Muhteşem pazartesi
6 Mayıs’ta Metropolitan Müzesi’nde gerçekleşen Met Gala hala günün konusu olmayı sürdürüyor. Müzenin merdivenlerinde salınan yıldızları izleyerek geçirdiğimiz bu ihtişamlı gece, aslında bir ‘gala’dan çok daha fazlası… Hatta mizahi bir yanı olduğu söylenebilir!
Maya Portakal Bitargil
Met Gala’yı moda dünyasının en gösterişli bağış toplama partisi olarak tanımlamak yanlış olmaz. Şık bir şekilde “gala” kelimesiyle taçlandırılsa da, içinde biraz gerçeklikten uzak, fazlasıyla ironik bir parıltı barındırır. Bugünlerde kırmızı halısından geçenlerin dudak uçuklatan kıyafetleriyle dikkat çeken bu etkinliğin kökenine inmek, geçmişten günümüze uzanan ilginç dönüşümleri anlamak lazım belki de...
Bu yılın Met Gala'sı, Metropolitan Müzesi’nde yer alacak ‘Uyuyan Güzel: Modanın Dirilişi’ sergisinin açılışını anma amacı taşıyor. Merdivenlerde farklı formlarda çiçek açan tasarımların ilham kaynağı ise ise J.G. Ballard'ın aynı adlı 1962 kısa hikayesinden esinlenen ‘Zamanın Bahçesi’ oldu. Dünyaca ünlü isimleri bambaşka siluetlerde ama hep çiçek/bahçe ekseninde görmemizin nedeni bu…
Bir vizyoner ve bir misyon
1960’ların başında Vogue’un efsane editörü Diana Vreeland, Metropolitan Museum of Art Kostüm Enstitüsü’ne danışman olarak katıldığında, Met Gala henüz kocaman bir çekici etkinliğe dönüşmemişti. Eski adıyla Kostüm Enstitüsü Balosu olan bu etkinlik, mütevazi bir gece yemeği formatında gerçekleşir ve üst sınıf New York sosyetesini bir araya getirirdi. Vreeland, etkinliği farklı bir seviyeye çıkarmak için vizyonunu ortaya koydu ve galayı daha geniş kitlelere hitap eden, ilham verici bir gösteriye dönüştürdü.
1995'te Anna Wintour, Vogue’un başına geçtiğinde Met Gala'nın algısını tamamen değiştirdi. Kostüm Enstitüsü Balosu’nu, sınırlı bir kitleye hitap eden özel bir etkinlikten, davetiyeye sahip olmak için moda ve ünlüler dünyasının sıraya girdiği bir ‘show’ a çevirdi. Öyle ki, Wintour'un zengin bağışçılar listesinden eksik kalmamak için her yıl en çılgınca giysi tasarımını bulmak şart oldu.
Gecenin sanatsal yönü
Met Gala’nın yıllık teması ve davetliler listesindeki ünlülerin sayısı arttıkça, gecenin sanatsal yönü de belirginleşti. Her yıl, davetliler temaya uygun en absürd kıyafetlerle boy gösterir oldular. Kimisi bunu ironik bir şıklıkla karşılarken, kimisi “bu kadar da olmaz” dedirten tasarımlarla tüm dikkatleri üzerine çekti. Her iyi iş gibi yapılmayanı yapmaya cesaret eden, temelini dolduran kazanan olacaktı Met Gala’da ..
Bir bakıma Met Gala, moda dünyasının kırmızı halıdaki şıklık yarışına ince bir mizah katıyor. Katılımcılar sadece en pahalı ya da en sofistike kıyafetleri değil, aynı zamanda en cesur ya da soru sorulacak kıyafetleri de sergiliyor..
Geçmişi bilen, entellektüel seviyeleri yüksek danışmanlar yenilikçi vizyonlarıyla meşhur takımı giydirince konuşuluyor giyinilen… Moda dünyası, kendi paradoksunu gururla sahnelemeye devam ediyor. Dışavurumculuk … Modayla sanatın en kutsal mekanlarından başında gelen MET’de yarışıyor…. Geleneksel merdivenler yükselmeyi, ışıltıyı, günümüzü ve yardımseverliğin kıymetini taçlandırıyor.