COVID-19 ortamında ticari alacak ve borç yaşlandırmasının önemi (1)*

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

YAVUZ AKBULAK - SPK Başuzmanı

İşletmeler ticari faaliyetleri gereğince emtia veya hizmet satışlarının ve alımlarının bir bölümünü (bazen düşük olasılık ta olsa tamamını) vadeli olarak gerçekleştirirler. Alışlardaki vade yapısı ile satışlardaki (cirodaki) vade yapısının uyumsuz olması, bazı finansman sıkıntılarını beraberinde getirebilir. 2019 yılı sonlarında başlayan ve halen sürmekte olan COVID-19 salgınında bu vade uyumsuzluğu daha da önem kazanmıştır.

Malum, bilançoda dönen varlıklar içerisindeki ticari alacaklar , bir yıl içinde paraya dönüşmesi öngörülen ve işletmenin ticari ilişkileri nedeniyle sahip olduğu senetli ve senetsiz tüm alacaklarını kapsar. Alıcılar şirketin faaliyet konusu mal ve hizmet satışlarından kaynaklanan senetsiz alacaklarını; alacak senetleri şirketin faaliyet konusu mal ve hizmet satışlarından kaynaklanan senede bağlanmış alacaklarını (alacak senetleri reeskontu, bilanço tarihinde senetli alacakların tasarruf değerine göre değerlenmesi için bu senetlere ilişkin reeskont tutarını); verilen teminatlar şirketin bir işin yapılması için üçüncü kişilere sonradan geri alınmak üzere verdiği teminat ve depozitoları; şüpheli ticari alacaklar ödeme süresi geçmiş, vadesi birkaç kez uzatılmış veya protesto edilmiş, dava veya icra aşamasında olan senetli ve senetsiz ticari alacakları; şüpheli ticari alacaklar karşılığı ise şüpheli alacakların ilgili dönemlerdeki toplam vadeli satışlara oranlarının ortalamasının vadeli satışlara (senetli ve senetsiz ticari alacaklara) uygulanması ile bulunacak ortalama tutarı kapsar. Ticari alacaklar, bir yıldan uzun vadeli senetli ve senetsiz alacaklardan oluşuyorsa, duran varlıklarda yer alır.

Ticari borçlar, işletmelerin ticari ilişkilerinden kaynaklanan senetli ve senetsiz kısa vadeli borçlarını kapsar. Satıcılar işletmenin faaliyet konusu ile ilgili her türlü mal ve hizmet alımla-rına ilişkin vadesi bir yıldan kısa senetsiz borçları; borç senetleri işletmenin faaliyet konusuyla ilgili her türlü mal ve hizmet alımlarına ilişkin vadesi bir yıldan kısa senetli borçları (borç senetleri reeskontu bilanço tarihinde senetlerin düzeltilmiş değerini); alınan depozito ve teminatlar belirli bir alacağın karşılığı olarak veya bir işi yapmak için alınan değerleri; diğer ticari borçlar ise ticari borçlar dışındaki ticari borçları kapsar. Ticari borçlar, bilanço tarihinden itibaren vadesine bir yıldan uzun süre olan borçları kapsıyorsa uzun vadeli borçlar içerisinde gösterilir.

Alacaklar, ticari değere sahip olduğundan ticari varlık olarak kabul edilmekte ve bilançoda dönen varlıklar altında listelenmektedir. Ticari alacaklar, borçlu müşterilerin işletmeye olan toplam borç tutarını göstermekte, bu yüzden bilançoda en üst sıralarda yer almakta ve vadesi gelen alacak ödenir ödenmez nakde dönüşmektedir.

Ticari alacakların (ve borçların) yaşlandırılması ise, esasen satış (alış) faturasının düzenlenmesinden itibaren oluşan bakiyelerin gün bazında sıralanması işlemi olup, bu işlem işletmenin henüz ödenmemiş satış (alış) tutarının tahsil edilememe olasılığının (başarısız olma olasılığının) yüksekliğini öngörmeye ve müşterilerin ödeme yapmalarını sağlamaya yardımcı olmaktadır. İşletmelerin bir kısmı politikaları gereğince müşterilerine kredi açmamakta, nakit ya da kredi kartı ile çalışmakta ve sonuçta ticari alacakları da doğmamaktadır. Tahakkuk esası gereğince, ticari alacak müşteriye fatura kesildiğinde kayıt altına alındığından alacak yaşlandırmasındaki tüm tutarlar müşterilere fatura edilen bu tutarların toplamına dayanarak hazırlanmaktadır. Bir tür alacak hesabı mutabakatı da olan alacak yaşlandırması, henüz ödenmemiş tutarları ve ödenmeyen tutarların süresi de dâhil olmak üzere tüm müşterilerin borçlu olduğu toplam tutarları kategorize ederek sunmaktadır. Alacak/ borç yaşlandırmasında 30 gün esasına göre fatura listelemesi yapılmakta; yani rapor yeni kesilmiş faturalar ve 30 günü doldurmuş faturalar, 31-60 günlük faturalar, 61-90 günlük faturalar ve daha eski (90 günden fazla, hatta 365 günü aşan) faturalar biçiminde sıralanır. Bu raporlama işletmelere;

- Farklı tarihlerde fatura kesilmiş müşterilerden (satıcılardan) olan toplam alacak (borç) tutarı ve tahsil edilme zamanı,

- 90 günü geçmiş şüpheli alacaklar (daha ileri ifadeyle batık borçlar) için yasal işlem başlatma,

- Rapor tarihine kadar ödenmemiş faturaların (müşterilerin) izlenmesi ve müşterilerin kredi limitlerinin değiştirilmesi,

konularında da ipuçları sunabilir. Müşterilerin borç tutarı dikkate alınarak büyükten küçüğe sıralanması; uzun süredir ödenmeyen (ödenme yeteneğini yitirmiş bulunan) alacakların belirlenmesi, alacak yaşlandırmasından beklenen belki de en önemli yarardır. Ticari alacak yönetimindeki en temel kural, ödenmemiş bir borcun süresindeki gecikmenin alacağın tahsil edilme olasılığını azaltması ve alacaklı işletme bakımından ilave finansman gereksinimi ve maliyeti doğurmasıdır. Dolayısıyla alacak yaşlandırması, müşterilerin tanınmasında ve alacakların tahsil edilme kabiliyetinde bir pusula işlevi görebilir. Sonuç olarak, olağandışı ekonomik gelişmelerin yaşandığı günümüz ortamına benzer durumlarda, işletmelerin hem ticari alacakları hem de kendi borçları bakımından müşteri ve satıcı bazında vade yapılarının oluşturulması (ağırlıklandırma), işletmenin ihtiyaç duyacağı kredi tutarının belirlenmesi bakımından yaşamsal öneme haizdir.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar