Fas’ın bugünlerde en büyük sorunu kuraklık

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Fas diğer ismiyle El-Memleke El-Mağribiyye 37 milyon nüfusu ile Kuzey Afrika’nın önemli pazarlarının başında geliyor. Afrika Kıtası’nın en büyük beşinci ekonomisi olmasının yanında Arap ülkeleri içerisinde Mısır, Sudan ve Cezayir'den sonra dördüncü kalabalık nüfusa sahip Fas, benim de en sevdiğim ülkelerin başında geliyor. İnsanı sıcakkanlı ve ister istemez halkını kendinize yakın hissediyorsunuz. Ben Fas’a ilk ziyaretimi yaklaşık 20 yıl önce yapmıştım ve o günden bugüne ciddi yol aldıklarını görüyorum. Ancak Fas hâlâ benim için kontrastlar ülkesi, varsılların lüks hayatı ve yoksulların geçim zorluğunu beraberinde barındırıyor.

Ticarete gelirsek ülkemizin ve ürünlerimizin algısının çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Türk malları özellikle, orta ve orta üst gelir grubu tarafından ilk tercih edilen ürünler olarak yerini alıyor. Türk ürünlerine rakip olarak İspanya ve Fransa başta olmak üzere Almanya, İtalya ve Portekiz gösterilebilir. Bunun dışında özellikle Çin, Avrupa bölgesi haricindeki güçlü tedarikçi konumunda.

Fas’ta bugünlerde gündem ne enflasyon ne de enerji krizi. Fas’ta gündem kuraklık ve su. Fas ekonomisinde tarım ve tarım ürünlerinin yeri çok önemi ve bu yüzden kuraklık da ekonomilerini derinden etkiliyor. Su tüketimi konusunda bilinçlendirme ve kuraklığa dikkat çekme çalışmaları devam etse de hali hazırda istenilen seviyede değil.

Fas Dirhemi ABD Dolar’ı karşısında son aylarda %15’e varan değer kaybı yaşamış. Kamunun borçlanma iştahı yüksek değil. Borçlanma ile büyümenin mümkün olduğunu fakat bunun getireceği ekstra yüklerin olduğunu düşünüyorlar. Sıkı bir kamu maliyelerinin olduğu söylenen Fas’ta iş insanları enflasyon konusunda en kötüyü geride bıraktıkları görüşündeler. Ancak gerek modern gerekse geleneksel pazarda son aylarda durağanlık söz konusu. Firmalar ve marketler stokları eritememekten şikâyetçiler. Pandemi döneminde özellikle lojistik sorunlardan dolayı stok miktarları artmıştı. Bir de yaz aylarında halkın harcamalarının özellikle hizmet sektörüne kaymasından dolayı stokları eritmekte zorlanıyorlar. 

Fas hükümeti dış ticaret açığı noktasında her geçen gün muhafazakârlaşıyor. Türkiye ile serbest ticaret anlaşması (STA) olmasına rağmen tekstil ürünlerine %36 ek vergi getirilmiş durumda. Türkiye’ye dış ticaret açığı verdiği için Türk ürünlerine ek vergi gelebileceği korkusu ithalatçılarda yaygın. Gün geçtikçe tarife dışı engeller ve ekstra vergiler artabilir.

Yerli üretime geçiş ekonomilerinde öncelikli hedef ve bu amaçla yabancı yatırımcıya destek veriyorlar. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre en fazla yabancı yatırım çeken alanlar turizm, gayrimenkul, telekomünikasyon, ulaşım ve sanayi sektörleri. Fransa en büyük yatırımcı ülke iken İspanya, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere ve Almanya’nın da ülkede önemli yatırımları bulunmakta.

Fas bir yandan yerel üretimi arttırmaya çalışırken diğer yandan ithalatı da düşürmeye çalışıyor. Gelişmekte olan ülkelerde ithalat öncelikle nasıl düşürülmeye çalışılır? Önce test ve belgelendirme zorunlulukları ile başlar. Buna en güzel örnek, Fas’ta yaklaşık 2 yıldır yüklemelerden önce istenen COC denetimi. Muhtemelen arkası tarife dışı engeller ve diğer önlemlerle devam edecektir. Evet, Fas ile serbest ticaret anlaşmamız olmasına rağmen farklı gelişmeler de olabiliyor.

Fas’ın aynı zamanda Avrupa Birliği ile de serbest ticaret anlaşması var. Marketlerde ve alışveriş merkezlerinde özellikle Fransız, İspanyol, İtalyan ve Portekiz markaların ürünlerini raflarda sıkça göreceksiniz. Tanca şehrinin İspanya'ya yakın olması ve iki ülke arasında yapılan günlük feribot seferleri Fas’ın İspanya ile olan ticaretini, yine aynı şekilde Fransa'nın Marsilya şehrine düzenlenen günlük seferler de Fransa ile olan ticaretlerini olumlu yönde etkiliyor. İspanya ve Fransa’nın komşu ülkeler olmalarının yanı sıra tarihsel olarak güçlü ilişkilerini de unutmamak gerekiyor.

Diğer yandan Türkiye olarak üzerine çalışmamız gereken konulardan biri de Afrika Kıtası Serbest Ticaret Anlaşması. Gerçeklerden kaçabiliriz ama sonuçlarından asla. Bu anlaşma 2019 yılında resmen yürürlüğe girdi. Yaklaşık 1,3 milyar tüketiciye hitap edecek olan bu anlaşma ile dünyanın en büyük serbest ticaret bölgelerinden birini oluşturacak Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Antlaşması’nın (AKSTA) ülke ve sektör ihracatında nasıl etkisi olacağını göreceğiz.

Navlun ve teslimat süresi açısından avantajımız var

İstanbul-Casablanca 40 Feet HC 5 bin dolardan 1.500 dolara inmiş. Navlun süresi direk hatlarda 15 gün, aktarmalı hatlarda 3 hafta. Çin-Fas arası 40 HC konteyner navlun ücreti 22 bin dolardan 14 bin dolara gerilemiş. Navlun süresi ise yaklaşık 40 gün. Türkiye olarak ithalatta hem navlun maliyeti hem de süre olarak avantaja sahibiz.

Marka tescili yaptırın

Fas’a ihracat yapıyorsanız ya da yapma hedefiniz varsa muhakkak marka tescili ve tasarım tescillerinizi almalısınız. Bazı ithalatçıların ithal ettikleri ürünlerin marka tescilini Fas pazarı için aldıklarına şahit oldum. Özellikle marka tescilinizin sizin adınıza olması çok önemli.

Modern market her geçen gün gelişse de geleneksel market hala çok güçlü. İkisinin dinamikleri birbirinden çok farklı. Modern market satınalmacıları eğer markanız geleneksel pazarda satılıyorsa market raflarına koymayı tercih etmiyor. Bu nedenle pazara hangi kanaldan gireceğiniz, markanızı nerede konumlandıracağınız çok önemli.

Fas’a her gün iki uçuş var. Air Moroc ve THY ortak uçuşları. Saat 11.00’da THY ile saat 18.10’da ise Air Moroc ile Kazablanka’ya direk uçabilirsiniz. Pegasus Hava Yolları ile de Sabiha Gökçen Havaalanı’ndan Kazablanka’ya aktarmasız olarak uçmak mümkün.

Sadece Türkiye’de değil dünyada birçok insan Fas’ın başkentini Kazablanka olarak bilir fakat Fas’ın başkenti Rabat’tır. Kazablanka ise en büyük şehri ve ticaret birçok sektör için Kazablanka’da dönüyor. Resmî dil Berberice ve Arapça olsa da halkın çok büyük kısmı Fransızca biliyor.

Dünyanın en büyük ikinci camisi Fas’ta

Kazablanka’da bulunan II. Hasan Camisi aynı anda 25 bin kişinin cami içinde, 80 bin kişinin de avluda namaz kılmasına olanak veren dünyanın en büyük ikinci camisi. Caminin minaresi, 210 metrelik uzunluğu ile dünyanın en uzun minaresi. Kazablanka’nın yanı sıra Marakeş, Fes ve Agadir’i de ziyaret etmelisiniz.  

İşsizlik oranı %12,3

Demografik profil ülkenin oldukça genç bir nüfusa sahip olduğunu göstermekte. 25 yaşın altındaki nüfus toplam nüfusun yaklaşık %38’ini, 15 yaşından küçükler ise toplam nüfusun yarısına yakınını oluşturuyor. Ülkede yaşayan yabancılar genellikle Fransız, İtalyan ve İspanyollardan oluşmakta. 4,5 milyon civarında Faslı ise yurtdışında yaşamakta. Bunların çoğunluğu Avrupa ülkelerinde, yaklaşık yarısı da Fransa’da ikamet etmekte.

İşsizlik oranının %12,3 olduğu Fas’ta tarım sektörü ülkenin en büyük iş kolu konumunda ve toplam iş gücünün yaklaşık %40’nı kullanmakta. Arpa, buğday ve diğer hububat ana ürünler arasında yer alırken Atlantik kıyısında geniş ovalarda zeytin, narenciye ve üzüm de yetiştirilmekte.

Ülkede tarıma dayalı besin endüstrisi kollarının yanı sıra, kimya ve gübre sanayi ile küçük el sanatları gelişmiş durumda. Yeraltı kaynakları da ülke ekonomisinde önemli bir yer tutmakta.

Geldiğinizde Tajin ve kuskus yemenizi öneririm. İyi bir restoranda denemeniz önemli. Kuskus Fas mutfağında geleneksel olarak Cuma akşamı yapılır. Fas mutfağı bence deniz mahsullerinde de çok başarılı.

Neler yapılmalı?

  1. Türkiye ihracatının Afrika stratejisi oluşturulmalı ve bir ekosistem içinde, programlı olarak bölgeye ve ülkelere yaklaşılmalı.
  2. Fas’ta korumacılık önümüzdeki süreçte en büyük dezavantajlarımızdan biri olacak gibi gözüküyor. İyi yürütülecek olan siyasi ilişkiler bu noktada önemli olacaktır.
  3. İhracatçı birlikleri bu pazarlara ve alt sektörlere yönelik nitelikli sektörel raporlar hazırlamalı ve üyeleri ile paylaşmalı. Hep söylediğim gibi bizim daha derinlemesine yapılmış araştırmalara ihtiyacımız var.
  4. Fas’a ihracatçı birlikleri ve diğer sivil toplum örgütleri tarafından URGE heyetleri ve sektörel heyetler düzenlenmeli. Evet görece yakın bir pazar ama profesyonel şekilde organizasyonlar bizleri daha da yakınlaştıracaktır.
  5. İhracata yeni başlayan firmalarımız için Türk ihraç ürünleri fuarları düzenlenmesi ihracatımız için önemli olabilir.
  6. Firmalarımızın bireysel bazda bu ülkeleri ziyaret etmesi ve bireysel bazda çalışmalarını sürdürmeleri de faydalı olacaktır.
  7. TİM ve ihracatçı birlikleri özel nitelikli satın alma programlarıyla özellikle ülkedeki büyük alıcılar ülkemize davet edilerek ihracatçılarımız ile buluşturulabilir.
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar