'Transformatörcü, Avrupa’ya Ar-Ge ve kalite kontrol birimlerini güçlendirerek girer'

Elektrik Elektronik Mühendisi Mithat Yıldız, Urfalı üreticilerin son yıllarda transformatörde ciddi atılımlar yaptığını kaydederek, kalite kontrol, Ar-Ge birimlerinin geliştirilmesi ve akredite sertifikasyon programlarına katılımla birlikte firmaların rahatlıkla Avrupa pazarına giriş yapacağını kaydetti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
'Transformatörcü, Avrupa’ya Ar-Ge ve kalite kontrol birimlerini güçlendirerek girer'

MEHMET NABİ BATUK / ŞANLIURFA

Türkiye’de yaklaşık 30 yıldır transformatör sektöründe çalışan ve piyasada transformatör olarak bilinen Elektrik Elektronik Mühendisi Mithat Yıldız, sektörün dünden bugüne gelişimini EKONOMİ'ye değerlendirdi.

Türkiye’nin özellikle dağıtım ve orta güç transformatörlerinde küresel oyuncularından biri olduğuna dikkat çeken Mithat Yıldız, Şanlıurfa’daki kümelenme girişimlerinin de sektörün büyümesine önemli katkı sağladığını belirtti. Firmaların önümüzdeki süreçte daha katma değerli projelere ve pazarlara yönelmesi gerektiğini söyleyen Yıldız, “Firmalarımız eğer sektörde kalıcı olmak istiyorlarsa yönünü mutlaka orta güç trafolarına ve Avrupa pazarına dönmeli. Ancak bazı firmalar fiyat avantajı için düşük kaliteli ham maddeye yöneldiği için trafo kalitemiz ve marka algımız geriliyor. Oluşan haksız rekabet ortamında kötünün yanında iyi de yanıyor. Sürdürülebilir büyüme için kümelenme modeli içerisinde yeni transformatör tesisi açılışı işlemlerinin zorlaştırılması ve mevcut firmaların da kaliteyi artıracak projelere yönelmesi teşvik edilmeli” dedi.

“Avrupa’ya giriş anahtarı; sertifikalı Kema testleri ve faal referans transformatörler”

Transformatörcülerin en yüksek katma değeri Avrupa pazarında sağlayabileceğine dikkat çeken Mithat Yıldız, “Avrupalı tedarikçiler, üretim süreci izlenebilir, dijital sistemlerle uyumlu ve yüksek kaliteli malzemeden yapılmış trafolar bekliyor. Bu pazarda güçlenmek için ilk etapta mevcut ürünlerimizi mutlaka uluslararası kabul gören Hollandalı KEMA Test Laboratuvarı’ndan geçirmeli ve sertifikalandırmalıyız. Çünkü sektördeki küresel tedarikçiler sadece Kema Laboratuvarı’ndaki testleri dikkate alıyor. Avrupalı tedarikçilerin 2’nci kırmızı çizgisi ise firmanın şuan kullanımda olan referans trafolarının olup olmadığıdır. Eğer bu 2 odağa dikkat edersek ürünlerimizi Avrupa’ya çok rahat bir şekilde ihraç edebilir, sağladığımız katma değeri daha da artırabiliriz” diye konuştu.

“Kalite kontrol birimlerinin IEC standartlarına uygunluğu artırılmalı”

Şuanda Urfa’da 50 MVA kapasiteli transformatörleri rahatlıkla üretebilecek altyapı olduğunu kaydeden Mithat Yıldız, firmaların 100 MVA transformatörleri üretmek için yeni altyapı yatırımlarını sürdürdüğünü söyledi. Kapasite artışı ile birlikte aynı zamanda kalite kontrol faaliyetlerinin de genişletilmesi gerektiğini dile getiren Yıldız, “Şuanda izlemlerim itibariyle mevcut kalite kontrol birimlerinin maalesef çok düşük standartlarda çalıştığını görüyorum. Firmalarımız eğer yönünü yüksek katma değerli pazarlara dönmek istiyorlarsa; ham madde girişinden lojistik aşamaya kadar tüm üretim süreçlerini bütüncül bir kalite kontrol birimi standardına entegre etmelidir. Mevcut birimlerin en az IEC standartlarına uygunluğu sağlanmalıdır. Çünkü hatalı ve eksik olarak inşa edilen her transformatör, yurt dışında oluşturulmaya çalıştığımız Türk transformatörü algısına önemli bir ket vuruyor. Bu alanda kalite kontrol birimiyle birlikte mutlaka Ar-Ge departmanları ve insan gücü de sürdürülebilir olarak  güçlendirilmelidir” diye belirtti.