Enerjide ‘finansman hazır’ diyen çoğaldı, mucit göçü başlar mı?

Sadi ÖZDEMİR
Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

Enerjide önlenemeyen fiyat artışları dünyanın gündeminde ama en çok bizim canımız yanıyor. Çünkü enerji ihtiyacımızın yüzde 90’ına yakınını ithal ediyoruz. Enerji ithalatına ödediğimiz fatura, Aralık 2021’de yüzde 160 artışla 7,1 milyar dolara, Ocak 2022’de yüzde 236 artışla 8,8 milyar dolara, Şubat ayında yüzde 181 artışla 7,8 milyar dolara ve Mart ayında da yüzde 156 artışla 8,4 milyar dolara yükseldi. Sadece Ocak-Mart 2022’de 3 ayda bu ülkenin enerji ithalat faturası 25 milyar doları buldu. Bu fatura aslında vatandaşın doğal gaz, benzin ve mazot faturasının toplamı anlamına da geliyor. Ülkenin de vatandaşın da doğal gaz ve akaryakıt faturasını düşürmenin tek yolu alternatif enerji kaynaklarını geliştirmek. Fabrikalarımız çatılarında güneşten elektrik üretmek için çok istekli. Büyük yapılarda böyle bir imkân ve avantaj var. Ayrıca, otomobiller başta olmak üzere tüm araçlar elektrikli olacaksa elektriğimizin büyük bölümünü de güneş, rüzgâr, su ve nükleerden üretiyor olmalıyız. Ancak, hem vatandaşın geçimini hem de ülkenin dış ticaret açığını her ay zorlayan doğal gaz faturalarının alternatifini de bulmak zorundayız. İşte bu konulara yıllardır kafa yoran Türk mucitlerden Fikret Özçelik’in hikâyesi gerçekten film gibi ama filmin sonu Türkiye için mutlu bitmeyecek gibi görünüyor. Çünkü Özçelik’e yurt dışından ‘açık çekli davetlerin’ sayısı artıyor.

YILLARDIR HİDROJENLE ÇALIŞAN KOMBİ İHRAÇ EDİYOR

Yaklaşık 10 yıl önce “Hidrojenle yani bir bakıma su ile çalışan kombi” yaptığında tanıştığımız ve hikâyesini 9 yıl önce yazdığımız Fikret Özçelik, bugünlerde fabrikasını biraz daha büyütmüş ve yılda 25 bin adetlik üretim kapasitesine ulaştırmış durumda. Ürettiği kombilerin önemli kısmını İngiltere, Hollanda, Almanya ve Belçika’ya ihraç ediyor. Bu ülkelerde distribütörlük ağını da tamamlamak üzere. Şirketi UTET Hidrojen Enerji Ar-Ge Ticaret Ltd. (Utet), üretim lisansı vererek Moğolistan’da ilk yurt dışı hidrojen kombi üretimi tesisini kurmak üzere. Moğolistan’daki lisansörü İstanbul Moğolistan eski Başkonsolosu Munkh Ochir Enebish oluyor. Asıl heyecanla anlattığı yeni gelişme ise Hollanda’dan gelen bir davet. Fikret Özçelik, “Hollanda vatandaşlık ve orada yatırım için çok uygun finansman imkânı teklif etti Sadi Bey. Fabrika ve Ar-Ge Merkezi kurmamızı öneriyorlar. Yakında Amsterdam’a gidiyorum” diyerek başlıyor söze. “Ne yapacaksın” diye soruyorum, yanıtı “Ben milliyetçi adamım, Türkiye’ye yatırıma evet derlerse ortaklığı kabul ederim” oluyor. “Avrupa’da ne değişti de Hollanda’dan böyle bir teklif aldın” diye soruyu açıyorum. Özcelik şöyle yanıtlıyor: “Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Avrupa’nın doğalgaz sıkıntısını en üst seviyeye taşıdı. Londra’da şu anda yeni doğal gaz aboneliği verilmiyor. Avrupa’nın gündemi doğal gaz ama daha da önemlisi ‘doğal gazın yerine ne koyabilirizi’ düşünüyorlar. Bizim teknolojimizde doğal gaz yok. Abonelik yok, baca yok, hava kirliliği yok ve borularla bir enerjiyi bir yerlere taşıma da yok, Bu da Avrupa’da bizim önümüzü tamamen açıyor. Türkiye’de maalesef yıllardır mücadele ettiysek de doğal gaz lobisini aşamadık.” Özçelik’in kombisinde hidrojen herhangi bir haznede biriktirilmiyor. Şebeke suyu, kombiye bağlanıyor ve kombi suyu anında oksijen ve hidrojene ayırıp hidrojeni yakıyor, suyu ısıtıyor. Sistem ihmal edilebilecek kadar düşük seviyede elektrik kullanıyor. Müstakil evler için sistemin kullanacağı elektrik de güneşten elde ediliyor ve doğal gaz faturası tamamen ortadan kalkıyor. 2021’de 6 bine yakın hidrojen kombisi ürettiklerini belirten Fikret Özçelik, son 3 ayda bu rakamı da geçtiklerini ve yurt dışından gelen taleplere bakıldığında 25 binlik kapasitenin dolacağını söylüyor. Yunanistan ve Litvanya da yakında distribütörlük ağına katılacak.

Hidrojen alevli set üstü ocak da geliyor

  • Fikret Özçelik, hidrojenin geleceğin enerji kaynağı olduğuna inanıyor ve karbon emisyonu olan doğal gaz, petrol, kömür gibi enerji kaynaklarının her halde ve şartta kullanılamaz hale geleceğini vurguluyor. Hidrojen enerjisinin ise havaya oksijen veren en temiz enerji kaynağı olduğunu söylüyor. Şu anda yine evlerde set üstü ocaklarda yemek pişirmek için hidrojen alevi kullanımını sağlayacak teknolojiyi tamamladıklarını anlatıyor. Özçelik şöyle devam ediyor: “Hidrojen ocağı set üstü ocak olacak. Su, ocağa geliyor ve orada hidrojen ve oksijene ayrışıyor. Hidrojen anında yanıyor, depolanmıyor, su depolanıyor sadece. Hidrojen alevinin yüksek ısısını ocak için burada da uygun seviyeye indirgiyoruz. Bu teknoloji için de ayrıca ortak yatırım teklifleri geliyor.”

Babası ‘suyla çalışan otomobil’ efsanesiydi

  • Fikret Özçelik’in babası Kemal Ruşen Özçelik de ünlü mucitlerimizden. İlk patentini 1987’de almış ve Piko markasıyla ‘platin meksefe’ üretimi yapmış ve bu ürün 1 milyon adet satan bir ürün olarak tarihe geçmiş. Türkiye’de (belki de dünyada) ilk kez otomobiller için geliştirdiği hidrojeni depolamadan anında yakan mini ‘hidrojen reaktörü’ ile de 1990’larda çok konuşulan bir isim olmuş. Adı ‘hidrogaz’ olan bu ürünle o dönemde mevcut motor teknolojisini değiştirmeden 700’e yakın otomobili hidrojenle yüzde 30 yakıt tasarruflu çalışır hale getirmiş ama bu teknolojide asıl hedefi olan otomotiv sanayisinden umduğu ilgiyi ve desteği bulamamış. Fikret Özçelik ise otomotivde ilerleme olamayacağını öngörerek babasının geliştirdiği bu teknolojiyi kombiler için dönüştürerek Sefaköy’deki küçük bir imalathanede üretime başladı. Yurt genelinde bayi ağını kurdu ve sonunda Utet Lotus Kombi fabrikası Ataşehir’de daha büyük bir tesise taşındı.
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar