Bir çapraz kur eksikti

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ

Evet, bir çapraz kur eksikti o da geldi…

Dün yayınlanan gazetemizin 14. sayfasında yer alan bir haber, Avrupa Merkez Bankası ( EC ) tarafından yapılan 25 baz puanlık faiz artırımı sonucunda Euro’nun 0,89 oranında bir kayıpla Mart 2023’den bu yana, ABD Doları’na karşı en düşük seviyesine gerilediğini bildiriyordu.

En kötümser tahmini yapan HSBC ise 2024 ortalarında çapraz kur 1,02 olabilir diyor.

Parite Türkiye için neden önemli

Bu başlıkla da TUİK verilerine atıf yapılarak Türkiye ihracatının, ağırlıklı olarak Avro ve ithalatının ise ağırlıklı olarak dolar ile yapıldığı belirtiliyordu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2023'ün Ocak-Temmuz döneminde ihracatın yüzde 48'i Euro, yüzde 45'i dolar ve yüzde 7’si diğer para birimleriyle yapılırken, ithalatın ise yüzde 28'i Euro yüzde 64'ü dolar ve yüzde 8'i diğer para birimleriyle yapılmış. Başka bir deyişle Türkiye, ağırlıklı olarak dolar ile aldığı girdileri mamul ürüne çevirerek ağırlıklı olarak Euro ile satıyor.

Bu durum Euro/Dolar çapraz kuru yükseldiğinde ihracatçılara avantaj sağlarken, çapraz kur düştüğünde ise dezavantaja neden oluyor.

Çapraz kur değişimlerine karşı çözüm ne olabilir?

Kendi yaşadığım bir olayı sizlerle tekrar paylaşarak açıklamak isterim.

Biz satışa konu ürünün neredeyse tüm girdilerini ABD Doları ile satın alıyorduk.

AB ülkesindeki müşterimiz ise avro ile satın almakta ısrarlı ve kararlı idi.

Bağlantıda olduğumuz müşterimizle karşılıklı olarak, bu işi uzun sürelerde yapmak niyeti ve kararlılığında olduğumuz için, her iki taraf için de oluşabilecek çapraz kur ve hammadde de olabilecek fiyat değişikliklerine karşı önlem almak ihtiyacı vardı.

Nitekim karşılıklı mutabakatımız, her iki tarafı da koruyucu olabildiği için, işimiz yedi veya sekiz yıl kadar sürebildi. Zira hem girdilerimizde oluşabilecek fiyat artışlarından ve azalmalarından, hem de çapraz kurlarda oluşabilecek değişmelerden, anlaşmaya imza koyan tarafları karşılıklı olarak koruyabilmek için oldukça ciddi bir çaba göstermiştik.

İşin özü oldukça basitti.

Anlaşmaya özel bir madde ekleyerek, ham madde fiyatlarındaki ve çapraz kurlardaki artış veya eksilişler için, kabul edilebilir sınırlar koyduk.

Üretimde kullandığımız her türlü girdinin fiyatı, uluslararası piyasalarda kolayca bulunabildiği için ve bu girdi fiyatlarındaki değişmeler sonucunda, bizim (ihracatçının) veya müşterimizin (ithalatçının) talep etmesi halinde, karşılıklı görüşme ile fiyatların yukarı veya aşağı olabilecek şekilde değiştirilmesi imkânı olacaktı.

Aynı kural, A.B.D. Doları ile Euro arasındaki çapraz kurlarda oluşabilecek değişiklikler için de uygulanabilecekti.

Nitekim, özellikle çapraz kurlardaki sert değişimler, bizleri fiyat ayarlamaları için masaya oturmaya zorlamıştı. Karşılıklı görüşmeler sonucunda da tarafları tatmin edecek seviyelerde değişiklikler yapılmış ve işimize sağlıklı bir biçimde devam etme olanağı bulunmuştu.

Bu örneği paylaştığımız dostlarımızın arasından birisi “ Hocam bu uygulama için, şeffaf fiyatlandırma yapmak gerek. Oysaki çoğumuz, bu kur artışlarını cebe atmak konusunda istekli amma oluşacak kazançları müşteri ile paylaşmakta isteksiz oluyoruz “ demişti.

Doğrudur, bu örneği uygulayabilmek için “ Şeffaf Fiyatlandırma “ gerekecektir. Ayrıca, karşılıklı hak ve sorumlulukların sınırlarının da gayet net, açık ve kolay anlaşılabilir bir biçimde belirlenmesi de gereklidir.

Kurt dumanlı havayı sever derler de duman dağılınca nelerle karşılaşır bilemez.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İhracat kazara olmaz 30 Nisan 2024
Düşünme zamanı 09 Nisan 2024