İzmir Atatürk OSB, kilogram başına ihracatı 60 dolara çıkarmayı hedefliyor

Yaklaşık 7 milyon metrekare alanda 600 fabrikaya ev sahipliği yapan ve yüzde 100 doluluk oranıyla faaliyet gösteren İzmir Atatürk OSB, bölgenin kuzeyinde talip olduğu 3.7 milyon metrekarelik genişleme alanıyla 200 tesise daha kucak açmayı planlıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İzmir Atatürk OSB, kilogram başına ihracatı 60 dolara çıkarmayı hedefliyor

Nurettin BAKİ / İZMİR

Türkiye’nin en eski OSB’lerinden olan ve hali hazırda 600 fabrikaya ev sahipliği yapan İzmir Atatürk OSB (İAOSB), başvurusunu yaptığı genişleme alanı ile hem bu rakamı, hem de bölgede yapılan üretimin katma değerini artırmayı hedefl iyor. Yeni alanda yüksek teknolojili 200 tesise yer vermeyi planlayan İAOSB’nin bir diğer hedefi de şu an 16 dolar olan bölgeden yapılan ihracat kilogram değerini genişleme alanında 60 dolara çıkarmak. İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace, bölgede yaptıkları çalışmaları ve hedefl erini EKONOMİ gazetesi işbirliği ile gerçekleştirdikleri ‘2023 Ekonomi Zirvesi’nde paylaştı. Özel İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Nedim Uysal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilen zirvenin açılışında yaptığı konuşmada İAOSB’de tüm parsellerin dolu olduğunu ve bölgenin genişlemesi gerektiğini söyleyen Cenk Karace, “İAOSB yaklaşık 7 milyon metrekarelik bir alan üzerine kurulu. Türkiye’de kurulan ilk 3 organize sanayi bölgesinden birisi. Bölgemiz, cari açığın azalmasına katkı sağlayan ticaret hacmi ve dengesi, zengin üretim yelpazesi ve hayata geçirdiği öncü çalışmalarıyla Türkiye’nin önde gelen OSB’leri arasında yer alıyor. 608 fabrikamızda 55 bin çalışanımızla birlikte yaşamın tüm detaylarını üretiyoruz. Ancak daha fazla üretmemiz için bölgemizin genişlemesi gerekiyor. Bu kapsamda Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi ve Çiğli Askeri Havaalanı ile bölgemiz arasında bulunan ve Mülkiyeti Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama AŞ’ye ait olan yaklaşık 3,7 milyon metrekarelik alanın bize tahsis edilmesini istiyoruz” dedi.

Genişleme alanını devreye alabilmeleri halinde şu anki mevcut bölgenin üretim kapasitesinin yarısı kadar bir kapasite artışı sağlanabileceğini anlatan Karace, “Genişleme alanını daha çok katma değerli ve teknolojisi yüksek üretime kanalize etmeyi hedefl iyoruz. Bölge olarak şu anda yaklaşık olarak 2,5 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiriyoruz. Bu ihracatın ortalama kilogram değeri 16 dolar. Genişleme alanını bölgemize katıp, sanayiciye aktarabilirsek yaklaşık 1,5 milyar dolarlık ilave bir ihracat daha gerçekleştirmiş olacağız. Bu alanda kilogram ihraç fiyatını da 60 dolara çıkarmayı hedefl iyoruz. Türkiye OSB’leri arasında büyüklük olarak 10’uncu sırada yer alıyoruz. Genişleme alanını bünyemize katabilirsek bölgemiz bir anda 4’üncü sıraya çıkacak” ifadelerine yer verdi. Genişleme alanını büyük yatırım yapacak sanayiye ayıracaklarını söyleyen Karace, “Bu bölge aynı zamanda ihracat ithalat dengesi anlamında da 1 milyar doların üzerinde artı değer yaratıyor. Yani biz cari açık değil, cari fazla yaratıyoruz.

Genişleme alanını çok küçük parsellere bölmeden, biraz daha büyük ölçekli sanayi kuruluşlarına yer verebilecek şekilde planlamak istiyoruz. Amacımız bu şekilde büyük ölçekli firmaların ilgisini çekip, kentimize değer katmak, aynı zamanda inovatif çalışan insanlara güzel ve konforlu bir yaşam sunabilecek, katma değerli, yüksek teknolojili yatırımlara kucak açmak” diye konuştu.

“Yerimiz olmadığı için yatırım taleplerini geri çeviriyoruz”

Karace, mevcut bölgede yer kalmadığı için gelen yatırımcıları geri çevirdiklerini söyleyerek, “Genişleme alanıyla birlikte bölgemize yaklaşık 200 yeni fabrika kazandırabileceğiz. Buraya gelen 200 yeni fabrika, bölgede var olan fabrikalara göre çok daha fazla katma değer yaratacak. Çünkü burası öncelikli olarak savunma sanayi, elektrikli araçlar, otomotiv yan sanayisi, enerji depolama ve enerji sistemleri üretimi, yazılım sektörü gibi katma değerli sanayiye, teknoloji ve ihracat odaklı firmalara verilecek. Bu tip talepleri çok alıyoruz. Ama yerimiz yok, bu yüzden taleplere olumlu dönemiyoruz, firmaları geri gönderiyoruz. Yabancı yatırımcılar bizi tercih ediyor ama bizim arazilerin metrekareleri küçük. Daha büyük yerler istiyorlar” dedi.

Genişleme alanının şu anda proje halinde olduğunu da sözlerine ekleyen Karace, “Olur aldıktan sonra projeyi iki yılda hayata geçiririz. Bu arazinin en kısa sürede bize tahsis edilmesi lazım. Genişleme alanı Cumhurbaşkanlığı himayesinde. Cumhurbaşkanımızın da 5 yıl içerisinde organize sanayi bölgelerini ikiye katlanması yönünde bir talimatı olduğunu duyuyoruz” şeklinde konuştu.

“İAOSB yeşil OSB’lerin en başında geliyor”

Genişleme alanında bölgenin yakınında bulunan fl amingolar için suni gölet yapmayı planladıklarını dile getiren Karace, “Bölgemize yakın konumda fl amingolar var. Biz buraya 450 metre eninde 1.5 kilometre genişliğindeki, 675 bin metre karelik bir alana suni göletler yaptık. Burayı sürekli tatlı su kaynaklarıyla besleyeceğiz” dedi. İAOSB’nin yeşil OSB’lerin en başında geldiğini de aktaran Karace, “Fabrikaların kömür kullanımına müsaade etmiyoruz, tamamı doğal gaz kullanıyor. Fabrikaların yüzde 15’i kendi güneş enerji santralini kurdu. Bölgemizde yeşil enerjiyi, sıfır karbon kullanımını sonuna kadar destekleyeceğiz. Karbon ayak izini düşürücü birçok önlem alma noktasında hareket ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Bölgede 55 bin çalışanın yarısının kadın olduğunu söyleyen Karace, “Bölgemizde kadının ayak izi var. Kadınlar burada eşit istihdam bulabilecek bir ortama sahip. Genişleme alanıyla birlikte kadınlara da ekstra bir istihdam avantajı olacak. Bölge vakfımızın yönetimini kadınlara devrediyoruz. Yeni oluşturduğumuz kadınlar kulübümüz var” dedi.

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde moderatörlüğünü (soldan sağa) EKONOMİ Gazetesi Yazı İşleri Müdürü
Handan Sema Ceylan’ın yaptığı panelde EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Yayın Kurulu
Başkanı Dr. Şeref Oğuz ve Genel Koordinatör Vahap Munyar ülke ve dünya ekonomisi hakkındaki görüşlerini paylaştılar.

 

"KÜRESEL GÜNEY KAVRAMI YENİDEN ÖN PLANA ÇIKMAYA BAŞLADI”

Zirvenin panel kısmında EKONOMİ Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Handan Ceylan moderatörlüğünde ülke ve dünya ekonomisindeki son gelişmeleri paylaştılar.

Dünyada çeşitli sıkıntıların yaşandığını ve yepyeni bir ticaret, üretim ve teknoloji bölgesinin oluşmaya başladığını belirten EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, “Dünyada her biri Ar-Ge yoğunluklu olan yeşil teknolojiler üzerinden Çin ve Hindistan ile büyük ölçekli işler yapan üretim bölgeleri arasında büyük bir kapışma olacak. Üretimde rekabet üstünlüğü yarışını göreceğiz. Kısacası şu anda kimsenin eli bağlı durmuyor. Dünyada Küresel Güney kavramı yeniden ön plana çıkmaya başladı. Çin bunun liderliğini yapmaya çalışıyor, Hindistan da liderliği Çin’e bırakmak istemiyor. Ama dünya nüfusunun yüzde 80’ini oluşturan Küresel Güney, sömürge ülkeleri, üçüncü dünya ülkeleri, gelişmekte olan ülkeler, başka gelişmekte olan ülkelere destekleriyle önemli bir jeopolitik manevra alanına kavuşmuş görünüyor. Bu da gerginlikleri arttırıyor. Kısacası çoklu problemlerle karşı karşıyayız. Kimsenin uydusu olmadan dünya ekonomisi içindeki yerini tahkim eden bir Türkiye’nin burada faydalanabileceği çok imkan var” diye konuştu.

“Sektörler değil, sektördekiler ayrışacak”

Teknolojide yeni bir çağın geldiğini belirten EKONOMİ Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz, “Türkiye bunun neresinde?” diye sorarak, dünyada teknolojiyi daha iyi kullananların ayakta kalacağını ve geleceği kazanacağını söyledi. Oğuz, “Açıkçası ülke olarak teknolojiyi alıyoruz ama üretmek için mi tüketmek için mi noktasında kafamız karışık. Bundan 20 yıl önce Anadolu’yu gezerken, Anadolu’da üretimde nicelik kabiliyeti olduğunu keşfetmiştik. Şimdi de Anadolu’yu dolaşıyoruz; bu kez nitelik atağını görüyoruz. Bu durum Türkiye’de teknolojinin fark edildiğini ve yavaş yavaş üretimimize soktuğumuzu gösteriyor ve yepyeni ilişkiler yumağı getiriyor. Türkiye’de teknolojiyi daha iyi kullananlar ayakta kalacak. Kriz dönemlerinde bile ayakta kalmayı başaranlar bunlar olacak. Her sektör teknolojiyi kullanma derinliğiyle beraber kendi içerisinde ayrışacak. Yani sektörler ayrışmayacak, sektördekiler ayrışacak. Ben teknolojiyi iyi kullananların adım adım öne gittiğini bizzat sahada, organize sanayi bölgelerinde görüyorum” ifadelerine yer verdi.

“Buradan mezun olan çocuklar fark yaratıyor” İzmir

Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde 2014 yılında kurulan Özel İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Nedim Uysal Mesleki ve Teknik Lisesi’nden övgüyle bahseden EKONOMİ Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar, “Burada daha önce bulundum, okulu gezdim. Okulun kalitesini ve değerini biliyorum, çok başarılı bir okul. Türkiye’deki bazı OSB’lerimizde bu tarz okullar var. Bu okullar gözbebeğimiz ve geleceğimiz. Yeter ki buradan yetişenler buradan çıktıktan sonra ille de bir üniversite okuyayım derdine düşmesin. Burada hiç olmazsa fabrikalarda ciddi bir şekilde ara ya da aranan eleman olarak çalışabilsinler, aksi halde bu okullar da hedefl enen başarıya ister istemez ulaşamayacak. Buradan mezun olmak fark yaratıyor” dedi.

Ekonomi