TCMB: Geniş para arzı yüzde 62,4 arttı
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından Aralık ayına dair "Aylık Parasal Gelişmeler Raporu" yayımlandı. Rapora göre 2022 Aralık ayında en geniş para arzını tanımlayan M3 aralık ayında yıllık yüzde 62,4 artarken en dar para arzını tanımlayan M1 yıllık yüzde 47,6 arttı.
Merkez Bankası tarafından yayımlanan Aylık Parasal Gelişmeler Raporuna göre en geniş tanımlı para arzı olan M3 yüzde 62,4 artarken kredilerdeki büyüme hızı dikkat çekti.
Yayımlanan raporda 2022 Kasım ayında parasal sektörün hanehalkına verdiği kredilerdeki büyüme hızı yüzde 49 iken Aralık ayında bu oran yüzde 55,6 olarak gerçekleştir.
En geniş tanımlı para arzı olan M3'de Aralık ayında yıllık yüzde 62,4 artış görülürken bu oran en dar tanımlı para arzını olan ve yalnızca ekonomideki nakit para, vadesiz mevduat ve çeklerin toplamını ifade eden "M1" için yüzde 47,6 olarak gerçekleşti.
TCMB raporunda yer alan değerlendirmelerin tamamı aşağıda bulunuyor:
"Geniş para arzı M3, Kasım 2022 döneminde yıllık yüzde 56,1 büyümenin ardından Aralık 2022 döneminde yıllık yüzde 62,4 büyümüştür. En dar para tanımı olan M1’in yıllık büyüme oranı ise bir önceki ay yüzde 50,3 olarak gerçekleşirken Aralık ayında yüzde 47,6 olarak gerçekleşmiştir.
Parasal sektör tarafından verilen kredilerin yıllık artış hızı, hanehalkı için Kasım 2022’de yüzde 49 iken Aralık 2022’de yüzde 55,6 olarak gerçekleşmiştir. Finansal olmayan kuruluşlara verilen krediler ise Kasım 2022’de yüzde 50,9 iken, Aralık 2022’de bir önceki yıla göre yüzde 53 artmıştır.
Geniş para arzı bileşenlerinin para arzındaki yıllık büyümeye katkısı incelendiğinde; vadeli mevduatların para arzına en büyük katkıyı sağlayan kalem olduğu, bunu vadesiz mevduatların izlediği görülmektedir. Aralık 2022’de geniş para arzı M3’te gözlenen yıllık yüzde 62,4 oranındaki büyümede yüzde 37,6 ile vadeli mevduatlardaki artış etkili olmuş, bunu yüzde 20,7 ile vadesiz mevduatlar izlemiş ve diğer kalemlerin katkısı sınırlı düzeyde kalmıştır.
M3’teki büyümenin karşılık kalemlerine yansıması; yüzde 53,8’i özel sektörden, yüzde 14,4’ü genel yönetimden, yüzde 2,5’i banka dışı finansal kuruluşlardan ve yüzde 7,5’i net dış varlıklardan alacaklarda artış şeklinde olmuştur. Diğer taraftan diğer kalemler (net) yüzde 15,8 oranında azalış olarak katkı yapmıştır."