Dijital dünya ve vergi: Sanal mülkiyet, NFT'ler ve sanal ekonominin vergilendirilmesi

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Burcu ALPTEKİN / Vergi Müfettişi
Kimya Öğretmeni
Fen ve Matematik Alanlar Eğitimi Bilim Uzmanı


DİJİTAL DÜNYA VE VERGİ: SANAL MÜLKİYET, NFT'LER VE SANAL EKONOMİNİN VERGİLENDİRİLMESİ

Dijital teknolojilerin yaygınlaşmasıyla birlikte, geleneksel varlık kavramları da değişmeye başladı. Sanal mülkiyet, non-fungible token'lar (NFT'ler) ve diğer dijital varlık türleri, bu değişimin önde gelen örneklerini oluşturuyor. Ancak, bu yeni varlık türlerinin vergilendirilmesi konusu henüz netlik kazanmamış durumda. Peki nasıl doğdu, önem kazandı, non-fungible token'lar…NFT'lerin doğuşu oldukça ilginç bir hikaye. NFT'ler veya "non-fungible tokens" (değiştirilemez tokenler), dijital varlıkların benzersizliğini ve sahipliğini blok zinciri üzerinde kaydetmeyi sağlayan bir teknoloji olarak öne çıktı. İlk olarak 2017'de Ethereum'un geliştiricisi olan CryptoKitties adlı bir oyunla popülerlik kazandılar. Bu oyunda, benzersiz dijital kediler satın alınabilir ve ticaret yapılabilir hale geldi. Ancak, NFT'lerin gerçek patlaması, sanat, müzik ve diğer dijital varlık türlerinde benzersiz sahiplik ve ticaret imkânı sunmasıyla 2020'lerin başlarında yaşandı. Özellikle Beeple adlı sanatçının 69 milyon dolara satılan bir dijital sanat eseri, NFT'lerin potansiyelini ve dikkat çekiciliğini dünya çapında gösterdi. Bu olay, NFT'lerin sanat dünyasında devrim yaratacağı ve dijital varlık sahipliğinin geleceğini değiştireceği düşüncesini güçlendirdi.

Bunun yanında NFT’lerin veri güdülülüğü özelliği ve fikri göz ardı edilebilir mi? Asla… Şöyle ki; NFT'lerin veri güdülülüğü fikri, blockchain teknolojisinin ve dijital sanatın birleşimiyle ortaya çıktı. NFT'ler, doğası ve "Non-Fungible Token" olduğu üzere, tanımı gereği benzersiz dijital varlıkları temsil etmektedirler. Bu varlıklar, blockchain tabanlı bir deftere kaydedilir ve her biri tek ve benzersiz bir kimlik numarasına (token) sahiptir. NFT'lerin veri güdülülüğü fikri, bu benzersizliği ve sahipliği vurgulamak üzere doğdu. Sanatçılar, dijital sanat eserlerini NFT olarak tokenize ederek, eserin orijinalliğini, sahipliğini ve telif hakkını kanıtlamış oluyorlar. Bu da sanat dünyasında yeni bir gelir akışı ve dağıtım modeli olarak ortaya çıktı. Örneğin, bir sanat eseri NFT olarak satıldığında, sanatçıya her bir sonraki satışta bir komisyon ödenmesini sağlayan bir akıllı sözleşme içerebilir. Bu, sanatçıların eserlerinin gelecekteki değer artışlarından da faydalanmalarını sağlar. Bunun yanı sıra, NFT'ler dijital koleksiyonculuğu teşvik eder ve benzersiz dijital içeriğin alım satımını mümkün kılar. Bu da dijital varlıkların ve içeriklerin sahipliğini ve takip edilebilirliğini artırır.

Gelelim ana mecramıza… NFT’lerin vergilendirilmesi hususu… NFT'lerin vergilendirilmesi konusu, dijital varlıkların artan popülaritesi ve ekonomik etkileri nedeniyle gündeme geldi. NFT'lerin yükselişi, geleneksel finansal sistemlerin ve vergi düzenlemelerinin dijital ekonomiye uyum sağlamakta zorlandığı bir döneme denk geldi. NFT'ler, dijital varlıkların alım satımının artmasıyla vergilendirme otoritelerinin dikkatini çekti. Ancak, hâlihazırda vergilendirme konusunda net bir yol haritası oluşturmak için birçok karmaşıklık ve belirsizlik bulunuyor. Birincisi, NFT'lerin kendisini vergilendirme bakımından nasıl değerlendirileceği konusunda belirsizlikler var. Bir NFT'nin bir sanat eseri veya dijital varlık olarak kabul edilmesi, vergilendirme yaklaşımını etkilemektedir. Nasıl mı? Örneğin, bir sanat eseri olarak kabul edilen bir NFT'nin satışından elde edilen kazançlar, geleneksel sanat eserlerinin satışından elde edilen gelirler gibi vergilendirilebilir. Ancak, bir dijital varlık olarak kabul edilen bir NFT'nin satışının, sermaye kazancı olarak mı yoksa faaliyet geliri olarak mı vergilendirileceği konusunda belirsizlikler bulunmaktadır.

İkincisi, NFT'lerin alım satım işlemlerinin vergilendirilmesi konusunda belirsizlikler bulunmaktadır. Her bir NFT alım satım işlemi, vergilendirme açısından farklı bir muamele görebilir. Örneğin, bir NFT'nin alım satımına yönelik kazancın sermaye kazancı olarak mı yoksa faaliyet geliri olarak mı vergilendirileceği, işlem sürecine ve tarafların niyetine bağlı olabilir.

Üçüncüsü, NFT'lerin diğer dijital varlıklarla (örneğin, kripto para birimleriyle) olan ilişkisi vergilendirme açısından karmaşıklıklara neden olabilir. Örneğin, bir NFT'nin kripto para birimi karşılığında satılması durumunda, bu takasın vergilendirilmesi nasıl olacak?

Son olarak, NFT'lerin uluslararası vergilendirme açısından da önemli soruları bulunmaktadır. NFT alım satım işlemleri, farklı kanuni açıdan uygulama bölgeleri arasında gerçekleşebilir ve vergi yetkilileri arasında işbirliği ve koordinasyon eksikliği, vergi uyumunu zorlaştırabilir.

Tüm bu karmaşıklıklara rağmen, vergilendirme otoriteleri NFT'lerin ekonomik etkilerini anlamak ve uygun vergi düzenlemelerini oluşturmak için çaba göstermektedirler. Ancak, bu süreçte belirsizlikler ve değişkenlikler devam edebilir ve vergi düzenlemelerinin NFT'lerin hızla değişen ve gelişen doğasına uyum sağlaması gerekebilir.

Genel çerçeveyi bu şekilde sunduktan sonra, NFT'lerin vergilendirilmesi, sanal mülkiyetin vergilendirilmesi, sanal ekonomilerin vergilendirilmesi ve vergi politikalarının dijital varlıklarla ilişkisi konularına girizgâh yapmakta fayda görüyorum;

NFT'lerin Vergilendirilmesi:

NFT'ler, dijital sanat eserleri, oyun içi eşyalar veya diğer dijital içeriklerin benzersiz olarak tokenize edilmesiyle oluşturulur. Vergilendirme açısından, NFT'lerin satışı veya takası, gelir vergisi, diğer bir değişle, sermaye kazancı ile ilişkilendirilmek suretiyle vergilendirme platformuna taşınabilir. Ancak, NFT'lerin doğası gereği benzersizlikleri ve transferlerinin karmaşıklığı, vergi mevzuatında belirsizliklere neden olabilir. Bu çerçevede, açıktır ki, vergi otoriteleri, NFT ticaretinin vergilendirilmesi için net kurallar oluşturmak zorundadır.

Sanal Mülkiyetin Vergilendirilmesi:

Sanal mülkiyet, dijital ortamda sahip olunan varlıkları ifade eder. Bunlar, sanal gayrimenkul, dijital para birimleri, sanal ticaret eşyaları vb. olabilir. Vergilendirme açısından, bu varlıkların elde edilmesi, saklanması ve kullanılması vergilendirilebilir. Ancak benzer şekilde, sanal mülkiyetin geleneksel varlıklardan farklı özellikleri ve sınırları olduğu için vergilendirme konusunda belirsizlikler vardır. Vergi mevzuatının bu yeni varlık türlerine uyum sağlaması gerekmektedir.

Sanal Ekonomilerin Vergilendirilmesi:

Sanal ekonomiler, çevrimiçi oyunlar, sanal dünyalar ve diğer dijital platformlar aracılığıyla oluşturulan ekonomik faaliyetleri ifade eder. Bu ekonomilerde gerçek para birimleriyle yapılan alışverişlerin yanı sıra sanal para birimleriyle yapılan işlemler de vardır. Vergilendirme açısından ise, sanal ekonomilerdeki gelirlerin ve harcamaların nasıl ele alınacağı belirsizdir. Ayrıca, ciddi bir tehlike olarak, sanal ekonomilerde vergi kaçakçılığı potansiyeli de bulunmaktadır.

Vergi Politikalarının Dijital Varlıklarla İlişkisi:

Vergi politikaları, dijital varlık sahiplerini ve işletmelerini etkileyebilir. Vergi teşvikleri, dijital varlık yatırımlarını teşvik edebilirken, aşırı vergilendirme ise inovasyonu engelleyebilir. Vergi politikalarının, dijital varlık ekosisteminin sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde büyümesini desteklemesi önemlidir.

Dolayısıyla dijital dünyadaki yeni varlık türlerinin vergilendirilmesi, vergi mevzuatının ve politikalarının uyumlu bir şekilde güncellenmesini gerektirmektedir. NFT'ler, sanal mülkiyet ve sanal ekonomiler gibi konular, vergi otoriteleri ve dijital varlık sahipleri arasında birçok tartışma konusu olmaya devam edecektir. Bu alanda net ve adil vergilendirme kurallarının oluşturulması, dijital ekonominin sağlıklı bir şekilde büyümesini ve yenilikçiliğin teşvik edilmesini sağlayacaktır. Ayrıca dijital dünyadaki yeni varlık türlerinin vergilendirilmesi, vergi mevzuatının ve politikalarının dijital ekonominin hızlı değişimine uyum sağlaması gerektiğini de göstermektedir. Vergi otoriteleri, NFT'ler, sanal mülkiyet ve sanal ekonomilerin vergilendirilmesi konularında net kurallar oluşturarak, dijital varlık sahiplerinin vergilendirme açısından güvende hissetmelerini sağlamalı; ayrıca, buna ilişkin vergi politikalarının dijital ekonominin büyümesini teşvik etmesi ve inovasyonu desteklemesi de önem arz etmektedir.

Şimdi başlayalım, vergileme sistematiğine… Nitelendirildiği gibi, NFT'ler (Non-Fungible Tokens), benzersiz dijital varlıklar olduğu ve genellikle sanat, müzik, oyun ve diğer dijital içeriklerin tokenize edilmiş versiyonları olduğu üzere, her bir NFT, benzersiz bir dijital imzaya veya kimlik numarasına sahiptir. Bu çerçevede,

Vergilendirme Yöntemleri:

NFT'lerin vergilendirilmesi, genellikle her ülkenin vergi yasalarına ve NFT sahibinin durumuna bağlıdır. Ancak, birçok ülkede NFT'ler genellikle iki şekilde vergilendirilecektir: alım-satım işlemleri ve NFT sahibinin kazancı üzerinden.

Alım-Satım İşlemleri:

 NFT'lerin alım-satım işlemleri genellikle sermaye kazancı olarak vergilendirilecektir. Bir kişi bir NFT'yi satarsa ve bu işlemden kâr elde ederse, bu kâr genellikle sermaye kazancı olarak nitelendirilecek ve dahi uygulanacak vergi oranının da, kişinin vergi dilimine ve elde edilen kâra bağlı olarak değişebilmesi de konudan bağımsız gündeme gelebilecektir.

NFT Sahibinin Kazancı:

NFT'lerle ilgili diğer vergilendirme yöntemi, NFT sahibinin varlığını elinde tutması ve ardından bu varlığın değer kazanması durumunda ortaya çıkacaktır. Örneğin, bir sanat eseri NFT'si zamanla değer kazanırsa ve sahibi bunu satarsa, bu kâr genellikle sermaye kazancı olarak nitelendirilebilecektir.

Vergilendirme İçin Kayıtlar ve Raporlama:

NFT satışından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi için doğru kayıtların tutulması önemlidir. Vergilendirmeye konu sanatçı veya platform gibi mükellefler, satış gelirlerini kaydetmeli ve vergi beyannamelerinde doğru bir şekilde raporlamalıdır. Ayrıca vergi beyannameleri ve raporlama gereksinimleri, ilgili vergi otoritelerinin belirlediği kurallara uygun olarak yapılmalıdır. Bu nedenle, vergi danışmanlığı almak ve vergi yasalarını tam olarak anlamak önemlidir. Dolayısıyla NFT'lerin vergilendirilmesi karmaşık olabilir, bu nedenle vergisel anlamda uzmanından veya mali danışmandan profesyonel yardım almak önemlidir. Profesyonel bir danışman, kişinin spesifik durumuna göre en uygun vergilendirme stratejilerini belirlemesine yardımcı olabilir. Ayrıca şüphesiz, NFT'lerin vergilendirilmesiyle ilgili yasal değişiklikler ve güncellemeler olabilir, bu nedenle NFT sahiplerinin vergi mevzuatını ve düzenlemeleri düzenli olarak kontrol etmeleri önemlidir.

Vergi İndirimleri ve Teşvikler:

Bazı ülkeler, sanat eserlerinden elde edilen gelirleri teşvik etmek amacıyla vergi indirimleri veya muafiyetler sunabilir. Bu tür teşviklerden yararlanmak için belirli kriterleri karşılamak gerekebilir. Sanatçılar ve dijital varlık satıcıları, vergi avantajlarından yararlanmak için uygun koşulları araştırmalı ve gerektiğinde vergi danışmanlarından destek almalıdır.

Uluslararası Vergilendirme:

NFT satışı gibi dijital varlık işlemleri uluslararası vergilendirme konularını da içerebilir. Satıcılar ve alıcılar, farklı ülkelerdeki vergi yasalarının karmaşıklıklarını ve farklılıklarını göz önünde bulundurmalıdır. Çeşitli ülkeler arasındaki çifte vergilendirmeyi önlemek için vergi anlaşmaları veya çeşitli uluslararası vergi düzenlemeleri de dikkate alınmalıdır.

Tüm konuyu somutlaştırmak adına, NFT satışının vergilendirilmesi hakkında bir örnek, sistematiği gözler önüne sermek adına faydalı olacaktır; ancak şunu belirtmekte fayda görüyorum bu örnek, bir NFT satışının vergilendirilmesine ilişkin genel bir çerçeve sunar ve tartışmaya mahal sunmaz ki, vergilendirme kuralları ve yükümlülükler ülkelere göre değişebilir, bu nedenle ilgili vergi otoritelerinin fonksiyonu bu anlamda önemlidir ve olası herhangi bir dijital varlık işlemi öncesi, uygun vergi danışmanlığı alınması da önemlidir.

Örneğin, bir sanatçı, bir dijital sanat eserini NFT olarak tokenize ederek satışa çıkarır. Bu NFT, bir sanat galerisi veya çevrimiçi bir platform aracılığıyla bir müşteriye satılır. Satış geliri, sanatçıya ve platforma dağıtılır. Adım adım ilerleyelim;

Sanatçının Vergilendirilmesi:

 Sanatçı, NFT satışından elde ettiği geliri vergilendirme yükümlülüğü altındadır. Bu gelir, gelir vergisi çerçevesinde değerlendirilecektir. Satış geliri, sanatçının elde ettiği gelirin gelir vergisi kanununda hükmünü bulan amir hükümler çerçevesinde belirlenen orana tabi olacaktır. Ancak, bazı ülkeler sanat eserlerinden elde edilen gelirleri vergi avantajlarından yararlandırabilecektir.

Platformun Vergilendirilmesi:

Satış platformu veya galeri, NFT'nin satışından elde ettiği geliri vergilendirme yükümlülüğü altındadır. Bu gelir, genellikle işletmenin elde ettiği nihai gelir olarak değerlendirilebilecektir. Bu çerçevede, platform, elde ettiği kazanca göre kurumlar vergisine tabi olabilecektir. Ancak, bazı ülkelerde işletmeler için özel vergi avantajlarının bulunabileceği hususu da göz ardı edilmemelidir.

Alıcının Vergilendirilmesi:

NFT'yi satın alan kişinin bu işlemi sermaye kazancı veya diğer kazançlar çerçevesinde değerlendirilebilecektir. Dolayısıyla, vergilendirme, alıcının bulunduğu ülkenin vergi yasalarına göre değişecektir. Bazı ülkelerde, sermaye kazançlarının vergilendirilmesinde özel vergi oranları veya muafiyetler bulunabileceği gerçeği de söz konusudur.

Özetle, Non-fungible token'lar (NFT'ler), dijital varlık tokenizasyonunun bir alt kümesini oluşturduğu ve benzersiz varlık temsillerini kriptografik olarak güvence altına aldığı üzere; vergilendirme açısından, NFT'lerin alım satımı veya takası, gelir vergisi çerçevesinde değerlendirilmelidir, ancak, unutmamalıdır ki, NFT'lerin benzersiz doğası, dijital varlık ticaretinin vergilendirilmesinde belirsizliklere neden olacaktır,  net olan şudur ki, akademik literatür çerçevesinde, NFT'lerin vergilendirilmesi konusundaki iki yaklaşım amirdir; gelir temelli yaklaşım ve varlık temelli yaklaşım. Gelir temelli yaklaşım, NFT satışından elde edilen geliri vergilendirmeyi önerirken, varlık temelli yaklaşım, NFT'nin kendisinin bir varlık olarak vergilendirilmesini savunur. Vergi politikalarının NFT'ler üzerindeki etkisi ise özetle, dijital varlık sahipleri, işletmeler ve kültürel kuruluşlar nezdinde önemli sonuçlara varacak bir izlem sunacaktır,  özellikle, sanat eserlerinin dijitalleştirilmesi ve NFT formatına dönüştürülmesiyle ortaya çıkan yeni ekonomik modeller, geleneksel vergi yasalarının ve politikalarının yeniden değerlendirilmesini gerektirecektir. Aynı minvalde vergilendirme teorisi bağlamında, sanal mülkiyetin vergilendirilmesi, ekonomik etkinlik ve adil dağılım prensipleri üzerinde önemli etkilere sahip olacak, özellikle, vergi politikalarının inovasyonu teşvik etmesi ve ekonomik büyümeyi desteklemesi gereken bir dönemde, sanal mülkiyetin doğru bir şekilde vergilendirilmesi ciddi fonksiyon arz edecektir. Yine sanal ekonomiler bağlamında karşılaştırmalı bir analiz çerçevesinde, farklı ülkelerin sanal ekonomileri nasıl vergilendirdiği incelenmeli ve buna ilişkin diyalektik düzlemde, bazı ülkelerin, dijital varlık işlemlerini teşvik etmek için özel vergi avantajları sunabileceği, diğerleri için sanal ekonomi işlemlerinin geleneksel vergilendirme kurallarına tabi olabileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Mücadele edilmesi gereken vergi kaçakçılığı unsuru da, dijital varlık işlemlerinde özellikle dikkat edilmesi gereken bir konu olacaktır ve bu konunun sirkülasyonunda dijital varlıkların anonimliği ve sınırlarının bulanık olmasının yarattığı tehlikeden kaynaklı, vergi kaçakçılığı ve vergi ihlalleri potansiyelini kinetiğe dönüştürmeden, blockchain teknolojisi gibi yenilikçi çözümlerle, vergi otoritelerince dijital varlık işlemlerini izleme ve denetleme konusunda yol alınması faydalı olacaktır.

Dahası, dijital varlık işlemlerinin uluslararası boyutu, vergi yasalarının karmaşıklığını artıracak, farklı ülkelerin vergi yasaları ve düzenlemeleri, dijital varlık işlemlerinin vergilendirilmesi konusunda farklı yaklaşımlar benimsediği üzere, uluslararası vergi anlaşmaları ve bu çerçevedeki çeşitli uluslararası vergi düzenlemeleri, farklı ülkeler arasındaki çifte vergilendirmeyi önlemek ve vergi kaçakçılığını engellemek için önemli olacak, ancak, bu düzenlemelerin etkinliği ve uygulanabilirliğinin tartışmalı hali devam edecektir.

Sonuç olarak; dijital varlık işlemlerinin vergilendirilmesi, karmaşık ve hızla değişen bir alan olup, çeşitli akademik, hukuki ve politik tartışmalara konu olmaktadır. Vergi otoriteleri, dijital varlık işlemlerini izlemek ve uygun vergi ödemelerini sağlamak için çeşitli teknolojiler ve yöntemler kullanmaktadır. Vergi politikalarının, dijital varlık işlemleri üzerindeki etkisini değerlendirmek için daha fazla araştırma ve analiz yapılmasının gerekliliği aşikârdır. Bu, dijital varlık sahipleri, işletmeleri ve vergi otoriteleri için daha adil ve etkin bir vergilendirme sistemine yol açacaktır.

 Dolayısıyla dijital varlık işlemlerinin artmasıyla birlikte, vergi politikalarının bu yeni dijital ekonomiye uyum sağlaması gerekmekte ve buna ilişkin vergi politikalarının, inovasyonu teşvik etmek ve ekonomik büyümeyi desteklemek için uygun bir dengeyi sağlaması önemlidir. Şüphesiz; gelecekte, vergi politikalarının dijital varlık işlemleri üzerindeki etkisini değerlendirmek ve uygun düzenlemeleri oluşturmak için çeşitli araştırma ve analizler yapılmaya devam edileceği ve bu hususun, dijital varlık sahipleri, işletmeleri ve vergi otoriteleri için önemli bir gündem maddesi olacağı su götürmez bir gerçektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar