Hazine’nin maliyeti yükü arttı ama zaman kazandı

Yeni ekonomi yönetiminin rasyonele dönüş adımları, piyasa koşullarından kopan Hazine borçlanmasına da yansıdı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Hazine’nin maliyeti yükü arttı ama zaman kazandı

Şebnem TURHAN

Düşük faiz politikası ve regülasyonlar nedeniyle piyasa gerçeklerinden uzaklaşan tahvil faizleri hazirandan bu yana yükseliş eğiliminde. Geleneksel para politikasına geçiş adımlarıyla birlikte Hazine’nin borçlanma maliyeti ortalama yüzde 22’ye, ortalama borçlanma vadesi de 88.7 aya çıktı.

Yeni ekonomi ve Merkez Bankası yönetimiyle birlikte değişen faiz politikası Hazine'nin borçlanma vade ve faiz oranlarını da etkiledi. Seçim öncesi uygulanan düşük faiz politikası nedeniyle Hazine'nin ortalama borçlanma maliyeti yüzde 10'lu seviyelere gerilemişken geleneksel para politikasına dönüşle gelen politika faizi artışları sonrası ortalama vade eylül ayı itibariyle yüzde 22'ye çıktı. Hazine'nin borçlanma maliyeti geçen yıl eylüle göre 10.3 puan, geçen yıl sonuna göre 9.8 puan arttı. Nakit iç borçlanmanın ortalama vadesi ise geçen yıl eylülde 74.2 ay iken bu yıl eylülde 88.7 aya yükseldi. Hazine’nin ekimde düzenlediği 5 yıllık sabit faizli tahvil ihalesinde ortalama bileşik faiz yüzde 30,57, 10 yıllık sabit faizli tahvil ihalesinde ortalama bileşik faiz yüzde 29,36, 2 yıllık sabit faizli tahvil ihalesinde ise ortalama bileşik faiz yüzde 33,03 seviyesinde oluştu.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri tamamlanana kadar uygulanan para politikası tahvil faizlerinin de piyasa koşulları içinde belirlenmesini pek mümkün kılmıyordu. Bankacılık sektörüne getirilen makroihtiyati tedbirler ve menkul kıymet alım zorunlulukları bankaları 5 ve 10 yıllık sabit faizli devlet tahvillerine yönlendiriyordu. Bu regülasyonlar sonrasında yüzde 20’nin üzerinde bulunan tahvil faizleri sert bir düşüş sergileyerek yüzde 10’lu seviyelere indi. Bu yılbaşında ise Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre nakit iç borçlanmanın aylık ortalama maliyeti yılık bileşik faiz oranı yüzde 10,8'e kadar indi. Aylık ortalama vade ise 73.3 ay oldu.

Ortalama vade eylülde 88.7 aya çıktı

Haziran ayıyla birlikte başlayan politika faizi artışları ve bankacılık sektörüne yönelik regülasyonlarda sadeleşme adımları Hazine’nin borçlanma maliyetine de yansıdı. Hazine verilerine göre haziran ayında ortalama maliyet yıllık bileşik faiz oranı yüzde 18 oldu, aylık ortalama vade 70.1 ay olarak belirlendi. Temmuzda ise ortalama maliyet yüzde 22,9'a fırlarken vade ise 41.4 aya kadar indi. Ardından ağustos ayında yüzde 19,8 ortalama maliyet oluşurken 53.3 aylık vade hesaplandı. Eylül sonu itibariyle de ortalama maliyet yıllık bileşik faiz oranı yüzde 22 oldu, vade ise 88.7 ay ile son 14 ayın en yüksek oranına çıktı. Her ne kadar sadeleştirilse de bankacılık sektörünü menkul kıymet alımına yönlendiren regülasyonlar devam ediyor.

Dış borç stokunun vadesi kısaldı

İç borç stokunun vadele kalan ortalama süresi de bu yıl boyunca iyileşme gösterdi. Geçen yıl eylülde iç borç stokunun vadeye kalan ortalama süresi 3.6 yıl iken bu yıl eylül itibariyle vade 4 yıla çıktı. Geçen yıl sonunda da iç borç stokunun vadeye kalan ortalama süresi 3.6 ay seviyesinde bulunuyordu. En belirgin artış eylül itibariyle yaşandı. İç borç stokunun vadesi uzarken dış borç stokunun ise vadesi kısalıyor. Hazine verilerine göre geçen yıl eylülde 7.5 yıl olan dış borç stokunun vadeye kalan ortalama süresi yılsonunda 7.1 yıla indi, eylül itibariyle ise 6.8 yıla kadar geriledi.

TÜFE’ye endeksli tahvil payı sert düştü

Hazine verilerine göre iç borç stokunun faiz yapısında da değişiklikler yaşandı. Geçen yıl eylülde toplam iç borç stoku içinde sabit faizli tahvillerin oranı yüzde 52,64 seviyesinde iken bu oran geçen yıl aralıkta yüzde 54,81'e çıktı, bu yıl eylül itibariyle ise yüzde 57,12'ye yükseldi. Bir yılda sabit faizli tahvillerin toplam iç borç stoku içindeki payı 4.48 puan arttı. Değişken faizli tahvillerin payı da geçen yıl eylülde yüzde 24,52 iken bu yıl eylülde yüzde 27,05'e çıktı. İç borç stoku içinde TÜFE'ye endeksli tahvillerin oranı ise geçen yıla göre sert geriledi. Geçen yıl eylülde TÜFE'ye endeksli tahvillerin iç borç stoku içindeki oranı yüzde 22,84 iken aralıkta yüzde 20,87'ye geriledi eylül itibariyle ise yüzde 15,83'e indi. Geçen yıl eylüle göre TÜFE'ye endeksli tahvillerin iç borç stoku içindeki payı tam 7 puan birden azaldı.

Ekim ihalelerinde yüzde 30 oranı aşıldı

Ekim ayında gerçekleştirilen ihalelerde ise faizler yükseldi. 10 yıl vadeli sabit kuponlu tahvil ihalesinde ortalama bileşik faiz yüzde 29,36’ya çıktı. Sabit kuponlu 5 yıl vadeli tahvil ihalesinde ise ortalama bileşik faiz 30,57’ye geldi. 2 yıl vadeli sabit kuponlu tahvil ihalesinde de ortalama bileşik faiz yüzde 33,03 seviyesinde oluştu. Eylül ayında yapılan 10 yıllık tahvil ihalesinde yıllık bileşik faiz yüzde 28,12, 5 yıllık tahvil ihalesinde yüzde 28,09 ve 2 yıllık vadeli tahvilde ise yüzde 25,14 seviyesinde bulunuyordu. Hazine ve Maliye Bakanlığı bugün de 5 yıl vadeli, 6 ayda bir kupon ödemeli TÜ- FE'ye endeksli devlet tahvilinin ilk ihracını ve 7 yıl vadeli, 6 ayda bir kupon ödemeli değişken faizli devlet tahvili yeniden ihracı ihalelerini gerçekleştirecek.

Toplam borç stoku tarihte ilk kez 6 trilyon lirayı aştı

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 30 Eylül itibariyle merkezi yönetim borç stoku 6 trilyon 69,6 milyar lira olarak gerçekleşti. Borç stokunun 2 trilyon 153,2 milyar lirası Türk Lirası cinsi, 3 trilyon 916,4 milyar lirası ise döviz cinsi borçlardan oluştu. İç borç stoku aynı dönemde 2 trilyon 859,7 milyar lira olurken, dış borç stoku ise 3 trilyon 209,8 milyar lira olarak açıklandı. Toplam borç stoku içinde sabit faizli borç stoku 4 trilyon 374,5 milyar lira, değişken faizli borç stoku 1 trilyon 242,5 milyar lira ve TÜFE'ye endeksli borç stoku ise 452,6 milyar lira olarak hesaplandı.