Hakan Fidan Nato zirvesinde konuştu: YPG sözünü yerine getirmeli, atılan bir adım yok

Antalya'da düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, hem Ukrayna-Rusya Barış Müzakerelerini hem de Suriye'deki durumu değerlendirdi. 

"YPG sözlerini yerine getirmeli"

Bakan Fidan, ABD askerlerinin bölgeden çekilebileceğini bildirirken, ABD ile Türkiye'nin bölgeye ilişkin politikalar konusunda mutabık kaldığını ifade etti. Fidan, YPG ile Suriye hükümeti arasındaki anlaşmanın olumlu olduğunu ancak halen atılan bir somut adım olmadığını kaydetti.

"AB'nin savunma alanında atılım yapmaya çalışıyor"

Türkiye ve Avrupa Birliği'nin (AB) ilişkilerine değinen Bakan Fidan, AB'nin savunma alanında atılım yapmaya çalıştığına dikkat çekerek, bunun için AB üyesi olmayan ülkelerle iş birliği yapma arayışında olduğunu belirtti.

Rusya-Ukrayna Barış Müzakereleri

Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ankara'da Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile görüştüğünü, Ukrayna ve Rusya heyetlerinin İstanbul'da bir araya gelmek üzere olduğunu ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun da Antalya'daki NATO toplantısına katıldığını anımsattı. Bakan Fidan, ABD heyetinin de İstanbul'da olduğu bilgisini paylaştı.

"Suriye'nin yeniden imar ortak çaba gerekiyor"

Suriye'nin yeniden imarı için ortak bir çaba sergilenmesi gerektiğini ifade eden Bakan Fidan, Türkiye'nin bu yöndeki çabalarının sonuç verdiğini görmekten memnuniyet duyduklarını söyledi.

"Suriye konusunda mutabıkız"

Geçtiğimiz gün Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da telekonferansla katıldığı bir görüşme gerçekleştirdiğini bildiren Bakan Fidan, toplantıdan çıkan sonuçların olumlu olduğunu kaydetti.

DAEŞ ile mücadelede gerekli adımların atılmaya başlandığını açıklayan Fidan, şunları dile getirdi:

"Suriye'nin istikrar ve güvenliğinin sağlanmasının öncelik olduğu konusunda mutabıkız. Ortak bir çaba sergilenmeli, biz Türkiye olarak Suriye'nin uluslararası topluma entegre olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dün Riyad'daki toplantıya Cumhurbaşkanımız da katıldı. Yaptırımların kaldırılması bu konuda atılan önemli bir adım.

İsrail'in saldırıları Suriye'nin istikrarına ciddi bir tehdit. Şam yönetimi ilk günden beri kapsayıcılık konusunda titiz davranıyor. Uluslararası toplum da bu yaklaşımı desteklemeli, Suriye'nin DAEŞ'le mücadelesi için gerekli bazı adımları atmaya başladık."

Türkiye arabulucu rolünü sürdürecek

Bakan Fidan, Rusya ve Ukrayna arasındaki görüşmelere dair barışın sağlanması gerektiği mesajı vererek, Türkiye'nin arabulucu rolünü sürdüreceği bilgisini verdi.

Türkiye'nin en başından beri diyalog masasının kurulmasının desteklediğini belirten Fidan, şunları sözlerine ekledi:

"Bence bizim bu sürece devam etmemiz lazım. Her iki tarafın da belli tavizler vererek adım atmasını sağlamamız lazım. Arabuluculara çok büyük iş düşüyor. Biz her türlü desteği başından beri verdiğimiz gibi şimdi de vermeye devam edeceğiz.

Avrupalı dışişleri bakanlarının hepsi burada. Şu anda çok yoğun bir trafik var."

"YPG tarafından atılan bir adım yok"

YPG'nin Şam ile vardığı mutabakatı olumlu karşıladıklarını ifade eden Fidan, şu ifadeleri kullandı: 

"YPG ile Şam yönetimi arasında varılan mutabakata baktığımızda prensipte iyi karşıladığımızı söyleyip eklemiştik. Burada bir beyan var ama biz bu sözlerin yerine getirilmesini bekliyoruz. YPG'nin askeri yapısının çözülmesi ve Suriye'deki yeni orduya her şeyin entegre edilmesi ve Suriye'de yaşayan Kürt kardeşlerimizin bütün haklardan yararlanması olacaktı.

Biz muhataplarımızla konuştuğumuzda şu ana kadar YPG tarafından atılan bir adım olmadığını görüyoruz. Bu adımların hayata geçmesini bekliyoruz. Tek bir silahlı meşru gücün olması, tüm vatandaşların güvenliğinin garanti altına alınmış olması gerekiyor. Suriye'deki gelişmeleri takip etmeye devam ediyoruz."

"ABD askerleri Suriye'den çekilebilir"

Bakan Fidan, ABD askerlerinin Suriye'den çekilebileceğini açıklayarak, şunları belirtti:

"Cumhurbaşkanımızın Trump göreve geldiğinden beri yaptığı tüm görüşmelerde gündeme getirdiği konulardan biri de yaptırımların kaldırılmasıydı. İki lider arasındaki güvene dayalı ilişki etkisini gösterdi. Bu bugüne kadarki diplomatik çabaların bir aşaması. Bunun devamını getirmek gerekli.

Dün alınan kararların pratikte hayata geçmesi için gerekli adımları bugün tartışacağız. Yaptırımlar dışında da Suriye'de yapılması gereken birçok konu var. ABD askerlerini bölgeye getiren şartlar ortadan kalkması ile ABD'nin bölgeden ayrılması mümkün olabilir."

Gazze'deki insanlık dramı

Gazze'de yaşanan insanlık dramının giderek ağırlaştığını vurgulayan Bakan Fidan, sözlerine şöyle devam etti:

"Gazze konusunda devam eden insani dramın durdurulması konusunda Sayın Trump'ın adım atmasını bekleyen büyük bir kamuoyu var. Savaşın katlettiği hayatlar var. İnsani yardımlar engellendiği için ortaya çıkan açlıktan ölümlerin giderek arttığını görüyoruz. İnsanlık tarihi için kapkara bir leke olarak kalacak. Var gücümüzle bu lekeden kurtulmamız gerekiyor. Filistin'de iki devletli çözüm için var gücümüzle çalışmalıyız. Bu küresel güvenlik için gerekli. Bunun önüne geçilememesi uluslararası sistemdeki kriz ve tıkanmayla alakalı."

Türkiye ve Avrupa arasında savunma alanındaki iş birliği

Türkiye ve Avrupa ülkeleri arasında savunma alanındaki iş birliğine de değinen Bakan Fidan, konuşmasında uygun bir iş birliği modeli geliştirilmesinin bir zorunluluk olduğunu vurgulayarak, şunları bildirdi:

"NATO toplantılarının önemli bir gündem maddesi de bu. Sayın Trump'ın Avrupa güvenlik mimarisinden belli miktarda çekileceğini açıklaması ile Avrupalıların kendi kendine yeterli haline gelmesi için bir program söz konusu oldu.

Savunma sanayisinde belli kapasiteleri hemen oluşturmak kolay bir husus değil. Yapılan tartışmalarda Türkiye'nin durduğu yer şu: Bizim sanayimiz oldukça ilerlemiş durumda, karşılıklı alışverişe hazır olduğumuzu belirttik. AB üye olmayan ülkeleri de kapsayacak bir iş birliği istemi geliştirmek durumunda.

Türkiye ve İngiltere üye olmasa da Avrupa'nın bir parçası. Uygun bir iş birliği modeli geliştirilmesi bir tercih değil bir zorunluluktur. Bu karşılıklı dayanışma ve güven her alanda meyvesini verir. Biz eksik gördüğümüz pozisyonları kabul etmiyoruz ve dile getiriyoruz."