Bahçıvan: Üretimi güçlü bir Türkiye’yi mesleki eğitim şekillendirecek

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayinin eğitim sisteminin yetiştirdiği insan gücüyle çalıştığını belirterek, “Geleceğin mesleklerini etkili bir şekilde icra edebilecek, aynı zamanda analitik ve stratejik düşünebilen, çevik ve nitelikli insan kaynağını yetiştirmeye odaklanmak zorundayız. Çünkü hepimiz çok iyi biliyoruz ki güçlü bir Türkiye için geleceğimizi mesleki eğitim şekillendirecek.” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Bahçıvan: Üretimi güçlü bir Türkiye’yi mesleki eğitim şekillendirecek

İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve Millî Eğitim Bakanlığı ortaklığıyla ‘İstanbul Mesleki Eğitim Zirvesi’ gerçekleştirildi. Zirvede, İSO MEİP Atilla Altuntaş Proje Destekleri kapsamında destek almaya hak kazanan okullar da açıklandı. Zirvede konuşan Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Bakanlık olarak bizler de 20 milyon öğrencimize adil bir şekilde ulaşması için bütün imkanlarımızı seferber ediyoruz. Son 21 yıldır, her yıl genel bütçenin en büyük payını eğitime ayırıyoruz. Sınıfları modern teknolojik imkanlarla donatarak, müfredatı özgürlükçü bir şekilde revize ederek, öğretmenlerimizin özlük haklarını geliştirerek, toplumumuzun her ferdi için yüksek eğitim imkanı sunarak ülkemizi eğitim alanında örnek gösterilen bir ülke haline getirdik. Ancak eğitim, mükemmel bir noktaya varılabilecek bir alan değil. Çünkü her noktada daha iyisini kurgulamak zorundayız. Bizler de daha iyisini yapmak için çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

Bakanlık olarak kendilerinin bazı talepleri olduğunu dile getiren Tekin, “Her türlü öneriye ve yeniliğe açığız. Buralarda yetiştirdiğimiz çocuklarımızın istihdam edileceğine dair sektörün bize taahhütte bulunması gerekiyor. Gelin hep beraber elimizi taşın altına koyalım, mesleki ve teknik eğitime yönelik geliştirilen olumsuz algıyı değiştirelim. Mesleki ve teknik eğitimde oluşabilecek sorunlara karşı hep beraber hareket edelim.” diye konuştu.

Analitik ve stratejik düşünebilen insan kaynağı

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan ise, “Sanayi, eğitim sisteminin yetiştirdiği insan gücüyle çalışıyor. Ayrıca eğitim süreci, toplumun sanayi ve üretim kültürüne hazırlanmasını sağlama görevini de üstlenmiş durumda. O halde, yeniliklerden, rekabetten, bilim ve teknolojiden haberi olmayan bir eğitim sisteminin, sanayiye yardım etmesi bugün zor olmakla birlikte gelecekte imkânsız olacaktır. İşte bu nedenle, geleceğin mesleklerini etkili bir şekilde icra edebilecek, aynı zamanda analitik ve stratejik düşünebilen, çevik ve nitelikli insan kaynağını yetiştirmeye odaklanmak zorundayız. Bu noktada, biz sanayicileri ilgilendiren hedeflerin başında Mesleki ve Teknik Eğitim konusu geliyor. İstanbul Sanayi Odası yıllardır mesleki eğitimi en öncelikli faaliyet alanlarından birisi olarak görüyor. Zira, sanayimizin katma değerli üretime geçmesi ve yüksek teknoloji alanlarına yönelebilmesi için nitelikli işgücüne büyük ihtiyaç duyuyoruz. Ayrıca hepimizin kabul edeceği üzere iyi eğitilmiş, nitelikli insan gücü, ülkelerin rekabet gücü göstergelerinde en önemli unsurlar arasında. Bu nedenle çalışmalarımıza ‘gelecek mesleki eğitimde’ mottosu yön veriyor.” şeklinde konuştu. 

“İstihdamın yükselişine katkıda bulunduk”

5 yıldır Milli Eğitim Bakanlığı iş birliği içerisinde meslek liseleri, okul müdürleri ve sektör temsilcileri ile birlikte yönetilen İSO MEİP’te, kapsayıcı bir ölçekte çalışmaları sonuç odaklı olarak sürdürdüklerine vurgu yapan Bahçıvan, “Ulaştığı ölçek, derinlik ve sonuçlar itibarıyla ülkemizde bu alandaki en yenilikçi ve kapsayıcı çalışma olan İSO MEİP ile temel amacımız; meslek liselerine nitelikli öğrencileri çekmek, onları istihdam odaklı bir şekilde yetiştirmek ve sanayide, kendi alanlarında, iyi şartlarda istihdam fırsatlarıyla buluşturmak. Gelinen noktada rahatlıkla ifade edebiliriz ki, İSO MEİP artık mesleki eğitim alanında marka ve simge olmuş, bünyesinde oluşan yeni projelerle şemsiye bir kavram haline dönüşmüştür. İSO MEİP kapsamında yürüttüğümüz faaliyetler neticesinde; meslek lisesi öğrencilerinin sanayide aranan eleman olarak mezun olması, öğrencilerin kendi alanlarıyla erken tanışma fırsatını yakalaması, mezunların kendi alanlarında istihdam edilebilmesi, okul yöneticileri,

öğretmenler ve öğrencilere ihtiyaç duydukları alanlarda eğitim desteği sunulması, müfredat güncelleme çalışmaları, öğrencilerin işletmelerdeki beceri eğitimlerinin planlanması gibi birçok alanda yaptığımız çalışmalarla kapsamlı ve ölçülebilir sonuçlara ulaştık. Kurulan sanayi-okul iş birliklerinin, okullarımızdaki istihdam odağını artırdığını ve istihdam oranlarının yaklaşık dört kat yükselmesine katkıda bulunduğunu görüyoruz. Bu alanda odaklı çalışmalarımıza önümüzdeki dönemde de emin adımlarla devam edeceğimizi vurgulamak isterim. Çünkü hepimiz çok iyi biliyoruz ki güçlü bir Türkiye için geleceğimizi mesleki eğitim şekillendirecek.” ifadelerini kullandı.

“İlave destekler olumlu sonuçlar kazandırır”

Mesleki eğitimin hak ettiği yere ulaşabilmesi ve çalışmaların bir üst seviyeye taşınabilmesi için birtakım ilave desteklere ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Erdal Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu amaçla, toplumu, aileleri ve öğrencileri mesleki eğitime daha da yakınlaştırmak, mesleki eğitime olan talebi artırmak için hem ailelerin hem de öğrencilerin maddi olarak teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kapsamda, çocuklarını mesleki eğitime yönlendiren ailelerin eğitim süresince sosyal yardım yaklaşımıyla maddi olarak desteklenmesi, meslek lisesindeki öğrencinin ilk yılından itibaren sosyal güvencesinin başlatılması ve devlet tarafından ödenmesi, okuduğu süre boyunca burs sağlanması, mezun olduktan sonra kendi alanında çalışmak şartıyla belli bir süre ücretine vergi muafiyeti tanınması ve erkek öğrenciler için askerlik avantajı getirilmesi mesleki eğitime talebi artırmak için önemli teşvikler olacaktır. Bunlara ilave olarak aile ve çocukları mesleki eğitime yönlendirmek için yapılacak sosyal iletişim kampanyalarının da olumlu sonuçları olacağını düşünüyorum.”