Geleceğin reklamcısı kim?
Geleceğin reklamcısı, her zamanki gibi yaratıcılığı en önemli kası haline getirmeli, aynı zamanda çok disiplinli bir beceri setiyle de donanmalı...
Publicis Communications Türkiye, Executive Business Lead
Reklamcılık, tarih boyunca yeniliğin ve değişimin ön saflarında yer aldı. Ancak bugün, teknoloji ve veri odaklı dünyanın hâkimiyetinde, bu sektör hiç olmadığı kadar hızlı bir evrim geçiriyor. Bu dönüşümle birlikte, reklamcıların sahip olması gereken yetkinlikler de yeniden şekilleniyor. Geleceğin reklamcısı, her zamanki gibi yaratıcılığı en önemli kası haline getirmeli, aynı zamanda çok disiplinli bir beceri setiyle de donanmalı.
Eskiden offline ve online dünya olarak ayrılan reklamcılık, artık bu iki boyutlu düşünceyi aşarak bir bütün haline geldi. Günümüz reklamcısının dijital teknolojilere, veri analitiğine, performans odaklı pazarlamaya ve medya stratejilerine hâkim olması gerekiyor. SEO, DCO (Dynamic Creative Optimization) ve yapay zekâ destekli kreatif çözümler gibi kavramlar artık bir tercih değil, bir gereklilik. Örneğin, bugün her markanın bir mobil uygulaması bulunuyor. Bu uygulamaların geliştirilmesi ve pazarlanmasında bir reklamcı da aktif bir rol üstlenmeli, bu alanda da yaratıcı fikirler üretmeli.
Dünya çapında yapılan araştırmalar, veri odaklı yaratıcı stratejilerin, geleneksel kampanyalara göre %30 daha fazla ROI (yatırım getirisi) sağladığını gösteriyor. Bu da reklamcının yalnızca yaratıcı fikirler üretmekle kalmayıp, bu fikirlerin nasıl ölçülebileceğini ve optimize edilebileceğini bilmesini gerektiriyor. Yani başarı, yaratıcı olmakla birlikte yaratıcı çözümleri doğru yere yönlendirerek verilerle destekleyebilmekten, tüm bu disiplinleri harmanlayabilmekten geçiyor. Yaratıcılık artık ancak tüm bu yetkinliklerle beslendiğinde daha da etkili oluyor.
Öte yandan, ülkemizdeki ekonomik dinamikler ve küreselleşmenin getirdiği fırsatlar, genç profesyonellere yeni kapılar aralıyor. Girişimcilik, start-up dünyası ve küresel işbirlikleri, reklamcılık sektörünün geleceğinde belirleyici rol oynuyor. Ancak bu fırsatların değerlendirilebilmesi için genç yeteneklerin multidisipliner bir perspektifle yetişmesi şart. Bugün genç reklamcılara sunulan en büyük imkânlardan biri mentorluk ve eğitim programları. Bu programlar, yeni nesil profesyonellerin kendilerini yaratıcı ve teknik becerilerle donatmalarına olanak tanıyor.
Kısacası sektöre yeni girenler için üstlenmemiz gereken sorumluluk, öncelikle bunu aktarmak ve anlatmak, yaratıcılık yeteneklerini doğru yönlendirmek ve sektörel işkolları ile harmanlamalarını sağlamak olmalı. Zira, sınırları aşan bir uzmanlık gerektiren sektörümüzde çok yönlü, teknolojiye hâkim ve veri odaklı bir reklamcı profili, yalnızca sektörü dönüştürmekle kalmayacak, aynı zamanda markaların küresel pazarda başarılı olmasına da öncülük edecek. Bu vizyonla yetişen genç profesyoneller, yaratıcı yeteneklerini bu disiplinlerle harmanlayanlar, geleceğin sektör liderleri olacak.
Şimdi sıra bizde. Gençlerin yolunu açacak yeni modelleri inşa etmeliyiz.
“Publicis Groupe’un katkılarıyla”