Suriye'nin Lazkiye ve Tartus şehirlerinde çıkan çatışmalar hakkında neler biliniyor?

Suriye’nin sahil bölgeleri Lazkiye ve Tartus, yeni hükümet ile Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) karşıtı silahlı gruplar arasında son yılların en büyük çatışmalarına sahne oldu. Lazkiye, Alevi nüfusun yoğun olduğu bir bölge. Çatışmalarda binlerce kişi öldü. Lazkiye ve Tartus şehirlerinde çıkan çatışmalar hakkında neler biliniyor?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Suriye'nin Lazkiye ve Tartus şehirlerinde çıkan çatışmalar hakkında neler biliniyor?

Suriye'nin HTŞ liderliğindeki geçici yönetimi, 6 Mart Perşembe günü başlayan çatışmaların ardından Alevilerin merkezi olarak görülen Akdeniz kıyılarındaki Lazkiye ve Tartus'a büyük bir operasyon başlatmıştı. Yüzlerce kişinin, Lazkiye ve Tartus'taki evlerini terk ettiği bildirildi.

BBC Türkçe Lazkiye ve Tartus şehirlerinde çıkan çatışmalar hakkında neler bilindiğini derledi.

Lazkiye ve Tartus’ta 745 Alevi sivil öldürüldü

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Suriye güvenlik güçlerinin, Lazkiye'nin kıyı bölgesinde Alevi azınlığa mensup yüzlerce kişiyi infaz ettiğini bildirdi. 

Fransız AFP haber ajansı bölgede 745 Alevi sivilin öldürüldüğünü duyurdu.  Sivillerin çoğunun yakın mesafeden ateş açılması sonucu hayatını kaybettiği belirtildi.

SOHR, yaptığı açıklamada çatışmaların başlamasından bu yana bin 18 kişinin öldüğünü raporladı. Bu sayının 745’inin sivil olduğu belirtildi.

BBC, infazların Suriye'nin yeni hükümetine bağlı güçler tarafından gerçekleştirildiğine dair iddiaları bağımsız olarak doğrulayamadı.

Suriye'de geçiş yönetimi Telegram kanalından "Suriye'nin kıyı kentlerinde yaşanan olayları soruşturmak üzere bağımsız bir ulusal komitenin kurulmasına" karar verildiğini açıkladı. Açıklamada, komitenin "sivillere yönelik ihlalleri araştıracağı ve sorumluları tespit edeceği" belirtildi.

"Beklenen zorluklar kapsamındaydı"

Geçici Devlet Başkanı ilan edilen Ahmed eş-Şera, çatışmaların ardından "Ulusal birliği ve sivil barışı mümkün olduğunca korumalıyız. Bu ülkede birlikte yaşayabileceğiz" dedi.

Geçici devlet başkanı, pazar günü Şam'daki bir camide yaptığı konuşmada, "Şu anda Suriye'de olanlar, beklenen zorluklar kapsamında değerlendirilmeli" dedi. Ancak Eş-Şera, Lazkiye ve Tartus'taki kıyı bölgelerinde "Suriye güvenlik güçlerinin Alevilere yönelik katliam yaptığı" yönündeki iddialara doğrudan değinmedi.

Reuters haber ajansı, yeni Suriye hükümetine yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde en az 200 savaşçının öldüğünü bildirdi.

Pazar günü Suriye medyası, hükümet güçleri ile Esad yanlıları arasında Tartus ile Lazkiye arasında yer alan Banias'taki bir doğalgaz santralinde de çatışmalar yaşandığını bildirdi.

SOHR'ye göre, son iki gün içinde toplam binden fazla kişi öldü. Bu sayıya, perşembe gününden bu yana Tartus ve Lazkiye vilayetlerinde devam eden çatışmalarda öldürülen onlarca hükümet askeri ve Esad yanlısı silahlı milisler de dahil.

SOHR raporuna göre ölenler arasında 125 hükümet güvenlik gücü ve 148 Esad yanlısı savaşçı bulunuyor.

Suriye Savunma Bakanlığı'ndan bir sözcü, devlet ajansı SANA'ya yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerine yönelik "hain saldırılar" sonrasında hükümetin yeniden kontrolü sağladığını söyledi.

Cuma akşamı Suriye'nin resmi haber ajansı SANA'ya konuşan bir Suriye Savunma Bakanlığı yetkilisi, bazı silahlı güçlerin Kardaha'da çeşitli binaları ele geçirerek buralardan saldırılar düzenlediğini, bunu sonlandırmak için cuma akşamı bölgeye gönderilen güvenlik güçlerinin Kardaha'da bir operasyon başlattığını söylemişti.

"Onları adil bir şekilde yargılayacağız"

Ahmed eş-Şera, cuma gecesi Reuters'a yaptığı açıklamada "Devrik rejimin kalıntılarının peşine düşmeye devam edeceğiz" demiş ve şöyle devam etmişti: "Onları adil bir şekilde yargılayacağız. Silahlar yalnızca devletin elinde bulunacak."

BM: "Yönetim Suriyelileri korumak için hızla adım atmalı"

Birleşmiş Milletler, Suriye'de artan olaylara lişkin ülkenin yeni liderlerini "Suriyelileri korumak için hızla adımlar atmaya" çağırdı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, "Eski hükümetin unsurları ve diğer yerel silahlı gruplar tarafından başlatıldığı bildirilen bir dizi koordineli saldırının ardından, kadınlar, çocuklar dahil tüm ailelerin öldürüldüğüne dair son derece rahatsız edici haberler alıyoruz" dedi.

Türk, kimliği belirsiz failler, Suriye güvenlik güçleri üyeleri ve eski Esad hükümetiyle bağlantılı unsurlar tarafından "mezhep kökenli yargısız infazlar" gerçekleştirildiğine dair haberler olduğunu söylüyor. Türk tüm cinayetler hakkında şeffaf ve tarafsız soruşturmalar yapılması çağrısında bulundu.

Beyrut'ta bulunan BBC Orta Doğu Muhabiri Hugo Bachega, "Aleviler, İslamcıların liderliğindeki isyancıların aralıkta eski rejimi devirip iktidarı ele geçirmesinden bu yana ayrımcılık ve saldırılara maruz kalmaktan şikayetçi" diyor.

SANA'nın Türkçe servisi, Lazkiye Valiliği Kamu Düzenliği Müdürü Yarbay Mustafa Knefati'nin şu açıklamasına yer verdi:

"Önceden planlanmış ve kasıtlı bir saldırıyla, Esad milislerinin birkaç grubu kontrol noktalarımıza saldırdı ve Cebleh bölgesi ve kırsalında çok sayıda devriyemizi hedef aldı."

SANA Türkçe, sosyal medya hesaplarından Suriye'nin farklı noktalarından yola çıkan askeri konvoyların Lazkiye ve Tartus'a varışlarına dair fotoğraf ve videolar paylaştı.

"Suriye hükümetinin sürdürdüğü politika, provokasyonla rayından çıkarılmaya çalışılıyor"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 9 Mart'ta Ürdün'ün başkenti Amman'da yaptığı açıklamada Fidan, "Suriye hükümetinin hiçbir provokasyona gelmeden haftalardır sürdürdüğü politikanın, bir provokasyonla rayından çıkarılmaya çalıştığını görüyoruz" dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de 9 Mart'ta yaptığı açıklamada, Suriye'de yaşananlar için "Orayı istikrarsızlaştırmak isteyenler çökmüş devlet yapısı istiyor. Mezhep ve etnik provokasyonları kullanılıyor" ifadelerini kullandı.

Çelik, "Sünni ya da Alevi, hiçbir sivilin hedef alınmasını meşru görmeyiz, kabul etmeyiz. Bölge siyasetimizin esasını kardeşlik siyaseti oluşturur. Aramıza siyasal mezhepçilik duvarlarının örülmeye çalışıldığını görüyoruz" diye ekledi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel "Alevilere yönelen şiddetin sonucunda sivil kayıpların artması ve azınlıklara yönelik katliam endişesi bütün vatandaşlarımızda büyük bir kaygı yaratmaktadır" dedi. Özel, Türkiye hükümetini "sivil kayıpların önlenmesi için Şam yönetimi nezdinde sonuç alıcı girişimlerde bulunmaya" davet etti.

DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan tarafından yapılan ortak açıklamada, "Türkiye'deki iktidarı, HTŞ yönetimiyle kurduğu yakın ilişkiyi ve her türlü işbirliğini gözden geçirmeye, bu katliamları önlemek üzere yapıcı bir yaklaşım sergilemeye davet ediyoruz" denildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı da "Yasa dışı gruplar tarafından işlenen suçları ve güvenlik güçlerinin hedef alınmasını" kınadı.

Almanya Dışişleri Bakanlığı da sosyal medya hesabında paylaştığı açıklamada "Suriye'nin batısında çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği çatışmalar nedeniyle şoktayız" ifadelerini kullandı:

Tüm taraflara şiddet ve nefret sarmalından çıkmak için barışçıl çözüm, ulusal birlik, içerleyici siyasi diyalog ve geçiş dönemi adaletine odaklanmaları çağrısında bulunuyoruz.

İran Dışişleri Bakanlığı da Suriye'deki çatışmaların bölgesel istikrarsızlık yaratma riski bulunduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ise sivil can kayıplarına dair haberlerin çok üzücü olduğunu ve "derin endişe duyduklarını" söyledi. Pedersen taraflara itidal çağrısında bulundu.

Çatışmalar nasıl başladı?

Lazkiye ve Tartus'ta etkili olan çatışmalar, 6 Mart'ta Beit Ana Köyü sakinlerinin güvenlik güçlerine bir şüpheliyi teslim etmemesiyle başladı.
Köyde çıkan gerilimin ardından Şam'a bağlı güvenlik güçleri bölgede güvenlik operasyonu başlattı. Bu operasyon sırasında Esad yönetimine bağlı güçler, Şam yönetimi askerlerine saldırdı. Olaylar, Esad'ın 8 Aralık'ta devrilmesinin ardından ülkedeki en büyük çaplı çatışmalara dönüştü.

Esad yönetimine bağlı güçler bölgedeki bazı askeri noktaları ele geçirdi ve Cebleh merkezinde çatışmaya girdi. Bölgedeki otoyollarda güvenlik güçlerine yönelik saldırılar gerçekleştirildiği bilgisi var.

Cebleh'te yaşayan Ali adlı bir çiftçi, Fransız AFP ajansına verdiği demeçte "şehir savaşı ve sokak çatışmalarına" şahit olduğunu söyledi. Çiftçi, "Tüm gece çatışma ve patlama sesleri duyduk. Herkes korkuyor... evlerimizde hapis kaldık ve dışarı çıkamıyoruz" diye konuştu.

Humus ve Halep'te gösteriler

SANA, Humus ve Halep'te 6 Mart'ı 7 Mart'a bağlayan gece Şam yönetimine destek için gösteriler düzenlendiğine dair haber ve görüntüler geçti.

Şam'daki geçici yönetimin Savunma Bakanlığı sözcüsü Albay Hasan Abdulgani, halen Esad'a sadık olan güçlere silah bırakma çağrısı yaptı:

"Binlece kişi silahlarını bırakıp ailelerine dönmeyi seçti, bazılarıysa hala katil ve suçluları savunmak için kaçmak ve savaşmakta ısrar ediyor. Seçim ortada: Silahlarınızı bırakın ya da kaçınılmaz sonunuzla yüzleşin."

Şam yönetimi, Aralık 2024'ten bu yana Lazkiye ve Tartus'un bulunduğu bölgede güvenliği tesis etmekte zorlanıyor. Bölgedeki Alevi gruplar, Esad'ın devrilmesinin ardından özellikle Humus ve Lazkiye'de azınlıkların hedef alındığını ve saldırıya uğradığını söylüyor. Güvenlik güçleri bu bölgelerde Esad yönetimine bağlı güçleri ortadan kaldırmak için aylardır operasyon düzenliyor.

Aktivistler, bu operasyonlar sırasında bölge sakinlerinin evlerine el konulduğunu, insanların infaz edildiğini ve kaçırıldığını iddia ediyor.
Geçici yönetim makamlarıysa şiddet olaylarının "istisnai durumlar" olduğunu savunuyor ve suçluların cezalandırılacağını taahhüt ediyor.

Geri dönenlerin sayısı 300 bini aştı

Öte yandan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği 7 Mart'ta, Aralık'tan bu yana Suriye'ye dönenlerin sayısının 300 bini aştığını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir gün öncesinde, Türkiye'den dönenlerin sayısının 133 bini geçtiğini duyurmuştu.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Dünya