Kalkınma bankalarının yüzde 99’u kömürden çıkıyor

Çin’den sonra, G20 ülkeleri de yurtdışında yeni kömür projelerine destek vermeyeceklerini açıkladı. Boston Üniversitesi'ne bağlı Küresel Kalkınma Politikaları Merkezi tarafından yayınlanan araştırmaya göre bu hamleler, kalkınma bankalarının yüzde 99’unun kömür yatırımlarını kesmesi ve yenilenebilir kaynaklara desteği artırması anlamına geliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Kalkınma bankalarının yüzde 99’u kömürden çıkıyor

Didem ERYAR ÜNLÜ

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, 21 Eylül’de BM 76. Genel Kurulu’nda video yoluyla yaptığı konuşmada, Çin’in gelişmekte olan ülkelerde enerjinin yeşil ve düşük karbonlu kalkınmasını destekleyeceği, artık yurt dışında kömür santrali projeleri inşa etmeyeceği taahhüdünde bulunmuştu.

COP26 başkanlığını yürüten Alok Sharma, Çin’in bu kararını memnuniyetle karşılayarak, Twitter hesabındaki paylaşımda “Kömür enerjisi için beklentiler zaten çok açık. Çin’in taahhüdünü memnuniyetle karşılıyorum. İklim konferansında kömürü geçmişe ait bir unsur hâline getirmeliyiz” yorumlarını yapmıştı.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Küresel Enerji İzleme Örgütü’nün (GEM) verilerine göre, Çin’in yurt dışındaki kömür santrali projelerini durdurma taahhüdü, 50 milyar dolar değerinde yatırımın buharlaşması ve her yıl 200 milyon ton karbondioksit emisyonunun azaltılması anlamına geliyor.

Dünya genelinde şu an kömürle çalışan elektrik santrallerinin yüzde 70’inden fazlasını Çin finanse ediyor. 2021 yılının ilk yarısında, Kuşak ve Yol inisiyatifi kapsamında hiçbir kömür enerjisi projesine sermaye sağlanmadı.

Çin’den sonra, G20 ülkelerinin de yurtdışında yeni kömür projelerine destek vermeyeceklerini açıklamaları oyunun kurallarının değişmeye başladığının önemli bir göstergesi.

COP26 Konferansı’nın ikinci gününde yayınlanan yeni bir araştırma da, dünya genelinde neredeyse tüm kalkınma bankalarının Çin ve G20’nin denizaşırı ülkelerdeki yeni projeleri desteklemeyi bırakma hamlelerinden sonra, kömür yatırımlarını kesmeyi taahhüt ettiğini ortaya koyuyor.

Boston Üniversitesi’ne bağlı Küresel Kalkınma Politikaları Merkezi tarafından yayınlanan araştırmaya göre, G20’nin taahhüdü, kalkınma bankalarının yüzde 99’unun kömür yatırımlarını kesmeye ve yenilenebilir kaynaklara desteği artırmaya kararlı olduğu anlamına geliyor. Merkez'in Kıdemli Araştırmacısı Rebecca Ray, “Bu kurumlar taahhütlerini yerine getirirlerse, gelişmekte olan ülkeler için yenilenebilir enerji finansmanına ulaşmak, kömür santralleri inşa etmekten daha kolay olacak” diyor.

BUGÜNE KADAR YAŞANAN EN ÖNEMLİ DEĞİŞİM

Araştırmaya göre, sadece üç büyük kalkınma bankası kömür finansmanını sonlandırmak için henüz harekete geçmiş değil. Bunlar; Latin Amerika Kalkınma Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve BRICS ülkeleri tarafından kurulan Yeni Kalkınma Bankası (NDB).

Çin’in denizaşırı kömür projelerine dahil olmayacağını açıklamasının bugüne kadar yaşanan en önemli değişiklik olduğunun altını çizen araştırma, bu kararın Çin Merkez Bankası ile birlikte ülkedeki finans kurumlarını doğrudan etkilediğini ve Ekim ayı itibariyle kömür madeni ve kömür santrali projelerinin desteklenmediğini ortaya koyuyor.

KÖMÜRE DEVAM ETMEK İÇİN BAHANE DEĞİL, DEVAM ETMEMEK İÇİN SEBEP ARIYORLAR

Çin'in Kuşak ve Yol yatırımlarını karbondan arındırmak amacıyla yol haritası hazırlamaktan sorumlu uzmanlar, Çinli finans kurumlarının kömür enerjisine yönelik talebin azaldığının ve kömürün yenilenebilir enerjilerle rekabet etmekte zorlandığının farkında olduğunu ifade ediyor. Uzmanlara göre, Çin’de finans kurumları, “kömür projelerine devam etmek için bahane aramıyorlar, tam tersine devam etmemek için sebep arıyorlar.”

Çin’in kömürden çekilme taahhüdü de böylece aynı anda hem siyasi, hem ekonomik hem de iklim çıkarlarına fayda sağlamış oluyor.