Ailenin işe olan tutkusunu, 3'üncü nesil kurumsallaşarak geleceğe taşıyor

Mustafa Kemal ÇOLAK
Mustafa Kemal ÇOLAK Kökler ve Kanatlar

Eczacılık mesleğine gönül veren Niyazi Kurtsan ve Meral Kurtsan çiftinin kurucusu olduğu Otacı markasıyla tanıdığımız Kurtsan Şirketler Topluluğu faaliyetlerini, 2'nci kuşağın omuzlarında emin adımlarla sürdürdü. Anne babaları gibi eczacılık eğitimi alan Meltem Kurtsan ve Deniz Kurtsan, Otacı’nın Niyazi Kurtsan’dan miras yenilikçi ve saygın marka imajını, üstüne koyarak devam ettirmeyi başardı.

Türk sanayisine araştırmacı ve yenilikçi bitmeyen çabalarıyla pek çok ürün ve segment kazandıran eczacı Niyazi Kurtsan’ın 2004’teki vefatının ardından ‘sorumluluğu paylaşan’ Meltem ve Deniz Kurtsan kardeşler, babaları döneminde başlatılan aile şirketi yapısından kurumsallaşmaya yönelme adımlarını da hızlandırdı. Pek çok büyük holdingin cesaret edemediği tarihlerde, 2000’li yılların başında aile şirketi hüviyetinden sıyrılan Kurtsan Şirketler Topluluğu’nda profesyoneller öne çıkarken, kardeşleri, örneğin Meltem Kurtsan’ı Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), Deniz Kurtsan’ı ise SLOWFOOD gibi sivil toplum örgütlerindeki etkin hizmetleriyle ve topladıkları takdirle izleme şansı buldu kamuoyu. Hissedarlar şirket sorumluluklarının yanı sıra, kendi uğraş alanlarına da zaman ayırırken, bünyede bugün de en etkin kademelerde görev alan profesyoneller yetişme olanağına kavuştu.

3'üncü kuşağın yol haritası

Henüz çocuk yaşlarında olan Kurtsan Ailesi’nin üçüncü kuşağının yol haritası da ta o tarihlerde ana hatlarıyla çizilmişti. Niyazi Kurtsan döneminde ortaya konan aile anayasası ve kuşaklar arası iş kuralları çerçevesinde, öncelikle şirketlere ortak edildi üçüncü kuşağın 4 temsilcisi. Birinci kuşak Niyazi Kurtsan, parasız yatılı okullarda okurken, ikinci kuşağa ünlü kolejleri kazanmalarına karşın devlet okullarında okumaları tavsiye edilmişti. Üçüncü kuşak için konulan kural ise şöyle oldu. İyi eğitim alınacak, başka şirkette en az 5 yıl çalışılacak ve en az iki terfi kazanılacaktı. Kurtsan’da çalışma konusunda ise özgür bırakılacaklardı.

Ailenin üçüncü kuşak temsilcileri Karatay Karayalçın, Bengi Kurtcebe, Saltuk Karayalçın ve Duygu Nahum, çok farklı kariyer süreçleri yaşadılar. Bengi Kurtcebe, gastronomide global markalarla işbirliği yaptığı infl uencer'lık mesleğiyle sosyal medya alanında hizmet üretirken, Karatay Karayalçın, annesi Meltem Kurtsan ile birlikte Bodrum’da kurduğu Herbafarm Akademi adlı doğal yaşam ve sağlıklı beslenme merkezinde yöneticilik yapıyor.

Önce aralarında sözleştiler

Saltuk Karayalçın ile kuzeni Duygu Nahum'u ise Kurtsan Topluluğu’nda üçüncü kuşak dönemini başlatan isimler olarak tarif edebilirim. Öykü, 5 yıl öncesine uzanıyor.

İyi eğitimlerinin ardından profesyonel iş yaşamını tercih edip, önemli şirketlerde önü açık görevlerle yollarına devam ederken, 2017’deki genel kurulun ardından gelen Kurtsan teklifi kuzenler için dönüm noktası olur.

Aile büyüklerinden gelen teklife sıcak bakan iki kuzen, mesaiye başlamadan önce kafa kafaya verir, aralarında şahsi şartlarını oluştururlar. Kol kola olacaklardır, benzer süreçleri ve aynı statüde görevleri yürüteceklerdir. Biri şirketten ayrılmak isterse diğerinin de ayrılacağına dair sözler verilir. Aralarında bir kafede, peçeteye yazılan bir iyiniyet sözleşmesi yaparlar. Kuzenlerden Saltuk Karayalçın, yeni dönemi, “annelerimizin liderliğinde kurumsallaşma adımlarını attık, biz de ailenin işe tutkusunu yaşatabileceğimiz bir yapıyı inşa etmeye çalıştık” diyor ve "Annem 2012’de Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinden ayrılmış, şirketimizi yetkin bir profesyonel ekibe devretmişti. Bizler ailenin işimize olan tutkusunu yaşatmak ve şirketlerimizin geleceğini tasarlamak misyonuyla geldik. Profesyoneller ve hissedarların yer aldığı güçlü ve kapsayıcı bir yapıyı inşa etmeyi başardık” diye açıklama yapıyor.

2027'ye kadar ihracatın payı 3 kat artacak

Değerli şirketlerde kazandıkları deneyimlerle Kurtsan’a gelen iki kuzen, grupta bir planlama yapıyor. Oryantasyon ortamı oluşturuyorlar. Anneanneleri Meral Kurtsan’ın da içinde olduğu beş kişilik oryantasyon kurulu meydana getiriliyor. İki kuzenin tüm oryantasyon süreçleri denetleniyor, raporlanıyor ve adeta sınıf geçer gibi ilerlemeleri sağlanıyor. Toplam 14 departmanın gezildiği bir süreç yaşanıyor. Stratejik Planlama Direktörü Saltuk Karayalçın ile Pazarlama Direktörü Duygu Nahum, CEO’ya bağlı olarak icrada ve yönetim kurulunda yer alıyor. Şirketler tek tek elden geçiriliyor tüm yönetim ekibi tarafından. Büyüme alanları tespit edilip, marka yatırımları yapılıyor. Üretimi iki katına çıkaran yatırımlara imza atılıyor. Yalın üretim, modernizasyon, kapasite artışı, dijitalleşme yatırım alanları oluyor. Kurtsan Holding tüzel kişiliğinin yerini, Kurtsan Şirketler Topluluğu alıyor.

İlaç, medikal ve kozmetikten oluşan 3 ana branşta faaliyet yürüten Topluluk’ta icra kurulu ile yönetim kurulu birbirinden ayrılmış. İcra Kurulu’nun başında ailenin çok güvendiği, topluluğa yıllarını veren Aylin Kurt var. 5 kişiden oluşan yönetim kurulu başkanlık koltuğunda ise profesyonel üye Elif Çelik oturuyor. İki kuzen başkanvekili olarak görev yapıyor.

Kurtsan’da 5 yıllık planlama ile 2027’ye kadar yol haritası oluşturulmuş. Bu plana göre Bandırma’da 80 dönümlük arazi üzerine kurulu üretim tesislerinde yeni yatırımlar devreye alınacak. Yeni kapasite oluşturma, dijitalleşme, sahada ve iç bünyede iletişim ve koordinasyon odaklı olacak yatırımlar. Ar-Ge merkezi kapsamı genişletilecek, üniversite iş birlikleri geliştirilecek. Yönetim Kurulu Başkanvekili Saltuk Karayalçın, “67 yıllık şirketiz. 3. kuşağı aşan aile şirketi sayısı çok az. Gelecek 67 yılın kurgusunu oluşturuyoruz” diyor.

5 yılda ihracatın payı 3 katına çıkarılacak. Bu noktada kozmetiğe yönelik büyüme daha fazla olacak. Gıda takviyeleri alanı da büyüme alanı olarak planlanıyor.

Gazeteci yazar Nilgün Uysal tarafından hazırlanan kitapta yer aldığı şekliyle kurucu Niyazi Kurtsan’ın stratejisinde yatırımlar için özkaynaklar ve şirket karları kullanmak var. Üçüncü neslin yanı sıra profesyonel kadroların yönetiminde ilerleyen yeni dönemde de bu strateji muhafaza ediliyor. Kurtsan, yatırımlarını kardan ayrılan kaynaklar üzerinden gerçekleştiriyor.

Orta Asya’da deneyim kazandı

Duygu Nahum, İstanbul Erkek Lisesi ardından Robert Kolej’de eğitimini tamamlıyor. Lise hayatında yazları Arcon Kozmetik, Vestel gibi şirketlerde staj yapmaya başlıyor. Amerika Birleşik Devletleri Virginia Üniversitesi’nde Ekonomi ve Politika çift dal okurken bir yandan da Psikoloji’yi yan dal olarak okuyor. Yazları ise Coca-Cola, İş Bankası’nın Yatırım/Şirket Birleşmeleri ve Değerlemeleri bölümlerinde çalışıyor. Mezun olunca New York’ta Microsoft, Ford, Walgreens, Amazon gibi müşterileri olan bir reklam şirketinde işe başlıyor. Bir yandan da akşamları New York Üniversitesi’nde Dijital Pazarlama masterı yapıyor. Ardından Coca-Cola Türkiye’den iş teklifi ile Türkiye’ye dönüp önce Fanta, Sprite ve Schweppes daha sonra CocaCola Türkiye Marka Müdürlüğü'ne terfi ediyor. Ardından ise tüm gazlı markalarının (Coca-Cola, Fanta, Sprite, Schweppes) Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Tacikistan ülkelerine baktığı bir pozisyona getiriliyor. Fanta Gençlik Festivali, Coca-Cola Ramazan Kampanyaları ve Promosyonları, Orta Asya’da Coca-Cola lansmanları gibi projelerde yer alıyor. Coca-Cola için “Beraber çalıştığım insanlar, içerisinde bulunduğum ekipler ve yönettiğim projeler açısından CocaCola dünyanın en başarılı pazarlama okuluydu, ilham veren bir deneyimdi benim için” diyor.

Kurtsan’da iyi iş veren kimliği oluşturacağız

1987 doğumlu Saltuk Karayalçın, 1999’dan itibaren eğitimini İngiltere’de sürdürmüş. 15 yıl Londra’da kalmış. Önce tasarım, ardından London School of Economics işletme bölümünde okumuş. Red Dot gibi uluslararası ödüller kazanmış. Şimdi Geneva Business School’da doktorasını yapıyor. Ayrıca İstanbul Kültür Üniversitesi'nde öğretim görevlisi.

İlk işi İtalya’da Fabriano Köyü’nde İndesit Company’de çalışmak oluyor. İstanbul’da aynı şirkette mesaiye devam ediyor. HotPoint’in mağazalaşma sürecinde görev alıyor. Türkiye genelinde 385 mağazanın açılış operasyonlarında mesai yürütüyor. Saha ekiplerinin oluşumunda, dijitalleşme süreçlerinin ve perakende takip sisteminin kurulmasında çalışıyor. Askerlik dönüşünde de Arçelik’te göreve başlıyor.

Indesit’tekine benzer sorumluluğu Arçelik’te de devam ettiriyor. Perakende geliştirme sorumluluğu alıyor, saha ekipleri kuruyor, mağaza deneyimini artırıcı teknolojik yatırımları oluşturuyor. Terfiler alıyor. Pazarlamadan stratejik planlama ve iş geliştirme tarafına geçiyor. Tüm yurtdışı pazarların performans konsolidasyonunu ve pazar analizlerini yürütüyor, fırsat alanlarını belirleyip en üst yönetime sunuyor. Saltuk Karayalçın, her iki şirkete ilişkin, “Indesit kolektif özgüven verdi. Arçelik aile duygusu oluşturdu. Kurtsan’da iyi iş veren şirket kimliğini oturtacağız” diyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar