Hoşgörü

Muhterem İLGÜNER
Muhterem İLGÜNER MARKA ŞEHİR; Gün Bugün!

Hoşgörü; kendisininkilerle çelişse bile, başkalarının düşünce ve kanılarını özgürce dile getirmelerinden rahatsız olmama, onların geçerliliklerine karşı tepki göstermeme tutumu olarak ifade ediliyor. İnsanların kendilerine ait fikirleri, görüşleri ve bir yaşam tarzları var. Bu farklılıklara ön yargısız, hoşgörüyle yaklaşmak beklenen bir davranış şekli. Ancak, önyargıları kırmak o kadar da kolay olmuyor. Önyargı hoşgörüsüzlüğe sebep oluyor. Hoşgörüsüzlükse farklılıklara rağmen birlikte yaşama ve aynı paydada buluşmanın önündeki en büyük engel. İnsanlık, var olduğundan beri bu çatışmadan çok çekiyor, çok dertli. Din, dil, ırk, cinsiyet; hepsi birer hoşgörüsüzlük nedeni. Çatışma nedeni. İşte bu nedenle şehirler hoşgörü açısından değerlendiriliyor: “Kasabaya yabancı birileri taşındı; dini, dili, rengi farklı.” Etnik azınlıklar, göçmenler, cinsel tercihi farklı olanlar hep sorgu odasında, mercek altında.

“Şehirde Hoşgörü” araştırmasını yürütenler iki farklı hoşgörü formu olduğunu tespit etmişler; farklılığa karşı hoşgörü, tehdide karşı hoşgörü. Farklılığa karşı hoşgörü farklı din, farklı dil, farklı cins ya da yabancı ve göçmenlere gösterilen hoşgörü. Tehdide karşı hoşgörü ise sadece farklı kişilere karşı değil sosyal dışlanmışlara gösterilen hoşgörü. Örneğin ayyaşlara, AIDS hastalarına ya da uyuşturucu müptelalarına. Daha büyük, nüfusu daha yoğun, hali vakti yerinde şehirlerin daha hoşgörülü olduğu tespit edilmiş. Kişilere gelince; eğitim seviyesi yüksek, çalışan insanların daha hoşgörülü, yaşlı ve emeklilerin ise daha az hoşgörülü olduğu görülmiş; “huysuz ihtiyar!”

Fırkalaşma, etnik-dinsel-dilsel ayırımın güçlü olduğu şehirlerde hoşgörüsüzlük hakim iken şehirlinin birden fazla dil konuşabildiği şehirler ise hoşgörü sahibi. Ana dili İngilizce olan Londra sokaklarında 200’den fazla dil konuşulduğu tespit edilmiş. 178 farklı kültüre sahip Amsterdam’da ise her yıl 7 Şubat tarihinde düzenlenen Drongo festivali ile çok dillilik kutlanmakta.

Şehirlerde sosyal sürdürülebilirliğin sağlanması halinde göçmenlere daha hoşgörülü davranılacak, paylaşım artacaktır deniyor. Hiç kimse yerini, yurdunu zil takarak, tef çalarak güle oynaya terk etmez. Mutlaka onu bu göçe zorlayan nedenler vardır; ekonomik, siyasi, iklimsel. Bu zorluğu göze alarak bizlerin yanına taşınan insanlara gösterilecek hoşgörü o şehrin kazancı olacaktır. Farklılıkların aslında bir zenginlik olduğu bilinmeli. Onların mahalleleri, onların bakkalları, onların takıldığı mekânlar derken ayrışmayı daha güçlü, daha geri dönülemez hale getirmemeliyiz. Bunu önlemenin yolu ortaklaşa kullanım. Kanada’nın Toronto şehrin bunun çözüm örnekleriyle dolu. Şehir nüfusunun neredeyse yarısı ülke dışında doğmuş insanlardan oluşuyor. Bir Venezuelalı tarafından işletilen fırın Yahudi müşterileri için ekmek hazırlarken iki taraf da o şehrin kimliğine ortaklaşa ait olmaktan mutluluk duyuyor.

Geçenlerde bir grup belediye başkanı ortak bir bildiri imzaladılar. Bu bildiride farklılıkların kültürel bir zenginlik olduğu bu nedenle saygı, kabul ve değerbilirlik hak ettiği vurgulandı. Hoşgörünün farklılıklar içerisinde ahenk olduğu, sadece insani değil aynı zamanda siyasi ve yasal bir gereklilik olduğu belirtildi. Ne dersiniz? Katılır mısınız? Son yıllarda şehirlerimizin tanık olduğu göç dalgası karşısında duyulan endişe, takınılan karşı tutum, hâkim olan ön yargı çatışmalara sebep olan hoşgörüsüzlük şehirlerimize yakıştı mı?

Haftanın Şehri: AUCKLAND, YENİ ZELANDA

AUCKLAND 1,5 milyon nüfusu ile Yeni Zelanda’nın en büyük şehridir. Yabancı ziyaretçi sayısı 2 milyona, turizm geliri de 3 milyar ABD dolarına erişmiştir. Şehir nüfusunun neredeyse yarısı (%42) başka ülkelerde doğmuştur. Gelecek yıllarda Avrupa kökenli nüfusun yarıdan daha az olacağı öngörülmektedir. Şehirde yaşayan üç kişiden biri mutlaka 2 dil veya daha fazlasını konuşabilmektedir.

Son yapılan bir araştırmaya göre dünyada göçmenlere en hoşgörülü davranan şehir olarak tespit edilmiştir. Belediye başkanının ileriye dönük vaatleri arasında şehirde çeşitliliği korumak üst sıralarda yer almaktadır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sosyal şehir 17 Nisan 2024
Eğitim şart! 20 Mart 2024
Yerli 13 Mart 2024
Yumuşak güç-2024  06 Mart 2024
Değişimin ayak sesleri 21 Şubat 2024
Tas aynı, hamam aynı... 07 Şubat 2024
Kıraathane vs. kafe 31 Ocak 2024