmemektedir. Mevcut işleyen depoların %98’lik kısmı hububat, baklagiller ve yağlı tohumlar lisanslı depolarıdır. Zeytin ve zeytinyağı, fındık, kuru kayısı için 1 adet, antep fıstığı için 2 adet olmak üzere diğer ürünlerde lisanslı depo sayısı son derece sınırlıdır. Depoların bölgelere göre yoğunluğuna baktığımızda; İç Anadolu Bölgesi 4 milyon 539 bin tonluk kapasite ile birinci, Güney Doğu Anadolu Bölgesi 2 milyon 106 bin ton ile ikinci, Marmara Bölgesi 1 milyon 289 bin ton ile üçüncü, Akdeniz Bölgesi 1 milyon 170 bin ton ile dördüncü, Ege Bölgesi 208 bin 500 ton ile beşinci, Doğu Anadolu Bölgesi 108 bin 900 ton ile altıncı, Karadeniz Bölgesi 84 bin 500 ton ile yedinci sıradadır.

Lisanslı depoculukta temel sorunlar ve atılması gereken adımlar

Lisanslı depoculuk için alınacak çok yol vardır. Bunun için ilave adımlara ihtiyaç olduğu gibi bazı hususların gözden kaçırılmaması gerekir. Bugün depoculuğun işleyişinde temel sorunlara baktığımızda;

1- Denetim ve kontrollerdeki yetersizlik (Bu konuda Ticaret Bakanlığı gerekli gayreti göstermekle birlikte denetim ve kontrole dayalı usul ve esaslar ile periyodik inceleme yapılmaktadır)

2- Bölgesel kapasitelerin aşılmasına bağlı atıl kapasite oluşturma riski,

3- Devletin ucuz buğday tahsisi dahil piyasa işleyişine zarar veren ve borsacılık gelişimine engel politikalar,

4- Yatırım için uygun arazi bulunamaması, arazi fiyatlarındaki artış,

5- Yatırımın maliyetinin yüksek olması,

6- Kredilere erişim, gibi hususları sıralayabiliriz.

Bu yılki hasat döneminde modern depoculuğun ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşıldı. Günlük alım kapasiteleri, muhafaza şartları ve her türlü finansal enstrümana uygun ELÜS(Elektronik Ürün Senedi) belgeleri ile lisanslı depoculuk ülkemiz tarımında çok önemli bir altyapı hamlesidir. Sistem geliştirilerek vadeli işlem piyasaları dahil uluslararası nitelik kazanmalıdır. Tahıl koridoru tartışmaları ve 1 milyon ton buğdayın ülkemizde işlenerek gıda erişim sıkıntısı çeken Afrika ülkelerine gönderilmesi hususundaki görüşmeler tarım-gıda üssü Türkiye katkı verecektir.