İş dünyasında insan hakları için SEDEFED ve İsveç İstanbul Başkonsolosluğu'ndan iş birliği
İsveç İstanbul Başkonsolosluğu mali destekleriyle SEDEFED tarafından yürütülen “İş Dünyasında İnsan Hakları Farkındalığının Artırılması (Raising Human Rights Awareness in Business)” projesinin kapanış toplantısı gerçekleşti. İşverenler ve çalışanlara yönelik kapsamlı bir öğrenme programının uygulandığı proje ile, insan haklarına duyarlı iş modellerinin yalnızca etik değil, aynı zamanda toplumsal refah ve ekonomik kalkınma açısından zorunlu bir gereklilik olduğu vurgulanıyor.
İş dünyasında insan hakları konusunda farkındalık yaratarak daha adil ve eşitlikçi bir çalışma ortamı oluşturulmasına katkıda bulunmayı amaçlayan “İş Dünyasında İnsan Hakları Farkındalığının Artırılması” projesi, işverenler ve çalışanlar için insan haklarına dair bilgi düzeyini yükselten ve bu hakların iş yerinde nasıl korunması gerektiğini öğreten bir program olarak hayata geçirildi.
İşverenler ve çalışanların, insan hakları bilgi düzeyini yükseltmenin yanında bu hakların iş yerinde nasıl korunması gerektiğini öğreten bir program olarak hayata geçirilen proje kapsamında çevrimiçi bir eğitim platformu kuruldu; işveren ve çalışanlara yönelik eğitim oturumları, web seminerleri ve geri bildirim mekanizmalarıyla kapsamlı bir öğrenme süreci tasarlandı. Projeye liderlik eden SEDEFED Başkan Yardımcısı Dr. Ural Aküzüm’ün konuşmasıyla başlayan proje kapanış toplantısında, insan hakları alanında uzman Avukat Nazan Moroğlu ve Avukat Berna Özer, iş dünyasının geleceğinde insan haklarının rolüne ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.
Projenin liderliğini üstlenen SEDEFED Başkan Yardımcısı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ural Aküzüm, “Çalışanların işverenlere karşı hakları modern tarih boyunca yapılan mücadelelerin sonunda ortaya çıkmışken, insan hakları ve sorumluluklarının birlikte el ele alınması gerekir. Bu anlamda mavi yaka veya beyaz yaka çalışanlar, hem de işveren konumunda olanlar birbirlerine ve topluma karşı olan sorumluluklarını da en az insan hakları kadar önemsemelidirler. Projemizle birlikte iş dünyasında insan hakları alanındaki bilgi eksikliğini ölçülebilir bir öğrenme modeliyle kapatmayı hedefledik. Kurduğumuz dijital platform ve eğitim modülleri sayesinde şirketler, insan hakları risklerini tanımlama, önleme ve yönetme konusunda somut araçlara sahip oldu. İş süreçlerine insan hakları temelli yaklaşımın entegre edilmesi, günümüzde kurumsal sürdürülebilirlik açısından kritik bir gereklilik” dedi.

“Ekonomik kalkınma insan onuruna yakışır çalışma koşullarıyla ölçülür”
Projenin katılımcılarından Ankyra Reklam Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Acar, insan haklarının iş dünyasındaki yerinin giderek daha kritik hale geldiğini vurgulayarak: “Sürdürülebilir kalkınmayı yalnızca büyüme rakamlarıyla tarif edemeyiz. Gerçek kalkınma; özgür, güvenli ve onurlu çalışma koşullarının yaratılmasıyla mümkündür. İş dünyasının, kar odaklı yaklaşımların ötesine geçerek insan haklarını; fırsat eşitliğini, adaleti ve güvenli çalışma ortamlarını esas alması son derece önemli” dedi.
“AB düzenlemeleri türk şirketler için yeni bir rekabet eşiği”
Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem, toplantıda yaptığı konuşmada küresel regülasyonların şirketler üzerinde yarattığı yeni sorumluluklara dikkat çekti. AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi (CSDD), AB Yeşil Mutabakatı ve Paris Anlaşması taahhütleri ve Almanya Tedarik Zinciri Yasası düzenlemelerinin yalnızca AB merkezli şirketleri değil, AB ile iş birliği yapan tüm Türk şirketlerini doğrudan etkilediğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“İhracatımızın yaklaşık yarısının AB’ye gerçekleştiği bir ekonomide, insan hakları ve sürdürülebilirlik kriterlerine uyum göstermek şirketlerimize rekabet avantajı sağlayan zorunlu bir dönüşümdür. Şeffaf tedarik zincirleri, güvenli işyerleri, kapsayıcı politikalar ve çalışan haklarının korunması hem yatırımcıların hem de küresel pazarların öncelikli beklentileri arasında yer alıyor. Bu doğrultuda da iş dünyasının insan hakları alanındaki sorumluluğu her zamankinden daha büyük. SEDEFED olarak bu dönüşümün öncüsü olmaya, 51 sektörel dernek ve 15.000 iş insanını temsil eden güçlü yapımız sayesinde, iş dünyasında insan hakları konusundaki farkındalığı yaygınlaştırmaya devam edeceğiz”
Kapanış töreninde eğitimlerin tamamlayan katılımcılara Avrupa Birliği tarafından onaylı dijital YouthPass sertifikaları takdim edildi. İş hayatından insan hakları konusuna ilgi duyanlar, proje ile hayata geçirilen https://calisanhaklari.org/ adresinde yer alan eğitim portalından ücretsiz eğitim alabilirler.
SEDEFED hakkında:
2004 yılında kurulan ve 51 sektörel derneği ile 15.000 iş insanı ve işletmesini temsil eden Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED), Türkiye’nin en güçlü sektörlerini temsil etmekte, sunduğu hizmetler ile ülkenin rekabet gücünü artırmaya ve ekonomi politikaları oluşturma sürecine katkıda bulunmakta, içerik ve savunuculuk yapmakta ve iş dünyasının sivil toplum kuruluşlarına katma değer yaratmaktadır. SEDEFED’in gücü ve verimliliği sektörel derneklerinin gönüllü, şeffaf ve bağımsız yapısından kaynaklanmaktadır. Bu amaç ve vizyon doğrultusunda SEDEFED, her yıl bir büyük kongre ve tematik toplantılar düzenlemekte ve üyeleriyle düzenli olarak e-bülten paylaşmaktadır. SEDEFED, Türkiye’nin en büyük ticari sivil toplum kuruluşu olan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) bir üyesidir ve bu örgüt aracılığıyla uluslararası düzeyde SMEunited’ta de temsil edilmektedir. SEDEFED, her yıl ulusal ve uluslararası uzmanlar, iş adamları, sivil toplum ve kamu sektörü temsilcilerinin katılımıyla iş dünyasının rekabet gücüyle ilgili en güncel gündem maddelerinin tartışıldığı Rekabet Kongresi’ne her yıl ev sahipliği yapmaktadır.