Değersiz “Değerli Konut Vergisi”

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA

Yaklaşık 20 yılını Maliye Bakanlığı’nda Hesap Uzmanı, Gelirler Genel Müdürlüğü’nde Daire Başkanı, Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdür olarak görev yapmış, akademik çalışmalarını vergi hukuku üzerinde tamamlamış, onlarca yıl çeşitli üniversitelerde vergi derslerini veren birisi olarak en az yazdığım konuların başında “vergi” geliyor. Nitekim bazı okurlar ve yakın tanıyanlar da niçin vergi konusuna yoğunlaştığımı soruyor. Hassasiyetlerini, şifrelerini ve satır aralarını okuyabildiğimiz konulara girmek açıkçası meslek etiği bakımından çok da doğru gelmiyor. Yine de yeri geldiğince ya da ihtiyaç olduğunda vergi konularına da değinmeye devam ediyoruz.

Bu yazımızın konusu Türkiye’nin henüz tanışamadığı “Değerli Konut Vergisi” üzerine… Önce Değerli Konut Vergisi hakkında kısa bir bilgi verelim.

Bu vergi, 5 Aralık 2019 tarihli yine bir torba kanun içerisinde yer aldı. Hatta ayrıca daha da gizlenerek Emlak Vergisi Kanunu’nun içerisine yerleştirildi. Emlak Vergisi Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca, Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan Emlak Vergisi Kanunu’nun Vergi Değeri (29’uncu madde) maddesine göre belirlenen bina vergi değeri 12 milyon 880 bin TL (2023 yılında 9 milyon 967 bin TL) üzerinde olanlar Değerli Konut Vergisi’ne tabi tutuldu. Bu uygulamaya 2021 yılından başlanacağı hükme bağlandı ve bu yıl da dördüncüsü veriliyor. Yani birden fazla konutu olan ve değeri belli tutarı aşan konutlar için 2021 yılından başlayarak her sene Değerli Konut Vergisi (DKV) beyannamesi verilmesi zorunluluğu getirildi. Beyanname her yıl Şubat ayının 20’sine kadar verilecek ve vergisi de Şubat ve Ağustos aylarında iki eşit taksit halinde ödenecek. Değerli konut vergisinin mükellefi; mesken nitelikli taşınmazların maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa mesken nitelikli taşınmaza malik gibi tasarruf edenler olarak sayılmış.

2024 yılında verilecek DKV beyannamesindeki hesaplama için aşağıdaki hadler dikkate alınacaktır. 

Bu kısa mevzuat bilgisinden sonra işin esasına geçelim…

Bazı vergiler var ki adeta ölü doğmuş gibi, varlığıyla yokluğu arasında fark yok ya da hissedilmiyor. Ancak acaba “… mış gibi” mi yapılıyor, diye insan düşünmeden edemiyor. 2023 değerleriyle yaklaşık 10 milyon liranın üzerindeki konut üzerinden bu verginin alınması gerekiyor. Değerli Konut Vergisi de böyle bir şey, var mı yok mu belli değil.

Şöyle bir konut fiyatlarına bakınca insan kaygılanıyor, şaşırıyor ve açıkçası hayıflanıyor. Bugün itibariyle biraz vasatın üstü bir konutun fiyatı en az 10 milyon liradan başlıyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bodrum başta olmak üzere, bazı yerleşim yerleri var ki oralarda konut fiyatları artık “dolar” üzerinden konuşuluyor. Hatta Bodrum’da da “Bodrum Lirası” deniyor ki, geçen yıl 1 Bodrum Lirası 20 lira civarında ifade ediliyordu. Yani 1 dolara yakın bedel idi, herhalde şimdilerde 30 lira bandına oturmuştur. Her neyse… Dolayısıyla İstanbul’da oturulabilecek bir semtte veya denize yakın ya da manzaralı yerde konut fiyatları 3-5 milyon dolar üzerinden pazarlanıyor, yani 100 milyon Türk Lirası ve üzeri.

Öte yandan Türkiye’de taşınmaz konut sayısı çok net olmamakla birlikte 30 milyon civarında. Yani özellikle müteahhit kesimi ve belli çevreler aksini pompalasa da ülkede çok ciddi konut stoku var. Bu taşınmazların en az onda birinin değeri 10 milyon liranın üzerinde.

Oysa bu vergiden 2024 yılında Maliye Bakanlığının beklediği gelir sadece 115 milyon 181 bin lira. 2024 yılında 8 trilyon 335 milyar 576 milyon lira vergi geliri tahsil hedefi olduğuna bu vergiden beklenen gelirin payı 100 binde 1 gibi bir rakam.

Kaldı ki yasal düzenlemeye göre; Emlak vergisi gelirleri doğrudan belediyelere bırakıldığı halde, DKV gelirinin tamamı merkezi hükümete yani Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bırakılmış durumda. Üstelik bu vergi gelirleri üzerinden herhangi bir kesinti de yapılamıyor, yani tamamı bütçeye gelir yazılıyor.

Dolayısıyla bu verginin düzenlemesindeki yanlışlık çok net ortada. Böyle bir vergi alınacaksa, özellikle de değerli olanından alınacaksa 2024 yılı için 115 milyon lira gelir ile yetinmek ne kadar doğru ve adil?...

Sonuç olarak ya bu vergiyi kaldırmak ya da uygulanabilir hale getirmek lazım.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar