Miktad Kadıoğlu’ndan İstanbul için korkutan uyarı: “Deprem buradayım diyor”

Prof. Dr. Miktad Kadıoğlu, Silivri açıklarında gerçekleşen depremin 'uyarı' niteliği taşıdığını belirtirken, meydana gelebilecek büyük bir depremde en az 340 bin binanın ciddi hasar alabileceği konusunda da uyardı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Miktad Kadıoğlu’ndan İstanbul için korkutan uyarı: “Deprem buradayım diyor”

İstanbul'da 23 Nisan’da saat 12.50 civarında çevre illerden de hissedilen peş peşe depremler meydana geldi.

İçişleri Bakanlığı'na bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ilk depremin büyüklüğünü 6,2 olarak açıklarken, birkaç dakika sonra gerçekleşen ikinci depremin büyüklüğü de 4,4 oldu.

Euronews Türkçe'ye konuşan afet yönetimi uzmanı Prof. Dr. Miktad Kadıoğlu, fay hattı tartışmalarını bir kenara bırakıp depremin ciddiyetinin kavranması gerektiğini ve gerçekleşen depremin 'uyarı' niteliği taşıdığını ifade etti.

"Bu iki de bir hatırlatıyor kendini. Ama millet hâlâ durumun ciddiyetinin farkında değil. Bu uyarıları da anlamıyoruz. Depremin bizi nasıl etkileyeceğini düşünmüyoruz. Hâlâ fay hattı konuşuyoruz. Faya etki edecek halimiz yok. Depreme hazır olup olmamakla ilgili dertlenmiyoruz" değerlendirmesini yapan Kadıoğlu, İstanbul'daki eski yapı stoğuna dikkat çekerek, kentsel dönüşüm vurgusuyla şunları söyledi:

"Yani kentsel dönüşümde vatandaş hâlâ küçük hesaplar peşinde. Deprem 'Buradayım, hazır mısın?' diye soruyor. En önce binanın sağlamlığı ile başlamamız gerekiyor. Devlet kentsel dönüşüm için teşvikler veriyor ama millet çok küçük metrekare hesapları yapıyor. Yani ölmeyi bekliyormuş gibi bir halimiz var.”

En az 340 bin binaya, 34 milyon arama kurtarma gerekecek

İstanbul'da gerçekleşebilecek büyük bir depremde en az 340 bin binanın büyük hasar alabileceğini ifade eden Kadıoğlu, "Yani ciddi bir arama kurtarmaya ihtiyaç duyacak seviyede yaklaşık 340 bin binanın İstanbul'da hasar alması bekleniyor. En az 340 bin binanın yıkıldığı bir afeti de yönetemezsiniz. 340 bin binanın zarar gördüğü bir yerde 34 milyon arama kurtarmaya ihtiyaç var. Öyle bir durumda burada arama kurtarma yapmak da zor. Yıkılacağız ve bir şey yapamayacağız ve bu bizim beceriksizliğimizden değil. O afetin çok büyük olmasından kaynaklanacak" değerlendirmesini yaptı.

İstanbul ve çevresindeki fay hatlarının tartışılmasının zaman kaybı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, "Biz afetin kendisiyle uğraşıyoruz. Türkiye'nin en büyük problemi afet ile afet yönetimini ayıramamak. Fay başka bir uzmanlık, afet yönetimi, halkın afeti hazırlandığı başka bir uzmanlık. Ama maalesef faylarda takılıp kalıyoruz. 'Şu kadar fay hattı var, bu faylar oradan, buradan geçiyor' diyerek zaman kaybediyoruz" diye konuştu.

 

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Gündem